Attalos Pati Gönüllüleri, Yaşam İçin Yasa İnisiyatifi, Yaşatacağız Platformu, Antalya Vegan Platformu ve Alanya Vegan Topluluğu bu kez Antalya Büyükşehir Belediye binası önünde toplanarak yasanın yürürlüğe girmesine tepki gösterdi. Hayvanseverler, sokakta yaşayan hayvanların uyutulmasına yönelik hazırlanıp yürürlüğe konan uygulamaya karşı duydukları öfkeyi dile getirdi. Yasanın hazırlanmasından bu yana meydanlarda, sokaklarda, parklarda tüm demokratik haklarını kullanarak yasaya karşı çıktıklarını belirten hayvanseverler, “Beşiktaş’taydık, Kadıköy’deydik, Ankara’da çoğu zaman polis eliyle bizi içeri almadıkları meclisin önündeydik. İzmir’de, Alanya’da, Bursa’da, Konyaaltı’nda, Muratpaşa’daydık. Ancak bizi dinlemediler, bize ‘bir avuç tuzu kuru’ dediler. Oysa bizler her yerdeyiz. Mutfakta, fabrikalarda, iş yerlerinde masalarda, reyonların arasında, sınıflarda ve sokaklardayız. Bu ülkede en büyük lobileri patronlar yaparken, en büyük vergi indirimleri, vergi afları, teşvikler en zenginlere verilirken, en temel ihtiyaç olan mamaya en yüksek KDV oranı uygulanırken bizleri ‘mama lobisi’ olarak tanımladılar. Oysa biz bazen yoksulluk, bazen açlık sınırının altındaki gelirini sokaktaki dostuyla paylaşan, ekmeğini bölen, sokakları onlarla paylaşan insanlarız. Devletin hayvanlar için sağlaması gereken sağlık harcamalarını asgari ücretinden karşılayanlarız. Tüm rantçı, bilimdışı, hayvan düşmanı politikalara rağmen biz beraber yaşıyoruz ve bu yasayı kabul etmiyoruz. Direnişimizin 83’üncü gününde direne direne kazanacağız” diyerek tepkilerini dile getirdi.
‘Hiçbir meşruluğu yok’
Yaptıkları ortak basın açıklamasında hayvanseverler, ifadelerini şöyle sürdürdü: “Kent merkezinde yoksulları, köpekleri, ezilenleri görmek istemiyorsunuz. Zenginler için ‘güvenli sokaklar’ istiyor, bizleri kent merkezinden öldürerek, yok ederek, zorlayarak sürmek istiyorsunuz. ‘Barınak’ adı altındaki ölüm kamplarının inşaat şirketlerinizi ihalelerle zenginleştirmesini istiyorsunuz. Belediyeleri cinayet işlemeye mecbur bırakmak ve kaybettiğiniz prestijinizi buradan onarmak istiyorsunuz. Kapalı kapılar ardında ve halkın ezici çoğunluğunun itirazına rağmen apar topar Meclis’ten geçen katliam yasası tam 2 hafta önce yürürlüğe girdi. Bu 2 haftada çeşitli şehirlerden katliam haberleri geldi. Niğde’de, Ankara Altındağ’da köpekler toplu halde katledildi. İstanbul Başakşehir’de ve Esenyurt’ta, veteriner olmadan iğne atan belediye çalışanları yüzünden köpekler öldürüldü. Katliam yasasının öngördüğü vahşetin, katliamın boyutu zaman geçtikçe gün yüzüne çıkıyor ve her geçen gün artıyor. Uşak barınağının bugün boşaltıldığını öğrendik. Bu barınaktaki köpekler nereye gitti, derhal açıklayın. İlk günden beri söylediklerimizi, bir adım geri atmadan tekrar haykırıyoruz. Yarattığınız korku, düşmanlık ve nefret ortamında bile halkın yüzde 85’i katliam yasanızı reddediyor. Aldığınız talimatlarla istediğiniz kadar evcilik oynayın, el kaldırıp indirerek hayvanların katlini oylayın, ‘yasa’ diye sokaktaki hayvanlara reva gördüğünüz, bizlere dayattığınız bu vahşetin hiçbir meşruluğu yok. Yasal olan her şey meşru değildir.”
