Hayırdır başkan endişen mi var?

Abone Ol

Ben yemedim.
Neyi mi?
Elbet de bizim belediye başkanının son numarasını.
Büyük beklenti içerisindeydi. Geçtiğimiz hafta sonu Antalya’ya gelen Başbakan Erdoğan, O’nu muhatap alıp, ismini verecek, yüklenecekti de yüklenecekti. Ama olmadı. Başbakan Erdoğan O’nu takmadı. Adını bile ağzına almadı.
Sardı mı bizimkini bir telaş?
Neden mi?
Hemen söyleyelim. Çünkü; Artık uzmanı olduk. Akaydın’ın derdi Başbakan tarafından muhatap alınmak, O’nun ağzından eleştirilmekti. Hatta başbakan gelmeden birkaç gün önce basına bu konuda açıklama bile yapıp, “Göreceksiniz başbakan beni boş geçmeyecek” demişti. Böylece gündem olacaktı. Adaylık yarışının kızıştığı şu günlerde, Genel Merkez’e dönüp, “Bakın ben başbakan tarafından muhatap alınan kişiyim. Ak Parti’yi korkutan, Başbakan’ı endişelendiren yiğit benim!” diyecekti. Yani “En iyi aday benim” diyecekti.
Belki de en iyi aday O’dur bilemem. Buna CHP karar verecek. Şahsi fikrim sorulunca, hiç tereddütsüz O’nun aday yapılması gerektiğini de söylüyorum. Nedeni basit. 5 yılın hesabını bu millet kimden soracak?
Başbakan muhatap almayınca, bizimki bu sefer başka bomba patlattı. Patlattı patlatmasına da, bir gün öncesine gidelim. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu bir açıklama yapıp, “Partilimiz olan belediyelere büyük baskı var” dedi. Sanırım bizimki akşam bu açıklamayı duydu. Ertesi gün hemen harekete geçti. Önce bir TV kanalında, “Ocak ayının ilk haftasında bana operasyon yapılacak” dedi. Sonra da iki meslektaşıma, “Başbakan bir savcı ile bizzat görüştü. Bana operasyon yapılması talimatını verdi. Orada bir de milletvekili vardı. Sanırım Sadık Badak” deyiverdi. Elbet de bu KOSKOCAMAN bir yalandı. Zaten yanıtını da Sadık Badak çok güzel verdi.
Derdi neydi?
Elbet de gündem olmak. Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından sonra, O’nun dikkatini çekmekti. 5 yıldır yaptığı gibi halka da, bir gün herhangi bir mesele ile ilgili hesap vermek zorunda kalırsa, bunun bir siyasi hamle olduğu mesajını vermekti.
Hayırdır sayın başkan, bir endişen mi var?
Varsa bir endişen, Allah seni haksızlıktan korusun. Tüm kalbimle bunu diliyorum. Yaşayan bilir başkan. Yaşayan, karşıdaki kim olursa olsun, haksızlık görmesin istiyor. Ancak bizim bildiklerimiz dışında (sen içinde olduğundan korkmana neden olan) bir yanlışın varsa da, hesabı sorulmalıdır.
Korkma!..
İnsanın bir yanlışı yoksa, savcıların karşısına yüz kere de gitse, yanıtını verip, çıkıyor. Senin “çeteci” yaftasıyla günahına girmekten bir an için tereddüt etmediğin kendi belediye personelin gibi. “Çeteci” diyerek, hanımınla aynı dönemde tedavi gören 67 yaşında kanser hastası bir kadını defalarca savcıların karşısına çıkarmana rağmen, verecek yanıtı olduğu gibi.
Bir not daha başkan. Artık milleti kandırmaya çalışmaktan vazgeç. İnsanlar yemiyor. “Türel döneminin dosyaları örtbas edildi” diyorsun fakat ikimiz de iyi biliyoruz ki; Türel döneminin dosyaları didik didik edildi. Bir şey çıkmadı. Olmayan var edilemez başkan. Unutma olan varsa da, yok edilemez.
Bırak şovu, korkacak bir meselen yoksa işine bak.