Güle güle Müdür bey!..

Abone Ol

Ben 11 Kasım 2006 tarihinde tanıdım kendisini..

“Nasıl böyle günü gününe tanışma tarihini hatırlayabiliyorsun” diye soru sorulabilinir..

Gün, ay ve yıl tarihleri gayet net de ondan. Hatta saatler 08.50’yi gösteriyordu..

Antalya Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nden, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğüne terfi eden Osman Nuri Gülay’dan bahsediyoruz.

Büyük kızım Karatay Lisesi’nde okuyor 2’nci sınıfa gidiyordu. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım organizasyonunun sorumluluğu Karatay Lisesi öğretmenlerine ve öğrencilerine verilmişti. Tüm hazırlıklar tamamdı ve 10 Kasım günü AKM’de toplandık.

Okul Aile Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu olarak söz konusu etkinlik için görev dağılımı yaptık. Bana protokol ile ilgilenme görevi verildi. Vali Alaaddin Yüksel, Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Garnizon ve İl Jandarma Alay Komutanlarıyla, henüz 2 ay önce İl Milli Eğitim Müdürlüğüne vekâleten atanan Osman Nuri Gülay ile kahvaltı masasındayız.

Vali Yüksel şahsımı Türel haricindeki konuklara tanıtırken, “Türkiye genelinde büyük başarılar elde etmiş olan Karatay Lisesini okul aile birliği başkanı” demesiyle anında araya girip, “Eskidendi sayın valim” sözüm resmen odada soğuk duş etkisi yaratmıştı..

Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, “Vedat’ın bam teline bastınız sanırım sayın Valim” sözüyle ortamı yumuşatmaya çalışmasıyla.,

Ayağa kalkıp, “Sayın Valim. Karatay Lisesi’nin Anadolu Lisesi hakkını alıp, Antalya Lisesi ve Gazi Liselerine siz ve Milli Eğitim ekibiniz verdiler. En iyi öğretmenlerimizi 6 aylık süreçte aldınız. Benim kızım MF okuyor ama Karatay Lisesi’nde Matematik, Fizik ve Kimya Öğretmenleri açığı çok. Az sonra 10 Kasım için hazırlanan CD’yi izleyeceksiniz. Küçük de olsa eksiklik görebilirsiniz. İki gündür okul yanından geçen yolun altındaki kablo kopması nedeniyle elektriksizdi okulumuz ve Kepez Lisesi’nden seyyar olarak çekilen hattan gelen elektrik ile CD hazırlanabildi. Ne olur eksiklikler halinde okulumuz öğretmenleri hakkında soruşturma açmayın” dedikten sonra yerime oturdum..

10 Kasım CD’si izlendi, ben dışarıda kalıp işlerle ilgilendim. Büyükşehir Belediye Başkanı salondan çıkıp beni gördüğünde, “Bu mu zorluklar içerisinde hazırlanan sunum Vedat bey” dedi ve ekledi. “Muhteşem olmuş. Emeği geçen öğretmen ve öğrencileri kutluyorum. Hatta kendilerinden bir kopyasını istedim” demesiyle derin bir oh çektim.

Ve bir gün sonra..

Yani 11 Kasım 2006.

Bir telefon geldi: “Milli Eğitim Müdürümüz Osman Nuri Gülay bey sizi okulda ziyaret etmek üzere okula geliyor” diyordu karşıdaki ses.

Okula gittim. Okul Müdürü Birol Orak’ın odasında buluştuk.

“Dünkü kahvaltı masasındaki konuşmalara tanık olmasaydım. Anlatsalar insan biraz zor inanırdı. Ben yıllarca sizin gibi Okul Aile Birliği Başkanları ve yöneticileri istedim. Okulunuzun hakkını koruyup, öğrencilerin mağduriyetini en iyi şekilde dile getirip, öğretmenleriniz için can siper hane olmanızdan onur duydum” sözleri bir iltifattı.

Kesik olan elektriğimiz, 10 Kasım sunumundan okula dönünceye kadar geri gelmişti.

İki hafta içerisinde okulumuzda eksik olan Matematik, Fizik ve Kimya öğretmenleri boşlukları dolduruldu..

9 yıldır Antalya Eğitimine elinden geldiğince katkı koyup, eleştirileri emir sayıp, mütevazi ve çalışkanlığıyla iyi bir eğitimci, yaklaşımlarıyla kıymetli bir dost, bireyliğiyle iyi bir aile babası olduğunu iyi bildiğim Osman Nuri Gülay hocam, çocuklarımızın eğitim ve öğretimleri için koyduğunuz katkılardan dolayı şükranlarımı sunuyorum..

Allah utandırmasın..