‘Birlikte yaşam kazanacak’
“Size bu ölüm ve katliam yasasını uygulatmayacağız. Bu yasayı eninde sonunda ya şimdi ya da yarın geri çekmek zorunda kalacaksınız. Katliamlarınız, işkenceleriniz gizli kalır sanmayın. Bakın biz buradayız. Sokakta yaşayan dostlarımızın yanında, sizlerin karşısındayız. Ve bilin ki dünden daha kalabalığız, daha kararlıyız. Başından beri belediyeler, bu hükümet tarafından 20 sene önce yasalaştırılan 5911 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nu uygulamıyor. Baştan beri bu belediyelere dönük herhangi bir yaptırım yok. 20 yıldır hayvanlara dönük işkence, istismar ve cinayetler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Hayvanları yaralayan veya öldürenlere dönük bir cezai yaptırım yok. Aslında, bu katliam yasası AKP iktidarının açık bir itiraf mektubudur. AKP, 2004 yılında kendi çıkardığı Hayvanları Koruma Kanunu’nun ‘kısırlaştır-aşıla-yerinde yaşat’ maddesine uygun hareket etmediğini bize açık açık itiraf ediyor. Diyor ki, ‘Bizim belediyelerimiz, tarım il müdürlüklerimiz 20 yıldır etkin kısırlaştırma yapmadı, o yüzden şimdi sokaktaki tüm hayvanları öldürmek istiyoruz.’ Eski kanun hayvan hakları konusunda çok yetersiz olsa da sokakta yaşayan hayvanlar konusunda söylediği çok açık;‘Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat.’ Pek çok belediye başkanı ve veteriner hekimi bu yasayı uygulamayacaklarını kamuoyuna beyan etti. Katliam yapmayı reddeden belediye başkanları hapis ile tehdit ediliyor. Ama bir şeyi unutuyorlar ya da görmeyi reddediyorlar. Biz milyonlarız onlar ise bir avuç ve yüzlerce yıldır beraber yaşadığımız, beraber yaşamın onurunu paylaştığımız dostlarımızı terk etmeyeceğiz. Ölümün iktidarı değil birlikte yaşam kazanacak.”
Başkan Böcek’e seslendiler
“Başkan Muhittin Böcek ve Antalya Büyükşehir Belediyesi de yasa çıkar çıkmaz toplamalara başladı. Bu toplamalara karşı direnişlere ve örgütlenmelere biz de başladık. Çünkü biliyoruz ki sokakta yaşayan dostlarımızın bizden başka kimsesi yok. Çünkü çok iyi biliyorsunuz ki onlara karşı yapılacak en ufak hatada, nasıl mücadele edeceğimizi, nasıl savaşacağımızı. Çekiniyorsunuz çünkü mahallelerde gezen, toplama aracınızı sürekli izleyen gönüllüler var. Biliyorsunuz büyükşehir barınağınız şehirden çok uzak olsa da bir ihbar durumunda sayısız gönüllünün oraya akın edeceğini. Muhittin Böcek ve Antalya Büyükşehir Belediyesi 2 gün önce Serik'te, kimseye zararı olmayan 2-3 aylık yavru köpekleri doğduğundan beri yaşadığı yerden aldı ve uzun süre nereye götürdüğüyle ilgili açıklama yapmadı. Şikayet üstüne almış! Etrafta ev iş yeri bile yokken yavru köpeklerin kime ne zararı olabilir? Civardaki işletmelerin hepsinin, ‘onları çok seviyoruz, biz bakıyorduk, ilgileniyorduk’ demiş olmalarına rağmen. Muhittin Böcek ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne sesleniyoruz. Yasayı bu kadar hızlı uygulamaya gönüllü bir belediye nasıl olabilirsiniz? Köpekleri ‘şikayet var’ diye toplayamazsınız, buna izin vermeyiz ve kapınıza her an dikiliriz. Köpeklerin yeri sokaklardır, parklardır. İnsanın olduğu her yerdir.”
ARZU YAVUZ