Güncel

Güzellik merkezlerine ‘Dilan Polat’ darbesi 

Abone Ol

Sosyal medya fenomeni Dilan Polat ve eşi Engin Polat’ın kara para aklama ve vergi kaçırma suçlarından tutuklanması yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Gündemi uzun süre meşgul eden olayın ardından tüketici güvenindeki büyük düşüş, işlerin bıçak gibi kesilmesine yol açtı. Antalya’da yaklaşık 10 bin kişinin çalıştığı sektörde yüzde 75 civarında ciro düşüşü yaşandığını kaydeden Palm Clinic Medikal Estetik Merkezi Sahibi Dr. Mustafa Reşat Oktay, “Sektörde büyük iflaslar bekliyorum. Kabak dürüst, mütedeyyin işletmelerin başında patlayacak” dedi. Oktay ayrıca, güzellik merkezlerinde kullanılan ürünlerin izini ‘ÜTS Mobil’ ve ‘ITS Mobil’ isimli uygulamalar üzerinden sürebileceğini söyledi.  

 

ANTALYA’YI DA ETKİLEDİ 

Dilan Polat olayının Antalya’yı da etkilediğini belirten Dr. Mustafa Reşat Oktay, “Bu sektörün ne kadar kontrolsüz, başıboş bir şekilde bırakıldığı bu sayede kamuoyunun önüne geldi. Güzellik merkezi belediye ruhsatlarıyla açılabilen işletmeler. Buraların olağan denetimleri belediyeler tarafından yapılıyor. Bu çok karmaşık bir sektör. Bu sektörün içerisinde kullanılan ürünlerden, cihazlara ve insanlara yapılan uygulamaların tarifleri yönetmeliklerle belirli” dedi. 

 

‘İFLASLAR BEKLİYORUM’ 

Türkiye’de bu sektörden hizmet alan insanların kafalarında soru işareti oluştuğuna dikkat çeken Dr. Oktay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İnsanlar araştırma ve durma kararı aldı. Bu da ciroların düşmesine sebep oldu. Gerçek esnaflar, emeğiyle çalışan dürüst insanlar mağdur edildi. Sektörde şu anda yüzde 75 ciro düşüşü var. Bu düşüşün yarısı ekonomi diğer yarısı da Polat olayı eksenli. Ekonominin de getirdiği olumsuz etkileri hesaba kattığımızda bu sektörün tamiratı 2025-2026 yılı gibi görünüyor. Ve ben bu sektörde çok büyük iflaslar bekliyorum.” 

 

‘SEKTÖR ZAN ALTINDA’ 

“Dilan Polat olayı çok farklı cereyan etti ve sektörü zan altında bıraktı. Bu sektör insanlara hizmet veren bir sektör. Bu hizmeti kötüye kullanan, izni olmadığı halde tıbbi müdahalede bulunan işletmeler var. Herkes kendi kafasına göre iş yapıyor, kendi kafasına göre cihaz kullanıyor. Ve bunların sayıları o kadar çok ki kamunun bunları denetlemeye gücü yetmiyor. Her sokakta bir ‘beauty center’e rastlıyoruz. İnsanlar da, ‘bu kadar çok açılıyorsa bu kadar çok kazandırıyor’ diye düşünüyor. Halbuki gerçek böyle değil. Dilan Polat olayı da perde arkasını ortaya koyması açısında önemli. Burada çok büyük kazançlar yok.” 

‘KLİNİKLER DE MAĞDUR’ 

“Antalya’da 500’e yakın otel bulunuyor. Bunların yaklaşık 200 tanesi beş yıldızlı ve bu otellerinin hemen hepsinde bu tür salonlar mevcut. Kent içerisinde de birçok merkez bulunuyor. Bu işletmelerin emekçileri ve samimi işletmecileri mağdur oldu. Kozmetik ve medikal estetik sektöründe çalışan klinikler de mağdur oldu. Çünkü halkımızın kafasında bu işlemlerle ilgili soru işaretleri oluştu ve haklı olarak, ‘Bu nasıl bir sektör, nasıl denetleniyor, hangi ürünler kullanılıyor, bu ürünler Sağlık Bakanlığı denetiminden geçmiş mi?’ gibi sorular sormaya başladı.”  

 

‘BEKLEMEYE GEÇTİLER’  

“Küçük işletmelerinde masum, mütedeyyin insanlar var. Küçük masraflar yaparak küçük bir işletme açmış. Diğer tarafta da devasa, yüksek kiraları olan son derece lüks üniteler açılmış. Bu ikisi arasında ciddi anlamda asimetrik bir mücadele çıkıyor. İnsanlar da şunu soruyor: ‘Bu lüksün bedelini biz mi ödüyoruz? Bu işletmeler gerçekten kazancıyla mı bu masrafları ödüyor, yoksa bunun arkasında farklı işler mi var?’ Dilan Polat olayı bunu ortaya koydu. İnsanlar bu tür yerlerde hizmet alma noktasında araştırmaya ve beklemeye geçtiler. Bu da sektörde ciddi anlamda bir finansal sıkıntıya, cirolarda düşüşe sebebiyet verdi. Kabak önce masum insanların başına patlayacak.”

(www.ilerigazetem.com)