Muratpaşa Camii’nde bir araya gelen sağlık çalışanları İsrail’in Gazze’deki katliamlarını protesto ederek Kapalıyol havuz başına kadar yürüyerek basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına açıklamayı okuyan Dr. Nuri Bozdemir, memleketin dört bir yanında görev yapan hekim ve sağlık çalışanları olarak Gazze’deki sağlık krizini bir yılı aşkın bir süredir, büyük bir endişe ve öfke ile takip ettiklerini ifade ederek, “Sahada çalışan gazetecilerden, Gazzeli meslektaşlarımızdan, insani ve uluslararası yardım çalışmaları yapan kuruluş ve organizasyonlardan bize ulaşan bilgiler, durumun vehametini gözler önüne sermektedir. Gazze’deki saldırıların; insani yardım girişi ve dağıtımına engel olduğuna, kasten organize edilmiş bir kıtlığa sebep olduğuna ve sağlık sisteminin sistemli saldırılarla yerle bir edildiğine ne yazık ki tanık olmaktayız” diye konuştu.
Dr. Safiyye için çağrıda bulundu
Gazze’nin her yerinde insansız hava araçlarıyla, keskin nişancılarla, hava ve kara bombardımanıyla; sivil çocuklara, kadınlara ve erkeklere yönelik katliamlar gerçekleştirildiğini söyleyen Bozdemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüzde 70'i kadın ve çocuklar olmak üzere 46 binden fazla insan İsrail saldırılarında hayatını kaybetti. Yerleşim alanlarının kasıtlı olarak yok edildiğine şahit olduk. 450 günü aşkındır evlerinden sürülen, güvencesiz koşullar altında yaşamaya zorlanan kardeşlerimizin mazlumluğuna şahit olmaktayız. Geçtiğimiz hafta İsrailli askerler tarafından alıkonulan Dr. Hüsam Ebu Safiyye’den hala bir haber alınabilmiş değil. Hekimler olarak vakarlı ve onurlu duruşuyla direnişin sembollerinden biri olan Dr. Hüsam’ın serbest bırakılması çağrımızı yineliyoruz. Uluslararası kamuoyunu ve devletleri bir kez daha İsrail üzerindeki baskıları arttırmaya davet ediyoruz.”
Talepleri bir kez daha yineledi
“Soykırımın sonuçlarının önlenmesi ve iyileştirilmesinde; sağlık sisteminin, hastanelerin ve sağlık çalışanlarının rolü büyük önem arz etmektedir. Sağlık çalışanları ve sağlığı koruyanlar olarak bizim için değerlerimiz, en az teknik becerilerimiz kadar önemlidir. Bu soykırıma seyirci kalacak değiliz. Bu nedenle memleketimizin her tarafından yükselen seslerimizi; sivillerin hedef alınmadığı, güvenli koşullarda çalışabilmeyi talep eden Gazzeli meslektaşlarımızın sesleriyle birleştiriyoruz. Uluslararası toplumu, devletleri ve ilgili yönetimleri Gazze halkına karşı yapılan soykırım ile ilgili bir kez daha uyarıyor ve şunları talep ediyoruz; Acil bir şekilde kalıcı ateşkes sağlansın. Gazze’deki abluka kaldırılsın. İnsani ve tıbbi yardımların ve tıbbi yardım sağlayacak heyetlerin Gazze’ye girişi sağlansın. Hastanelere yönelik saldırılar durdurulsun. Sağlık tesisleri ve sivil altyapı korunup tahrip olanlar yeniden inşa edilsin. Bu sonuçlara ancak Gazze halkının yaşamını korumaya yönelik uluslararası bir siyasetle, İsrail'e yönelik somut siyasi ve iktisadi yaptırımlar yoluyla ulaşılabilir.”