Gelemeyen yazlar, bitemeyen kışlar
Dünyamız hızla değişiyor sanayimiz gelişiyor, teknolojilerimiz artıyor. Yapay zeka çağı ile birlikte neredeyse her gün yeni bir bu da neyin nesi sorusuna uyanıyoruz desek hiç de abartmış olmayız. Buraya kadar her şey yolunda, hayatımız eskisine göre daha da kolaylaştı bu yeniliklerle. Peki dünyamız ne alemde? Biz teknolojinin hızına yetişmeye çalışırken dünyamız da bizim hızımıza ayak uydurabiliyor mu sizce? Sanırız uyduramıyor ki karşımıza her yeni gün bir sorun çıkıyor. Hava kirliliği, çevre kirliği, deniz kirliliği ve benzeri gibi. Bunlardan biri de küresel iklim değişikliği belki de. Alışık olmadığımız iklim koşulları ile tanışır olduk. Gelemeyen yazlar, bitemeyen kışlar, kış mevsimini andıran ilkbaharlar, yaz esintisi yaşatan sonbaharlar derken tüm coğrafya derslerimiz kafamızda allak bullak. Biyosferdeki canlı türünün gün geçtikçe azalması da yaşanan bu değişimlere canlıların ayak uyduramadığının göstergesi. Küresel iklim değişikliği nedenleri aşırı ısınma ve aşırı soğuma neticesinde canlıların yok olma riski vardır ki nesli tükenen canlılar da doğadaki bu değişimin bir nedenidir. İklim değişikliğinin en büyük nedenlerinden biri atmosferdeki ısı artışıdır. Isı değişimi, insanların çeşitli üretimler yapması ve doğayı düşünmeden adımlar atmasından kaynaklanır. Son yıllarda, küresel iklim değişikliğinden dolayı hava ve iklim dinamiklerinde gözlenen bazı değişimler var. Bu değişimleri birkaç madde ile sayalım. Buharlaşma ve yağmur miktarındaki artış. Yağmurun büyük bir kısmının çiselemekten ziyade sağanak şeklinde yağıyor olması. Denizlerdeki buzulların küçülmesi ve deniz su seviyesinin yükselmesi. Orman yangınlarının hızla artması. Fırtına ve sel gibi doğa olaylarının daha çok yaşanır olması. Ülkemizde iklim değişikliğini en fazla Antalya’nın hissettiğini söyleyebiliriz. Kasımın ilk haftasında olmamıza rağmen geçtiğimiz hafta sonu Antalya’da hava sıcaklığı 30 dereceye ulaştı. Lara ve Konyaaltı Plajı’nda güneşlenip, denizin tadını çıkaranlar oldu. Kışın gelmesini istemeyenler var. Kuraklığın yaratacağı tahribatı ise kimse düşünmüyor.