Antalya'da yaşayan hayvanseverler sokak hayvanlarının uyutulmasına ilişkin yasanın yürürlüğe girmesinden sonra verdikleri mücadele için Antalya Valiliği İl Tarım ve Orman Müdürlüğü önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına açıklamayı okuyan Attalos Pati Gönüllüleri Üyesi Eda Zorluoğulları, tam 261 gündür sokaklarda, meydanlarda, mecliste, kampüslerde, Anayasa Mahkemesi’nde, barınaklarda, belediye önlerinde direndiklerini ve bu yasa iptal edilene kadar da direne eklerini vurgulayarak şöyle konuştu: "AYM'nin Ocak sonu, Şubat başı gibi katliam yasasını görüşeceğine dair bir duyum aldık. Bu sebeple 30 Ocak'ta AYM 'ye avukatların hazırladığı, içerisinde katliam yasasının iptal edilmesini isteyen, hayvanseverlerin imzasının da bulunduğu bir dosya verildi. Biz bu yasayı durdurabiliriz."
'Bu şiddet hayvanlarla sınırlı kalmaz'
"Yasa değil bu bir katliam" diyen Zorluoğulları dünyanın sadece insanlara ait olmadığını, insanların tarih boyunca hayvanlarla, doğayla bir arada yaşadığını ifade ederek sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Hayvanlara yönelik şiddetin normalleşmesi, toplumsal şiddetin yaygınlaşmasına ve sınırlarını genişletmesine yol açıyor. Altındağ'da, Gebze'de, Niğde'de, Mamak'ta yaşanan katliamları hepimiz gördük. Hamile köpekleri tekmeleyerek karınlarını patlattılar, bazı hayvanların kafasını ve uzuvlarını keserek, yavru hayvanları canlı canlı poşetlere koyup boğarak öldürdüler. 3 Şubat tarihinde Erzincan'da korkunç bir katliamla daha karşılaştık. Bu şiddet sadece hayvanlarla sınırlı kalmaz. Bugün hayvanlara yönelen zulüm, yarın kadınlara, çocuklara, LGBTİ+ bireylere ve toplumun savunmasız kesimlerine yöneliyor. Failler çoğu zaman cezasız kalıyor, yetkililer sorumluluk almaktan kaçınıyor. Adaletin sağlanmaması, vicdanları yaralıyor ve toplumsal güveni yok ediyor."
'Sorumlusu iktidar'
"İhmaller, rant ve liyakatsizlik can almaya devam ediyor. Bolu Kartalkaya'da, yangın merdiveni bile bulunmayan bir otelde yangın çıktı ve 78 canımızı kaybettik. Liyakatsizlik, denetimsizlik ve gözünü para hırsı bürümüş patronlar yüzünden insanlar yanarak hayatını kaybetti. Bu katliamların, önlenebilir ölümlerin tek sorumlusu AKP ve küçük ortaklarıdır. Tam 2 sene önce 6 Şubat'ta, Kahramanmaraş merkezli depremlerde, yine yetkililerin görevlerini yapmaması, denetimsizlik, usulsüzlük, liyakatsizlik nedeniyle binlerce insanımızı yitirdik, 11 şehir ağır hasar aldı. Enkaz altında günlerce yardım bekleyen ama yardıma ulaşamayanlar oldu. Bu felakette çok sayıda hayvan da öldü veya ailesini yitirdi. Meksika'dan gelen ekiple arama kurtarma faaliyetlerine katılan ve onlarca insanın kurtarılmasını sağlayan Proteo isimli köpek soğuk hava sebebiyle yaşamını yitirdi. Aynı şekilde depremde ailesini kaybeden 12 yaşındaki Çınar, köpek dostu Alex ile birlikte büyümek istediğini söyledi fakat Alex, vicdan yoksunları tarafından zehirlenerek katledildi. Depremde birçok insanı kurtaran köpekler kanlı katliam yasasıyla can vermeye devam ediyor."
'Neden bu aceleniz?'
"Arkadaşlarımızla gittiğimiz barınak ziyaretlerinde iyi tablolarla karşılaşmıyoruz. Antalya Büyükşehir Belediyesi hala yasaklı ırkları göstermemekte tüm çabalarımıza rağmen. Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye'deki en büyük ve belki de birçok kişiye göre en iyi barınağı yaptığını söylüyor. Bazıları övgü ile bahsediyor bu barınaktan. Adı 'barınak' kendi 'hapishane' olan bir yer ne kadar güzel olabilir ki? Mahallemizde yaşayan, yaşlı, engelli, kimseye zararı olmayan, yoldan geçen birine 'hav' bile demeyen köpekleri toplamaya devam etmekte Başkan Muhittin Böcek. En son Karaalioglan parkındaki yaşlı köpekleri aldılar ve geri bir türlü alamadı gönüllüler. Yasa ile zorlaşan sahiplendirmelere rağmen, sahiplendirilmesi zor canları neden almakta ısrar ediyor Başkan Böcek? Barınak kapasitesi dolmak üzere, yeni yer yapılıyormuş. 2028'e kadar süre verilmişken nedir bu acele? Şikayetleri değerlendirirken, köpekleri besleyen hayvanseverler ile neden irtibata geçmiyor, saldırgan olmayan mahalleye ait köpekleri neden alıyor? Antalya Büyükşehir Belediyesi önünde protestolarımız devam edecek."