Hayat devam ediyor

Abone Ol

Önce Cuma öğle öncesi.,
Sabah, ATSO’nun olağanüstü meclis toplantısı için düştük yola. Epeydir yüzlerini göremediğimiz bir çok iş adamıyla aynı çatı altında karşılaşınca, hasret giderdik. Herkes almış birilerini yamacına, hararetli hareretli sohbetler yapıyor.
Çay-pasta atıştırmaları, gaz odasında cigara tüttürmeleri derken, geçildi toplantı salonuna. Meclis Başkanı oturumu açtı. Dönemin Ticaret Genel Müdürlüğü tarafından oda eski yönetimi ile odanın inceleme komisyonu üyeleri hakkında, “Görevi kötüye kullanma” iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında düzenlenen inceleme raporu, “Okunsun mu, okunmasın mı” tartışmaları açıldı.
Antalya’nın çok önemli işlere imzalarını atan iş adamlarından kimisi, “Bakanlık ne deniyorsa o yapılsın” görüşünü savundu, kimileri de, “Savcılığın takipsizlik, mahkemenin ise ret verdiği bir konu üzerinde durulmasının gereksizliğinden bahsedilmez mi?
Mübarek bir günümün büyük bir kısmını böylesine gereksiz, böylesine basit ve sıradan bir konu için boşu boşuna harcadığımı anlayınca, kendime sitemler yağdırdım.
Antalya’da hakikaten önemli işlere katkı koyan iş adamlarının bu kadar mı bol vakti var da, bakanlığın emir erleri gibi aynı avluda hem de bir Cuma gününde toplanma gereği duyuyorlar ki?
Hakikaten yazık.
Cuma öğleden sonra.
Büyükşehir Belediyesi’nin Çarşamba’dan kalma devam meclisi toplantısındayız.
Görüşülecek konular hakikaten önemli de, en önemlisi, “Cuma’nın gelişi acaba Çarşamba’dan belli oldu mu, olmadı mı?” İşte bu sorunun cevabını bulabilmek adına meraklı bir koşturmaca yaşandı.
Denetim Komisyonu raporlarının okunup, görüşülmesi-ki bu gündem maddesinde oylama olmadığından sadece görüşler belirtilip, seçilen kelimelerle lügatlar parçalandı.
Ve Faaliyet raporu.
Bu iki konu görüşülürken neler yaşanmadı ki? Anlatmakla bitmez, orada olup bitenleri çıplak gözle görmek gerekirdi.
Denetim Komisyonu raporu okunuyor, görüşlere açılıyor, CHP’li Konyaaltı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Remzi Sadi fikrini yazılıdan sonra sözlü olarak da söylüyor. Yetinmiyor bir daha mikrofonu alıyor. Ve ardından bir daha.
CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile zaman zaman sinirli atışmalara bile giriyor.,
Ardından CHP’li Konyaaltı ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Dr. Baki Çelik ortaya çıkıyor. Remzi Sadi için, “Bozuk bir psikoloji edasıyla” cümlesini kullanıyor.
Buyur buradan yak.
Resmen arı kovanına çomak sokmaktan başka bir şey değil.
İyi de vatandaş bunlardan kendi aralarında kavga değil, hizmet bekliyor arkadaş hizmet. Aynı partiye mensup iki kişi, mecliste resmen çocuk kavgasına tutuşuyorlar. Bu da galiba Akaydın tutumunun devamı gibi bir şey olsa gerek.
Faaliyet Raporu maddesinde AKP Grubu adına görüş belirten Murtaza Tamyürek, belli ki dersine iyi çalışmış. Belediye’nin her birimini titizlikle dolaşmış ve incelemiş ki, rakamlar vererek eleştirilerini yapıyor. Yapıyor da, “Cep telefonu kullanma bedeli 81 milyon TL” demez mi?
Hayretler içerisinde kalıyorum. Zira o rakam yeni parayla 81 trilyon yapıyor da, sonradan anlıyoruz ki, Tamyürek rakamları eski paraya göre telafuz etmiş.
Akaydın, “Gözetlendiğimi biliyorum da, inşallah yatak odamı gözetlemiyorlardır” dedi.
Tamyürek de, “Büyükşehir Belediyesi’nin üç yıldır Antalya’da açtığı bir tane yol yok” diye karşılık verdi.
Akaydın buna cevap veremedi.
O oldu, bu oldu, şu oldu..
O bunu dedi, şu bunu yaptı, falanca böyle davrandı..
Ve Akaydın Çarşamba günkü meclis devam etmiş olsaydı belki o gün düşebilirdi de, Çarşamba Cuma’ya çok şey getirdiğinden, çoğunluğun oyunu alarak düşmedi.
Siyaset mi desek, politika mı işte böyle bir şey.
Ve Cumartesi..
Kovanlık Köyü’nde oturan Fevzi Uysal ağabeyimize ziyarete gittik. Uncalı tarafını turladık, Konyaaltı resmen koca bir şehir olmuş.
Sarısu cumartesileri bile dolup taşmaya başlamış. Galatasaray-Beşiktaş maçı sağanak yağış nedeniyle ertelendi.
Pazar’ın (dün) hatırı kalmasın, Kepez güreşleri mükemmel bir organizasyonla yapıldı.
Yeni haftanın ilk gününden herkese merhaba.