Güzel hareketler

Haziran’ın ortasında olduğumuz şu günlerde resmen kavruluyoruz.
Termometreler rekor kırmak için sabırsızlanıyor.
Fırsat bulan soluğu denizde alıyor.
Böyle bir gerçekliğin yaşandığı Antalya’da toplu ulaşım araçlarının klimalarını açmaması gibi bir durum söz konusuydu. Bu konuda yaşanan kargaşalar halen hafızalarda.
Yakıttan tasarruf etmeyi düşünen araç sürücüleri, yolcuların sucuk olmasını umursamıyordu. Haliyle isyan çıkıyor, yer yer kavga haberleri duyuluyordu.
Bu konuda son zamanlarda şikayet patlaması yaşanıyordu. Şikayetler çoğalınca Büyükşehir Belediyesi devreye girdi, zaman kaybetmeden toplu taşıma araçlarında klima denetimi yaptı. Büyükşehir, ayrıca araçlarda klima çalıştırma zorunluluğu da getirdi. Zorunluluktan hemen sonra da yetkililer denetime çıktı. İlk olarak şehir merkezi ile Kepez, Lara, Aksu, Döşemealtı, Doğu Garajı, Güllük Caddesi gibi kentin değişik bölgelerinde otobüs ve minibüslerde klimaların çalıştırılıp çalıştırılmadığı denetlendi. Ani gelişen bu olay nedeniyle şoförler hazırlıksız yakalandı! Kliması bozuk, arızalı otobüs ve minibüslerin çalışmalarına izin verilmedi.
Bu her ne kadar Büyükşehir Belediyesi’nin görevi olsa da yapılan denetimleri kendi adıma olumlu buluyorum.
Gelelim ikinci konuya.
Yani en hassas olduğum konu.
Kaldırım işgallerinden söz ettiğimi anladığınızı düşünüyorum.
Evet, Büyükşehir Belediyesi bu konuda daha önce düğmeye basmıştı.
Olayın üzerine ciddiyetle gittiğini dün bize gösterdi.
Büyükşehir ekipleri “Yayaya Saygı” projesi kapsamında kaldırımlara konulan levha ve tablaları topladı.
Bu bile başlı başına önemli bir gelişme. Bu olaydan sonra işgalci konumundaki kişiler iki kere düşünmek zorunda kalacak. Yani işleri artık kolay değil.
Uygulama aynı zamanda vatandaşa derin bir nefes aldırdı, aldıracak. İşgaller nedeniyle yürümekte zorlanan Antalyalılar, bundan böyle daha özgüce dolaşacak. Tabi denetimler sürdüğü sürece.
Son olarak, işgalcilere karşı harekete geçen Büyükşehir Belediyesi’nin kiraya verdiği büfelere de el atmasını bekliyorum. Samimiyetini göstermesi için bunu istemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum.