Türk Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Oğuz Öztürk, okullarda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakalarına karşı ciddi önlemlerin alınmasını isteyerek değerlendirmelerde bulundu. Öztürk, “Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilmemesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, torpilli yönetici görevlendirmeleri, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi çok önemlidir” diye konuştu.
TBMM’ye kanun teklifi
TBMM’ye kanun teklifi sunduklarını hatırlatan Öztürk, “Öte yandan sendikamızca eğitimde şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla hem 2019 hem de 2023 yıllarında iki kez kanun teklifi hazırlayarak, milletvekilleri aracılığıyla TBMM’ye ilettik. Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu işleyişini bozduğu için de ayrıca cezalandırılmasının hükme bağlanmasını istedik. Ne yazık ki eğitimciye yönelik şiddetin hızını giderek artırdığı, daha vahimi de bu durumun normalleşmeye başladığı bir dönemde, 18 Eylül 2024 Çarşamba günü Antalya ilimizin Kumluca ilçesinde bulunan Beykonak Anadolu Lisesi’nin okul çıkış saatinde kamuoyunun vicdanını sızlatan olaylar zinciri meydana gelmiştir. Bir kadın vatandaş 2024 yılının Haziran ayında gerçekleştirilen Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda geleceğini şekillendirmek üzere sınava girecek olan öğrencilerini okula bırakan velilerin okul dışında araçlarını park ettiği yerler sebebiyle sınav esnasında okula gelerek olay çıkarmış ve güvenlik güçleri tarafından okuldan uzaklaştırılmıştır” dedi.
‘Şiddet katlanarak devam ediyor’
Şiddetin artarak devam ettiğini hatırlatan Öztürk, “Çocuklarımızın eğitim ortamlarını bozan, eğitim çalışanlarımızı rahatsız eden bu şiddet olaylarına daha önce caydırıcı bir önlem alınmadığı için şiddet olayları katlanarak devam etmiştir. Aynı şahıs tarafından, öğrencilerin güvenli bir şekilde eğitim ortamlarına ulaşımını sağlamak üzere görev yapmakta olan özel servis taşımacılarına, ardından da eğitim öğretim ortamlarının güvenliğini ve sağlıklı bir şekilde eğitim öğretimin gerçekleştirilmesini sağlamak üzere görevli olan okul idaresine yönelik hakaret ve sözlü saldırı yapılmış, tüm bu süreç boyunca hakaretler ve sözlü saldırılar devam etmiştir. Akabinde vatandaşın oğlu olduğu anlaşılan, sonradan da Kumluca’da başka bir lisede öğrenci olduğu öğrenilen bir erkek öğrenci okul müdürünün odasını basmış, ardından bahçede okul müdürüne yönelik fiziksel saldırıda bulunmuştur. Olayın daha üzücü sonuçlar doğurmaması, hem okul müdürünün tedbir alarak makam odasının kapısını kilitlemesi hem de okulda tesadüfen bulunan okul çalışanlarının araya girmesiyle önlenmiştir. Aksi takdirde çok daha vahim olayların meydana gelebileceği aşikardır” diye konuştu.
‘Sonuna kadar mücadele’
Okullardaki güvenliğin sağlanması gerektiğine vurgu yapan Öztürk, “Güvenlik güçlerinin okula gelmesinin beklendiği sırada bu defa saldırıda bulunan şahsın eşi, lise öğrencisi olan kişinin de babası olduğu anlaşılan şahıs arabası ile okul bahçesine dalarak girmiş, arabadan indiği andan itibaren okul müdürüne doğru saldırıya yönelik hareket etmiş, okul müdürüne ve ailesine yönelik ağır küfürler ve ölüm tehditlerinde bulunmuştur. Okul çalışanlarının araya girdiği anda güvenlik güçlerinin olaya müdahale etmek üzere okula ulaşması ile bu tehlikeli saldırı durdurulabilmiştir. Güvenlik güçleri şahsa müdahale ettiği anlarda dahi küfür, hakaret ve tehditlere devam etmiş ve güvenlik güçleri tarafından karakola götürülmek suretiyle uzaklaştırılmıştır. Olayların son safhasında ise karakolda gerçekleşen ifade ve resmi işlemlerin ardından serbest bırakılan şahıs, gece saatlerinde sosyal medya platformu Facebook üzerinden okul müdürü ve ailesine yönelik küfür, hakaret ve tehdit içeren bir paylaşımda bulunmuştur. Görülmektedir ki saldırıyı gerçekleştiren şahıslar herhangi bir pişmanlık duymamakta, gerçekleştirdikleri eylemde bir yanlışlık görmemektedirler. Tüm bu olaylar bir kez daha net bir şekilde göstermektedir ki; gerek bu olayda ve gerekse de bundan sonra eğitim çalışanlarına yönelik şiddet ve saldırıların gerçekleşmemesi adına tüm tedbirler yetkili makamlarca ivedi olarak alınmalıdır. Okulların, eğitim çalışanlarının ve geleceğimizin teminatı öğrencilerimizin güvenliği sağlanmalıdır. Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur. Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu şiddet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz. Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir” dedi.
ESRA ALTUNKES