Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkan Adayı Reşat Güney, geçtiğimiz haftalarda yaptığı açıklamada Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) yaklaşan faiz kararı öncesinde 100 ila 200 baz puan arasında bir indirim beklediğini ifade etmişti. Güney, yüksek faiz oranlarının reel sektörü zorladığını belirterek, Merkez Bankası’nın büyümeyi destekleyecek bir adım atmasının kaçınılmaz olduğunu vurgulamıştı. Açıklamasında, olası faiz indiriminin piyasalar üzerinde olumlu etki yaratacağını da dile getirmişti.
Nokta atışı öngörü
Merkez Bankası, 23 Ekim 2025 tarihli Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 40,50’den yüzde 39,50’ye indirme kararı aldı. 100 baz puanlık bu düşüş, Güney’in tahmin ettiği aralığın tam alt sınırında gerçekleşti. Bu gelişme, Güney’in ekonomi yönetimi ve piyasa dengelerine ilişkin yaptığı değerlendirmelerin isabetli olduğunu ortaya koydu. Öte yandan, TCMB’nin karar metninde küresel ekonomik belirsizliklere dikkat çekilerek, enflasyondaki düşüşün kademeli olacağı vurgulandı. Banka, orta vadeli enflasyon hedefini yüzde 5 olarak korurken, fiyat istikrarı için ‘veri odaklı’ bir politika izleneceğini açıkladı. Uzmanlar, faiz indiriminin sınırlı tutulmasının hem büyümeyi destekleme hem de enflasyonla mücadelede denge arayışını yansıttığını değerlendiriyor.
‘Üretim’ vurgusu yaptı
Antalya özelinde ise Reşat Güney, faiz indiriminin turizm, inşaat ve hizmet sektörlerine doğrudan katkı sağlayacağını belirtti. Kentte finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların devam ettiğini faiz indirim kararlarıyla birlikte sıkıntının hafifleyeceğini ifade eden Güney, “Üretim ve ticaretin canlanması Antalya’nın ekonomisine ivme kazandıracaktır” dedi. Güney, kentin ekonomisinin turizme aşırı bağımlı hale geldiğini ve bu yapının sürdürülebilir olmadığını vurguladı. Güney, özellikle pandemi sonrası dönemde eğitim, hizmet konut ve birçok sektörün daraldığını, sanayi ve tarım üretiminin ise desteklenmesi gerektiğini belirtti. Finansmana erişim güçlüğünün KOBİ’leri zorladığını ifade eden Güney, “Antalya ekonomisi sadece turizmle değil, üretim ve ihracatla da güç kazanmalıdır” dedi ve yeni dönemde yatırım odaklı politikalarla kent ekonomisinin dengelenmesi gerektiğini söyledi.