Yoğun geçen iş temposundan bir nebze de olsa uzaklaşmak için zaman zaman değişik aktiviteler yaparız.
Erkekler ağırlıklı olarak ya maç seyretmeye ya da oynamaya gider.
Stresten kurtulmanın yanı sıra spor yapmak isteyenler öyle malum çim sahaları değil, daha çok halı sahaları tercih eder.
Buralar ebat olarak daha küçük, dolayısıyla çok yorucu olmuyor.
Spor yapanlar ter atıp, haftanın yorgunluğu atarken, işletme sahibi de para kazanarak hayatını sürdürüyor.
Yargıtay da dikkat çeken bir karara imza attı.
Karar, spor yapmak isteyenleri mutlu edecek, işletme sahiplerini de kara kara düşündürecek cinsten.
Kayseri Barosu Avukatı Emir Akpınar, iş kazaları ile ilgili yaptığı açıklamada, işçinin şirketini temsilen görevli olduğu yerlerde yaşadığı sakatlıkların, iş kazası sayılabileceğini belirtti. Akpınar, iş kazalarının sadece iş yerinde gerçekleşmeyebileceğini, örneğin spor müsabakalarında da meydana gelebileceğini söyledi.
Türkiye’de her yıl 400 binden fazla iş kazası meydana geldiği bilgisini paylaşan Akpınar, bu kazalarda ciddi yaralanmalar, kalıcı hasarlar, uzuv ve can kayıpları yaşandığını ifade etti.
Özellikle futbol takımı oluşturma, halı saha kiralaması gibi işverenin sorumluluğunda olan aktivitelerde yaşanan sakatlıkların da iş kazası sayılabileceğini belirten Akpınar, bir Yargıtay kararına da atıfta bulundu. Karara göre, şirketin sigortalı çalışanı olan bir futbolcu, şirketin üyesi olduğu bir derneğin düzenlediği spor müsabakasında sakatlandı. Davada, sakatlanmanın iş kazası olarak kabul edilip edilmeyeceği tartışıldı ve sonuçta Yargıtay, sakatlanmanın iş kazası olarak kabul edilmesine karar verdi.
Elbette kimse sakatlanıp işinden olmak istemez. Ama maç oynanırken sakatlanmalar sıkça rastladığımız bir durum. İşte böyle bir durum maalesef halı saha işletmecilerini biraz zorlayacak gibi.