Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) öncülüğündeki zirvede Akdeniz Üniversitesi, Antalya Bilim Üniversitesi, Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı, KOSGEB, İŞKUR, SGK, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, Tarım ve Orman Bakanlığı ve TÜBİTAK'tan uzmanlar kendi alanlarındaki devlet desteklerini anlattı. Zirvenin açılışı, Antalya Valisi Münir Karaloğlu ve ATSO Başkanı Davut Çetin tarafından yapıldı. Zirvede teşvik ve destek sağlayıcı kamu kurumlarına ait oluşturulan stantlarda da katılımcılara bilgiler verildi. Antalya önemli
Vali Münir Karaloğlu, devletin birçok sektörde sağladığı teşvik ve desteklerden iş insanlarının birçoğunun haberdar olmaması üzerine üç yıl önce başlatılan bu zirvenin gelenekselleştiğini belirtti. ’Karşılıklı sorunları konuşmaya hem iş insanlarımızın hem de kurumlarımızın ihtiyacı var’ diyen Karaloğlu, “Türkiye'nin hedefleri var ve bu hedeflere taşıyacak en önemli şehirler, merkezlerden biri de Antalya. Antalya yarattığı istihdamla, gayrisafi milli hasılayla Türkiye'yi hedeflerine taşıyacak en önemli merkezlerden biri. Onun için bu şehirde iş insanımıza yardımcı olmak, iş insanımızın önünü açmak, devlet desteklerini iş insanımıza doğru bir şekilde aktarmak kamu görevlileri olarak bizlerin görevi” ifadelerini kullandı. Yeni istihdam hedefi
Vali Karaloğlu, birçok alanda devletin sağladığı teşvik ve destekler içinde istihdam, ar-ge, tasarım, kredi garanti fonu gibi çok önemli destekler olduğunu hatırlatarak, “İstihdamla ilgili son üç yıldır devam eden seferberlik var. 2017 yılında milli istihdam seferberliği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilmişti. O yılda belli destekler sağlandı. 2017'de Antalya, 186 bin yeni istihdamla İstanbul'dan sonra ikinci olmuştu. Bu nüfusa oranla bakıldığında, aslında Antalya'nın birinci olduğunu gösterir. 2018'de 164 bin yeni istihdam sağladık. Bu sene ise 150 bin sözü verildi ki, biz Antalya'da yeni istihdamın 150 binin üzerine çıkacağını biliyoruz” diye konuştu. 4.5 yıllık bir süre var
3-4 yıldır her sene seçim, referandum, seçim şeklinde devam eden zaruri bir sürecin yaşandığını ifade eden Karaloğlu, “Ama 2023'e kadar önümüzde bir seçim görünmüyor. Yolumuza çok daha rahat devam edebileceğimiz 4.5 yıllık bir süre var. Bu süreyi ülke ve şehir olarak iyi kullanmamız gerekir. Reel sorunlara, reel sektörün sorunlarına daha çok eğilerek Türkiye'yi daha çok üreten, refahını daha çok artıran bir ülkeye hep beraber dönüştürmemiz lazım. Ne sadece devlet destekleriyle bir yere varabiliriz, ne de sadece sizin fedakarlıklarınızla bir yere varabiliriz. İşbirliklerimizi geliştirmemiz lazım. Şundan emin olabilirsiniz, ülkemizin geleceği bugünden daha iyi olacak. Hiçbirimizin geleceğiyle ilgili endişe duymasına, ümitsiz olmasına gerek yok. İyi yetişmiş, çalışkan bir insan kaynağımız var. Bilgi, beceri ve tecrübemiz artık bir noktaya geldi. İnşallah el birliğiyle ülkemizi daha iyi bir noktaya taşıyacağımızdan kimsenin endişesi olmasın” dedi. Ekonomide zor günler
ATSO Başkanı Davut Çetin ise ekonomide zor günlerden geçildiğini ifade ederek, “Reel sektör olarak hem morale hem de desteğe ihtiyacımız var. Sayın valimiz bize moral veriyor, bakanlıklarımız da istihdam ve yatırım teşviki vermektedir. Böylece sorunlarımızı azaltacağız ve Antalya'nın geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz. 2018'de Türkiye'de 157 milyarlık yatırım teşvik belgesi alınmıştır. Yatırım teşviklerinde İstanbul ve diğer Marmara illeri dışında İzmir ve Ankara öne çıkmaktadır. Ankara'yı Gaziantep, Adana, Manisa ve Antalya izlemektedir" diye konuştu. Ortak akıl kuralım
