Dünya Tiyatro Günü, 1961 yılında Uluslararası Tiyatro Enstitüsü tarafından (ITI) alınan bir kararla her yıl 27 Mart'ta kutlanıyor.
Bir eğitim görevi üstlenen tiyatro, aynı zamanda düşünmemize de vesile olur.
Tiyatroya sahip çıkmak; umuda, geleceğe, insana ve insanlığa sahip çıkmaktır ve dünyayı sevginin kurtaracağını bilmektir. “Dünya Tiyatro Günü” izleyicisine, emekçilerine, onlarla dayanışma içinde olup tiyatroyu sadece eğlence, ekonomi olarak algılamayan herkese ve insanlığa kutlu olsun.
Özel tiyatroların küçük devlet yardımından başka geliri yok.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü, bize kamu tiyatroları ile özel tiyatrolar arasında birleşik bir hat kurmanın elzem olduğunu hatırlatıp dayanışma sözcüğünün içinin doldurulması gerektiğini göstermeli.
Tiyatro, bir sahne sanatıdır. Tiyatro eseri, olayları oluş yoluyla gösterir. Bu yönüyle konuşma ve eyleme dayanan bir gösteri sanatı olarak da tanımlanabilir. Yaygın hümanist bir deyişle tiyatro; insanı, insana, insanla, insanca anlatma sanatı olarak ifade edilir.
Tiyatro eserleri müziksiz (trajedi, komedi, dram) ve müzikli (opera, operet, müzikal, pandomim, bale, revü, skeç) olmak üzere iki grupta toplanır. Edebi türler içinde en canlı ve yaşama en yakın olanı tiyatrodur.
Trajedi, komedi, drama olarak toplumda yer edinmiştir.
Tiyatro eserinin diğer türlerden en önemli farkı; diğer edebi eserler okumak ve dinlemek için yazılmışken, tiyatro oyununun sahnede seyirci önünde oynanmasıdır. Değer ölçülerini, izleyenin kanaat ve anlayışlarından alır. Göze görünür bir karaktere sahip olması, canlı olarak meydana geliş niteliğiyle toplum psikolojisine hitap eder. Temsil yeri ve eser, tiyatronun edebiyat ögesidir. Bu edebiyat ögesi yanında tiyatro kavramında; oyunculuk, sahne düzeni, ışıklandırma, dekor, kostüm, müzik gibi unsurların bütünlüğü söz konusudur.
Antalya'da bulunan Antalya Devlet Tiyatrosu, Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Antalya State Opera ve Bale, Cosmos Theatre, Erdem Beyazıt Kültür Merkezi, Panda Sahne, Antalya Kültür Sanat ve onlarca özel tiyatro halka sanatsal hizmet vermektedir.
Birey ve toplum arasındaki bağı en güzel şekilde yansıtmasıyla bir ayna görevi gören tiyatro; insana kendini tanıma ve sorgulama imkanı sunar. Temel değerlerimizi, kültürel ve manevi zenginliklerimizi korumamızı ve gelecek nesillere aktarmamızı sağlayan bu sanat dalını hep ışığı altında yaşamak dileğiyle...
Şöyle bir düşündüm de; yanı başımızdaki komşu devletlerin içinde bulunduğu savaş, yoksulluk, ülkemizde demokrasi arayışı içinde bulunan insanlarımız, hayat pahalılığı, televizyonda iç açıcı bir haber olmaması, kadın cinayetleri, çocuk tecavüzcüleri... Hayatın kendisi bir dram oyunu gibi zaten son dönemlerde.
Hayat tiyatro gibidir, en kötü insanlar, en iyi yerlerde oturur. Aristophanes