Antalya Attalos Pati Gönüllüleri, Yaşam İçin Yaşa İnisiyatifi, Antalya Vegan Platformu, Sokaktayım, Yanındayım İnisiyatifi üyeleri, Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu. 2004 yılında çıkarılan 5199 kanun ile Türkiye’de hayvan haklarının koruma altına alındığını belirten hayvanseverler, “Kanunun amacı, hayvanların acı çekmeden, sağlıklı ve güvenli bir yaşam sürme haklarını güvence altına almaktı. Bu kanunun öneli noktaları ise şunlardır; tüm hayvanlar eşittir, eşit haklara sahiptir. Hayvanların temel haklarından birisi yaşam hakkıdır. Hayvanlara kötü muamele, işkence, eziyet etmek suçtur. Sağlık sorunu olan hayvanların tedavi edilmesi gerekmektedir. Hayvanların barınma ve beslenme ihtiyaçları karşılanmalıdır. Bu kanunun 6. Maddesinde sahipsiz hayvanların korunması, bakılması ve gözetimi için yürürlükteki mevzuat hükümleri çerçevesinde, yerel yönetimlerin sorumlu ve yetkili olduğu sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde belediyeler tarafından kısırlaştırılıp, aşılanıp, rehabilite edilip alındığı ortama geri bırakılması düzenlenmiştir. Görüyoruz ki 20 yıl içinde 1403 belediyenin sadece 332’si hayvan bakımevi kurmuş, yerel yönetimler görevini yapmamıştır. Görevini yerine getirmeyen belediyeler yüzünden de hayvan sayısı artmıştır. Tek suçlu belediyeler değildir. Kanuna uyulup uyulmama denetimi kendilerine verilen ve görevlerini yerine getirmeyen Tarım ve Orman Bakanlığı da suçludur” ifadelerini kullandılar.
Gerekçeleri saydılar
Hayvanseverler yeni kanundan şöyle bahsetti: “Yeni kanunun gerekçelerinden biri hayvanlar üzerinden kontrolsüz bağış kampanyaları yapılarak kazanç elde edilip bu kişi ve kuruluşların hayvan sayısının artmasını desteklemesidir. Bu kişi ve kuruluşların denetlenip cezalandırılması gerekirken bu olaylar gerekçe gösterilip faturası hayvanlara kesilmektedir. Bir diğer gerekçe, hayvan sayısının artışına dayalı trafik kazalarından dolayı can kayıpları olduğu yönünde. Aynı zamanda ülkemizin kuduz riski altında olduğundan bahsedilmiştir. Türk Veteriner Hekimler Birliği’nin 16.06.2024 tarihinde Tarım Orman Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı verilerine dayanarak yaptığı açıklamada ülkemizde hayvan kaynaklı kuduz vakalarının yok denecek kadar azaldığı, yılda ortalama 1-2 kişide görüldüğü söylenmektedir. Bu verilere göre kuduz riskinden bahsedilemez. Başka bir gerekçe de 2004 yılından itibaren 5199 sayılı yasanın çıktığı 20 yıldan beri kısırlaşan hayvan sayısı 2 milyon 504 bin 595’tir. Sayının kontrol altına alınabilmesi için en az yüzde 70 oranında kısırlaştırma yapılması gerekirken bu oran maalesef ülkemizde yüzde 8,5’tir. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü hayvan nüfusunun kontrolü için 1990 yılından itibaren kısırlaştırma, hayvan sahiplerinin eğitilmesi ve microçip uygulamasından oluşan kombine bir yöntemi en geçerli yöntem olarak benimsemiştir. Bizlerde ise, ‘kısırlaştır, aşılat, hapset, yuva bulamazsa öldür’ kanunu çıkarılmaya çalışılıyor.”
‘Asla izin vermeyeceğiz’
“20 senedir yasayı çıkaran iktidar denetim yapmamış, kısırlaştırmaları takip etmemiş, kanunda geçen hayvan refahını sağlayamamış, hayvan satışının önüne geçmemiş, hayvan ticareti yapanları ve görevini yapmayan belediyeleri cezalandırmamış, hayvana tecavüz ve işkence edenleri hoş görmüş, görmezden gelmiş. Şimdi ise kendi beceriksizliği yüzünden hayvanları hapsetmek ve hatta onları öldürmek istiyor. İktidara ve ortaklarına sesleniyoruz. Sizler, ‘Köpekler çocukları öldürüyor, Buna izin vermeyeceğiz. Kimse bizim vicdanımızı sorgulamasın’ diyerek çıkardığınız yasada samimi olsaydınız, çocuklarımız için bir karar çıkartıyor olsaydınız Narin, Elif, Leyla ve birçok çocuğumuz hayatta olurdu. Eğer samimi olsaydınız, 40 bin kayıp çocuğumuz olmazdı veya bulunurdu. 23 bin çocuğumuz istismara uğramaz, istismar edenler ise cezalandırılırdı. 1 yılda 315 kadın cinayete kurban girmezdi. Yıllardır görevini yapmayan belediyelerin görevlerini üstlenip sokaktaki canlarımıza biz baktık, onları tedavi ettirip sahiplendirdik. Şimdi ise cezalandırılıyoruz. Kedilerimizin, köpeklerimizin ölmesini izlemeyeceğiz. Buna asla ama asla izin vermeyeceğiz.”
ARZU YAVUZ