Başkan Çetin, Antalya ekonomisinin geçen yıl turizm sayesinde büyüdüğünü hatırlatarak, “Türkiye'de yatırım teşvik belgesi azalırken, Antalya'da yüzde 60 arttı. Antalya'da geçen yıl alınan 3 milyarlık teşvik belgesinin üçte biri turizm, 750 milyonu imalat, 400 milyonu tarım, 200 milyonu eğitim, 200 milyonu sağlık, 170 milyonu enerji yatırımıdır. İmalat yatırımı ağaç işleri ağırlıklıdır. Turizmde yeni yatırım için yarım milyarlık teşvik belgesi alınmıştır. Antalya sanayide, tarımda, ticarette, teknolojide çok daha iyi bir yere gelebilir. Yeter ki birleşelim, ortaklıklar kuralım, dünyaya bakıp yeni alanlara yönelelim. Özellikle istihdam teşvikleri, ihracat teşvikleri, tarımsal destekler Antalya özel sektörü için son derece yararlı destekler. Antalya'da turizm sezonuna girdiğimiz bu dönemde istihdam teşvikleri başta turizm olmak üzere bazı sektörlerimize önemli destek olacaktır. İstihdam sağlamak hepimiz için ülkemize hizmetin en güzel yoludur. Hangi sektörde olursa olsun, bir kişi daha fazla istihdam etme imkânı olan herkes, sunulan desteklerden yararlanmalı” dedi. Büyümeye öncelik vermeliyiz
Bazılarının teşvik deyince nakit para desteği veya düşük faizli kredi anladığını söyleyen Çetin, “İstihdam teşviki ve vergi indirimleriyle uğraşmak istemeyen arkadaşlarımız da oluyor. Artık bu alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz. Dünya ile rekabet edebilmek için doğru ürünleri üretmek ve tüm sektörlerde verimliliği sağlamak zorundayız. Antalya'da SGK'ya kayıtlı 72 bin iş yeri var. Bunun 28 bini tek kişilik, 20 bini 2-3 kişi istihdamı olan iş yeri. Küçük olsun benim olsun anlayışını bir kenara bırakmalı, sermayelerimizi birleştirip ortak yatırım yapmaya ve büyümeye öncelik vermeliyiz” diye konuştu. İnovasyona ve insana yatırım yapmaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini anımsatan Çetin, “Ülkemizde ar-ge merkezi sayısı hızla arttı, 1152 oldu, ama en büyük şirketlerimizin yarısında ar-ge yapılmıyor. Ortaklıklar kurup, yeni sektörlere, teknolojiye, ar-geye yatırım yapmalıyız. Ülke olarak kişi başına 3 bin dolar ithalat, 2 bin dolar ihracat yapıyoruz. Hepimiz daha fazla ihracat için çalışmalıyız” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES
Vali Münir Karaloğlu, devletin birçok sektörde sağladığı teşvik ve desteklerden iş insanlarının birçoğunun haberdar olmaması üzerine üç yıl önce başlatılan bu zirvenin gelenekselleştiğini belirtti. ’Karşılıklı sorunları konuşmaya hem iş insanlarımızın hem de kurumlarımızın ihtiyacı var’ diyen Karaloğlu, “Türkiye'nin hedefleri var ve bu hedeflere taşıyacak en önemli şehirler, merkezlerden biri de Antalya. Antalya yarattığı istihdamla, gayrisafi milli hasılayla Türkiye'yi hedeflerine taşıyacak en önemli merkezlerden biri. Onun için bu şehirde iş insanımıza yardımcı olmak, iş insanımızın önünü açmak, devlet desteklerini iş insanımıza doğru bir şekilde aktarmak kamu görevlileri olarak bizlerin görevi” ifadelerini kullandı.
Vali Karaloğlu, birçok alanda devletin sağladığı teşvik ve destekler içinde istihdam, ar-ge, tasarım, kredi garanti fonu gibi çok önemli destekler olduğunu hatırlatarak, “İstihdamla ilgili son üç yıldır devam eden seferberlik var. 2017 yılında milli istihdam seferberliği Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ilan edilmişti. O yılda belli destekler sağlandı. 2017'de Antalya, 186 bin yeni istihdamla İstanbul'dan sonra ikinci olmuştu. Bu nüfusa oranla bakıldığında, aslında Antalya'nın birinci olduğunu gösterir. 2018'de 164 bin yeni istihdam sağladık. Bu sene ise 150 bin sözü verildi ki, biz Antalya'da yeni istihdamın 150 binin üzerine çıkacağını biliyoruz” diye konuştu.
