Geleceği Konuşalım

Çalışan kesim gelemez. Okuyan kesim de gelemez. Yani gençler gelemez. Gelebilecek üç grup kaldı. Birincisi emekliler. İkincisi belediyenin muhtelif birimlerinde çalışan personel. Üçüncüsü de bir şekilde izin alıp vakit ayıracak partinin gençlik örgütlenmesi. Antalya'nın geleceğini konuşmak için ne de güzel bir kitle.
Çalıştığım için ben de toplantıya gidemeyenlerdenim. Ama merak ediyorum acaba Sayın Akaydın Antalya'nın geleceğine dair o toplantıda ne söylemiştir? Yoksa sadece 4 yılda yaptıklarını mı anlatmıştır? Sadece yaptıklarını anlatmışsa geleceği neden konuşmak istemiştir? Soruları çoğaltmak mümkün.
Bir iki konuya değinelim. Mesela Antalya'nın geleceğinde olmazsa olmaz ne vardır diye bir düşünelim. İlk akla gelen şey raylı sistemdir. Adına ister metro diyelim ister raylı sistem ister hafif metro. Bu şehrin gelecekte en çok ihtiyaç duyacağı şey budur. Sayın Akaydın raylı sistem için ne yapmıştır ne yapacaktır?
Kentin geleceğinde bisiklet olacaktır. Olmalıdır. Bisikletle ilgili yapılan birşey var mıdır? Akaydın döneminde kaç kişi arabadan inip bisiklete binmiştir? Kaç km bisiklet yolu yapılmıştır? Onu geçtim bisikleti teşvik için hangi projeler hayata geçirilmiştir?
Şehrimizin bugününde yağmur yağdında ortalığı sel götürmektedir. Yarınında gene götürecek midir? Ne kadar yağmur yağarsa yağsın karşıdan karşıya rahatlıkla geçilebilecek yollar bu kentin geleceğinde olacak mıdır?
Billboardlarda "oyumla onurumla" demiş büyükşehir belediyemiz. Tam da bu duruma uyuyor. Ben de binlerce Antalyalı gibi onurumla çalışıyor, geçimimi temin ediyorum. O yüzden toplantıya gidemedim. Ama Akdeniz Manşet gazetesi bana böyle bir imkan vermiş. Görüşlerimi paylaşıyorum.
Ve biz Antalyalılar, oylarımızla bir büyükşehir belediye başkanı seçtik. Oy kullanan her Antalya'lı gibi benim de tek istediğim düzgün, çağdaş, geleceği için adımlar atılmış bir kentte yaşamak. Doğrusunu söylemek gerekirse Sayın Akaydın'ın bu bağlamda başarılı bir 4 yıl geçirdiğini düşünmüyorum.