Gürkut Acar’dan cevap var..

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, 16 Nisan 2004 tarihli “CHP’li üyelere ‘hainlik’ tehdidi..” başlıklı yazıma cevap göndermiş.. Noktasına dokunmadan sizlere aktarıyorum.. Yarın buna bir cevabım olacak elbet.. Buyurun..

 

Sayın Ali TONGÜLÜS

CHP’den seçilen meclis üyeleri ile ilgili açıklamama ilişkin “CHP’li üyelere ‘hainlik’ tehdidi” başlıklı yazınız, açıklamamın doğru anlaşılmadığını ortaya koymaktadır.

Bir metin içindeki ironi görmezden gelinerek, kelimelerin düz anlamlarından yola çıkılarak varılacak sonuçların hatalı olacağı kuşkusuzdur.  Sizin de bu hataya düştüğünüz görülüyor.

Türkçe’de güzel bir deyim vardır  “Teşbihte hata olmaz” diye…

Anlamı, Tük Dil Kurumu tarafından “yeri geldiği zaman çirkin kaba bir benzetme ile anlatıma daha etkili bir hava verilmesi, saygısızca bir davranış değildir, kimse bundan alınmamalıdır anlamında kullanılan söz” diye tanımlanmaktadır.

Ben “vatan hainliği” ifadesini tam da teşbihte hata olmaz kastıyla tercih ettim.

Bunun somut dayanağı da zaten açıklamanın içinde mevcuttu. Ya görmediniz ya da görmek istemediniz. 

Dikkatinizden kaçmış olabileceği düşüncesiyle bu dayanağı tekrar anlatayım. Ben, eleştirdiğiniz ifadeyi kullanırken siyasi bir sonuçla birlikte kullandım. Bir önceki, yani 2009 seçimlerinde CHP’ye katılan ancak seçimi kazandıktan sonra AKP’ye geçen ve 2014 seçimlerinde de ağır bir yenilgiye uğrayan bir siyasetçiyi örnek verdim.

Vatan hainliği,  bir siyasetçinin yaşadığı ağır siyasi yenilgi ile anlatıldığında,  buradan Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümlerine atıf yapmak, iyi niyetli bir yaklaşım değildir.

Herkes bilir ki, vatan hainliği ağır bir suçtur. Yaptırımı da aday olup, seçim kaybetmek değildir.

Yazınızda, açıklamam bağlamından ve örneklerinden koparılıp, tek bir telime üzerinden bir anlam çıkarılmaya çalışılmış, bunun sonucu olarak da hakkımda hakarete varan ifadeler kullanılmıştır.

Bunun ağır bir haksızlık olduğunu ifade etmek isterim.

 

Sayın Tongülüs,

AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde Türkiye’de yaşanan bazı gelişmeleri dikkatinize sunmak isterim. Türkiye’de hukuk güvenliği kalmamış, adalet sistemi alt üst edilmiştir. Yargı kararları, Anayasa’nın açık hükmüne rağmen uygulanmamakta, hatta bunun için kanun çıkarılan örnekler yaşanmaktadır.

Atatürk ve Atatürkçülük eğitim sisteminden çıkarılmakta, “dindar, kindar gençlik” çağrıları yapılmakta, “T.C.” tabelaları devlet dairelerinden, kamu bankalarından silinmektedir. 

Türkiye’de devlet yapısı bozulmakta, AKP kendi derin devletini, kendi MİT’ini oluşturmaktadır.

Özerklik tartışmaları eşliğinde, Doğu Anadolu Bölgesi, Kürt yurttaşların çok azının desteklediği PKK’ya teslim edilmiştir.

AKP, kendi siyasi iktidarına Avrupa Birliği’nden destek sağlayabilmek için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve  Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki çıkarlarını, göz ardı etmektedir.

Bu süreçte, “Yurtta Barış Dünyada Barış” ilkesi terk edilmiş, Türkiye, savaş çığırtkanlığıyla komşu ülkelerdeki dini terör örgütlerine yardım sağlayan bir ülke konumuna getirilmiştir.

Türkiye’de bunların yaşandığını kimse inkar edemez. Bu tablo, Vahdettin’in Türkiye’den ayrıldığı günleri çağrıştırmaktadır.

 

Sayın Tongülüs,

CHP’nin kuruluşu “Ulus Devlet”in korunması ve sonsuza kadar yaşatılması amacını taşır. Mustafa Kemal Atatürk “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Lakin Türkiye Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacaktır” derken elbette yetişecek yeni kuşaklara ve gençliğe güvenmiştir. Fakat bir de herkes ölümlü olduğundan insanlardan daha uzun ömürlü olacağı kesin bulunan bir tüzel kişilik yaratmıştır, bu da CHP’dir.

Bu nedenle ulus devletin kurucusu olan CHP; Türkiye’deki Kürt kökenli yurttaşlarımızı “azınlık” olarak değil eşit ve özgür yurttaşlar olarak kabul eder. Türkiye’deki Kürtleri azınlık sayarak onlara ayrı bir devlet kurmayı öngören hiçbir öneri CHP’nin kuruluş ilkeleriyle bağdaşmaz. CHP’nin tüzük, program ve ilkeleri “federasyon”, “ana dilde savunma”, “ana dilde eğitim” ve benzeri gibi hususları içermez. “Türk” sözünü ırkçılık gibi kabul eden bazı kişilerin, kasıtlı bilgisizlikleri ya da hainlikleri de bizi bağlamaz.

CHP, Türkiye Cumhuriyeti’nin temel niteliklerini korumayı, demokrasiyi, özgürlükleri ve insan haklarını geliştirmeyi hedefleyen bir partidir. Bu değerleri paylaşan tüm partililerimizle birlikte omuz omuza ve  yan yana olmaya devam edeceğiz.

Ben bu düşüncelerle CHP’deyim ve CHP’li olmayı bir dönemlik geçici bir heves olarak da görmedim, görmeyeceğim. Arkadaşlarımın da benimle bu düşünceleri paylaştığına inanıyorum.

 

Sayın Tongülüs,

Bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. Genç bir avukat olarak, 12 Mart Askeri Muhtırası karşısındaki tutumu dolayısıyla 1972 yılında CHP’ye üye oldum.  Sonraki süreçte 4 yıl süreyle (1976-80) CHP İl Başkanlığı yaptım. Belediye Meclis Üyeliği ve Başkanvekilliği, Antalya Baro Başkanlığı, seçim komite başkanlıkları gibi görevlerde bulundum. 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimler sonucunda da Antalya Milletvekili seçildim.

 Antalya’da 40 yılı aşkın bir süre CHP çatısı altında yaptığım çalışmaların görmezden gelinmesinin de ağır bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.

Şahsıma yaptığınız haksızlıkları gidereceğiniz umuduyla…

Selam ve saygılar. 18.04.2014

 

v. Gürkut ACAR

CHP Antalya Milletvekili