‘Geniş açı’ halkın kaçta kaçı..

Abone Ol

Daima “at gözlüğü” takmış gibi, belli şeyleri görürseniz..
“Doğru”ya ulaşmanız çok zordur..
“Doğru”ya ulaşmadığınız sürece de, hayatınız boyunca “herkesten ve her şeyden şikayetçi olmaktan” kurtulamazsınız..

Tek tek gidelim..
Bakın sonuç nereye varıyor..

Cuma günü CHP İl eski Başkanı Ömer Melli, “Menderes Türel benden özür dilesin” dedi..
Gerekçe olarak da, Yargıtay’ın verdiği bir kararı gösterdi..
Neydi bu karar?
İl Başkanı iken yaptığı bir açıklama nedeniyle Türel tarafından dava edilen Melli, tazminat ödemeye mahkum edilmişti..
Konu “temyiz”e gitti..
Yargıtay da, mahkemeye “bu karar olmamış, davaya yeniden bak” diyerek kararı bozdu..
Yargıtay kararını alır almaz Melli de çıktı, “Yargıtay beni haklı buldu, Türel özür dilesin” dedi.
Aynı gün..
Bu açıklamaya Türel şu cevabı verdi:
“Dava henüz sonuçlanmadı.. Yargıtay’ın geri gönderdiği kararın ne olacağı hala belli değil.. Melli, yargıya karşı nezaketsizliğini sürdürüyor..”

Bu durumda hangisinin haklı olduğuna karar verebilir miyiz?
Hayır..
Çünkü, “dava sonuçlanmadan” yapılan bütün konuşma ve açıklamalar, sadece “abesle iştigal”dir..
Ama..
Bakıyorum da partililer, yine “formaları”nın hakkını iyi veriyorlar..
Kimi Melli’yi haklı buluyor, kimi Türel’i..
Oysa..
“Haklı” olanı Melli veya Türel değil, “hukuk” bulacak..
Bu nedenle..
“Son karar” çıkmadan yapılan açıklamaları ve konuşmaları kimse kaale almamalıdır..
Olaya “geniş açı”dan bakmak böyle bir şeydir işte..

Gelelim milletvekillerine..
Bu defa konuşan yine bir CHP’li..
“GATAB’tan kötü kokular geliyor” dedi..
Neymiş bu kötü koku?
“GATAB’ın 2011 bütçesi 49.5 milyon lira bütçesi varmış, bunun 4.6 milyon lirası altyapı için harcanmış, bu paranın geri kalan kısmına ne olmuş?”

Bakın..
Bunu söyleyen bir milletvekili..
Seçildiği bir bölgede yolsuzluk yapan, hırsızlık yapan, görevini kötüye kullanan kim varsa “belgeleriyle” tespit eder, konuyu “net bir biçimde” ortaya koyar, ilgili mercilerden gereğinin yapılmasını ister..
Dedikodu yapmaz..
Dedikoduya dayalı suçlamalara değer vermez..
Ama..
Bu milletvekili, geçmişte de hep böyleydi..
Sadece suyu bulandırır, geri çekilir seyrederdi..
Şimdi de aynısını yapıyor..
“Geniş açı”dan bakılırsa bu da görülecektir..

Öte yandan..
Ben milletvekillerinden şunu beklerim:
TBMM tatile girmiş olabilir..
Bu, vekil için “vatandaşla buluşmak-kaynaşmak” için bulunmaz bir fırsattır..
İnsanlarla yüzyüze görüşmek, Meclis’te olan-biteni “doğru” bir şekilde anlatmak, sorunlarını dinlemek, onları not edip meclis açılınca gereği için çabalamak..
Şöyle kafanızı kaldırın ve bir bakın..
Hangi milletvekili ilçe ilçe, köy köy geziyor..
Hangi milletvekili insanları dinliyor, anlatıyor, dertlerini not ediyor..
Ve..
Hangi milletvekilleri “sadece” konuşuyor..
“Geniş açı”dan bakın..
Hangi vekillere daha çok değer vereceğinizi de böylece görürsünüz..