3-4 yıldır her sene seçim, referandum, seçim şeklinde devam eden zaruri bir sürecin yaşandığını ifade eden Karaloğlu, “Ama 2023'e kadar önümüzde bir seçim görünmüyor. Yolumuza çok daha rahat devam edebileceğimiz 4.5 yıllık bir süre var. Bu süreyi ülke ve şehir olarak iyi kullanmamız gerekir. Reel sorunlara, reel sektörün sorunlarına daha çok eğilerek Türkiye'yi daha çok üreten, refahını daha çok artıran bir ülkeye hep beraber dönüştürmemiz lazım. Ne sadece devlet destekleriyle bir yere varabiliriz, ne de sadece sizin fedakarlıklarınızla bir yere varabiliriz. İşbirliklerimizi geliştirmemiz lazım. Şundan emin olabilirsiniz, ülkemizin geleceği bugünden daha iyi olacak. Hiçbirimizin geleceğiyle ilgili endişe duymasına, ümitsiz olmasına gerek yok. İyi yetişmiş, çalışkan bir insan kaynağımız var. Bilgi, beceri ve tecrübemiz artık bir noktaya geldi. İnşallah el birliğiyle ülkemizi daha iyi bir noktaya taşıyacağımızdan kimsenin endişesi olmasın” dedi.
ATSO Başkanı Davut Çetin ise ekonomide zor günlerden geçildiğini ifade ederek, “Reel sektör olarak hem morale hem de desteğe ihtiyacımız var. Sayın valimiz bize moral veriyor, bakanlıklarımız da istihdam ve yatırım teşviki vermektedir. Böylece sorunlarımızı azaltacağız ve Antalya'nın geleceğine yatırım yapmaya devam edeceğiz. 2018'de Türkiye'de 157 milyarlık yatırım teşvik belgesi alınmıştır. Yatırım teşviklerinde İstanbul ve diğer Marmara illeri dışında İzmir ve Ankara öne çıkmaktadır. Ankara'yı Gaziantep, Adana, Manisa ve Antalya izlemektedir" diye konuştu.
Başkan Çetin, Antalya ekonomisinin geçen yıl turizm sayesinde büyüdüğünü hatırlatarak, “Türkiye'de yatırım teşvik belgesi azalırken, Antalya'da yüzde 60 arttı. Antalya'da geçen yıl alınan 3 milyarlık teşvik belgesinin üçte biri turizm, 750 milyonu imalat, 400 milyonu tarım, 200 milyonu eğitim, 200 milyonu sağlık, 170 milyonu enerji yatırımıdır. İmalat yatırımı ağaç işleri ağırlıklıdır. Turizmde yeni yatırım için yarım milyarlık teşvik belgesi alınmıştır. Antalya sanayide, tarımda, ticarette, teknolojide çok daha iyi bir yere gelebilir. Yeter ki birleşelim, ortaklıklar kuralım, dünyaya bakıp yeni alanlara yönelelim. Özellikle istihdam teşvikleri, ihracat teşvikleri, tarımsal destekler Antalya özel sektörü için son derece yararlı destekler. Antalya'da turizm sezonuna girdiğimiz bu dönemde istihdam teşvikleri başta turizm olmak üzere bazı sektörlerimize önemli destek olacaktır. İstihdam sağlamak hepimiz için ülkemize hizmetin en güzel yoludur. Hangi sektörde olursa olsun, bir kişi daha fazla istihdam etme imkânı olan herkes, sunulan desteklerden yararlanmalı” dedi.
Bazılarının teşvik deyince nakit para desteği veya düşük faizli kredi anladığını söyleyen Çetin, “İstihdam teşviki ve vergi indirimleriyle uğraşmak istemeyen arkadaşlarımız da oluyor. Artık bu alışkanlıklarımızdan vazgeçmeliyiz. Dünya ile rekabet edebilmek için doğru ürünleri üretmek ve tüm sektörlerde verimliliği sağlamak zorundayız. Antalya'da SGK'ya kayıtlı 72 bin iş yeri var. Bunun 28 bini tek kişilik, 20 bini 2-3 kişi istihdamı olan iş yeri. Küçük olsun benim olsun anlayışını bir kenara bırakmalı, sermayelerimizi birleştirip ortak yatırım yapmaya ve büyümeye öncelik vermeliyiz” diye konuştu. İnovasyona ve insana yatırım yapmaya daha fazla önem verilmesi gerektiğini anımsatan Çetin, “Ülkemizde ar-ge merkezi sayısı hızla arttı, 1152 oldu, ama en büyük şirketlerimizin yarısında ar-ge yapılmıyor. Ortaklıklar kurup, yeni sektörlere, teknolojiye, ar-geye yatırım yapmalıyız. Ülke olarak kişi başına 3 bin dolar ithalat, 2 bin dolar ihracat yapıyoruz. Hepimiz daha fazla ihracat için çalışmalıyız” şeklinde konuşmasını tamamladı.
Esra ALTUNKES