Hakan Tütüncü ve DOKUMA

Antalya’nın merkezi ilçelerinden Kepez’deki değişimi/dönüşümü görmezden gelmek, inkar etmek gerçektende hakkaniyete, vicdana sığmaz…

Tatil ve turizm kentinin varoşları olarak anılan Kepez, hızlı göçten kaynaklanan plansız yapılaşmanın, gecekonduların da merkeziydi. Antalya merkezini kapsayan Muratpaşa ve sahil kesimindeki Konyaaltı hızla gelişip modern kentlere dönüşürken, Kepez ‘varoş’ kimliğini, Antalya’nın arka bahçesi, ‘öteki yüzü’ olmayı uzun yıllar sürdürdü.

Ta ki, Hakan Tütüncü belediye başkanı oluncaya kadar…

Kim ne derse desin Hakan Tütüncü’yle Kepez resmen kabuk değiştirdi. Yollar, kaldırımlar, parklar, bahçeler ve modern binalarıyla Kepez artık Antalya’nın ‘öteki yüzü’ değil ‘yeni yüzü’ haline geldi. Düne kadar Kepez’de oturduğunu saklayanlar bugünlerde gururla ‘Kepezliyim’ diyor. 

Kepez’deki bu müthiş dönüşüm bir kez daha gösterdi ki; İsteyince oluyor…

Yani iktidar partisiymiş, muhalefetmiş filan önemli değil. Önemli olan işin başındaki yöneticinin niyeti. Niyet halis ise geriye kalanlar teferruat. Nitekim Tütüncü’den önceki başkan da aynı partiliydi ama yapılanlar herkesin malumu…

Sadece ortaya koyduğu örnek hizmetlerle değil halkla kurduğu sıcak, samimi ilişkileriyle de gönülleri kazanan Hakan Tütüncü’nün başkanlığı dönemindeki en önemli hizmeti ise hiç şüphe yok ki, Dokuma alanının kente yeniden kazandırılmasıdır. Her şeyi bir tarafa bırakın, sadece Dokuma’nın kazanımı dahi Hakan Tütüncü adının bundan sonra yıllarca minnetle anılmasına sebeptir. Çünkü Antalya Pamuklu Dokuma Fabrikası, bu kentin yaşayanlarının hafızasında son derece önemli bir yere sahip. Antalya’da kurulan ilk büyük fabrika olan ve döneminde yüzlerce Antalyalıya çalışma imkanı sağlamış olan tesis ve çevreleyen 488 dönümlük alanın kullanım hakkı, Tütüncü’den önceki başkan Erdal Öner döneminde yabancı kökenli bir firmaya verilmişti. Antalya halkının ayaklanması ve sivil toplum kuruluşlarınca açılan davalar neticesinde bu ‘rant anlaşması’ iptal edilmiş, bu süreçte Hakan Tütüncü de aktif rol oynamıştı. Dava süreçleri devam ederken Tütüncü, alanda sosyal tesisler ve idari binanın da yer aldığı 238 dönümlük bölümünün planlaması için ‘siyaset üstü’ bir anlayışla Dokuma Çalışma Grubu kurmuş ve alanla ilgili her kararı bu grup vasıtasıyla alarak takdire şayan bir yönetim anlayışını ortaya koymuştu. Nitekim, elden gitti/gidiyor derken geri kazanılan Dokuma alanındaki 70 dönümlük bölüm, çalışma grubunun önerileri ve Tütüncü’nün olağanüstü gayreti sonunda 2015’in sonunda muhteşem bir kent parkı olarak hizmete açılmıştı. Koşu ve yürüyüş yolları 2 çocuk parkı, 100 araçlık otopark, 12 kabinli tuvalet, açık hava spor aletleri 2 fitness park dinlenme alanları ile kır kahvesi ve büfenin yer aldığı parkta eski konuk evi de kır kahvesi haline getirildi. Türkiye’nin ilk yerli otomobili Devrim’in kopyasının da aralarında olduğu nostaljik araçlar burada sergilendi.

Sonraki süreçte de Tütüncü sözünü verdiği projeleri bir bir hayata geçirmeye devam etti. İşte geçtiğimiz günlerde Antalya’nın ikinci oyuncak müzesi yine bu alanda hizmete açıldı. Akdeniz’in ilk bilim merkezi için çalışmalar sürüyor. Tütüncü, ilk kez geçtiğimiz gün belediye meclisinde dillendirdi; düzenlenecek bir binada, ‘Bir Zamanlar Antalya’ başlığı altında kentin 100 yıllık tarihi anlatılacak.

Ve daha buna benzer birçok proje var hayata geçirilecek olan…

Başkan Tütüncü, son meclis toplantısında, “Bu meclis Dokuma’yı Antalya’ya geri kazandıran meclis olarak anılacak” demiş ve iktidarıyla, muhalefetiyle birlikte el ele verilen mücadeleyi övmüştü. Haklıydı. Kepez Belediye Meclisi, Dokuma konusu başta olmak üzere kentin yararına olacak meselelerde siyasi argümanları bir tarafa bırakarak ortaya koyduğu bu örnek tavırla alkışı fazlasıyla hak ediyor. Ancak alkışı en fazla hak eden ‘ortak akıl’ için öncülük eden başkan Hakan Tütüncü. Tütüncü, özelde Dokuma, genelde ise Kepez’i Antalya’ya kazandırdığı için kent tarihinde her zaman minnetle, şükranla anılacaktır…