Her şeyin bir zamanı var!..
Bu durum her parti yada aday için geçerli.
Menderes Türel’e bakıyoruz bir gün Akseki’de, diğer gün Kemer’de.
CHP adayı Mustafa Akaydın desen, Gazipaşa’ya gidiyor, kahvehanede vatandaş ile okey oynuyor. Oynarken çekilen bir resim, seçim çalışmaları adı altında basına servis ediliyor.
Fotoğrafı bir konuşturmaya kalksak neler söylemez ki?
Masada dört kişi.. İkisinin kafasında fötr şapka. Akaydın’ın karşısındaki vatandaşın ıstakası tam ortada diğer oyunculara dönük. Belli ki oyun bitmiş yada eli 14 benzemez..
Yüz ifadelerine bakılırsa Mustafa Akaydın okey dönüyor..
Kemal Çelik, “Antalya bir olmalı” demekten öteye gitmiş değil..
CHP’nin ne Muratpaşa adayı için Süleyman Evcilmen kesin deniliyor.
Ne de Muhittin Böcek ile Konyaaltı’nda devam..
Belirsizliği sürdürün bakalım nereye kadar sürdürebilecekseniz!..
Bütünşehir yasası çalışmalarının başladığı günlerde, “Ben Antalya’ya zor hizmet edebiliyorum. İbradı’nın çöpüyle nasıl baş edebilirim” diyen muhteremler, 30 Mart’a çok kısa bir süre kala belli ki dağ bayır gezmekten geri durmayacağa benzer..
Merak ediyorum da, Elmalı’nın Sütleğen, Kaş’ın İkizce, Akseki’nin Emiraşıklar, Korkuteli’nin Kozağacı köylerine giden var mı ki?
Gidip, kendisinin aday olduğunu anlatıp, oy isteyen?
Nasılsa Kepez ile Muratpaşa yeter!.
Zaten iki ilçe 30 Mart’ta yüzde 49 seçmen potansiyeline sahip..
Gazipaşa’nın Kırahmetler köyünde oturan hacı Zehra teyze ile Demre’nin Kapaklı köyünde çiftçilik yapan İsmet efendinin oyları kimin umurunda!..
MHP’nin İbradı adayı bile belli oldu ama, CHP’nin Konyaaltı hatta Muratpaşa adayının adı henüz koyulabilmiş değil.
Hazır laf İbradı’dan açılmışken.,
Ormanalı Mahmut Varol, MHP’den İbradı’ya aday gösterilirken, Varol’un gözlerindeki ışıltıya tanıklık edenlerdenim..
Bir dönem Ormana beldesinde belediye başkanlığı yapan, 5 yıllık süreçte doğup büyüdüğü köye geceli gündüzlü hizmet götürmekten başka bir şey düşünmeyen Varol’u en az 30 yıldır tanırım da, yaşça benden büyük olmasına karşın idealistliği şahsımdan daha fazladır.
“İdealistlik” dedik de.,
“İki dönem normal. Üç dönem fazla. Dördüncü dönem için aday olmak partiliye ihanettir” sözünü söylediği günden bu yana, ne Muratpaşa’da, ne de Konyaaltı’nda yaprak bile kımıldatmayan Mustafa Akaydın haklı mı ne?
Üç, yani 15 yıl boyunca bir ilçenin belediye başkanlığını yürüt, bu rakamı 20 yıla taşımak adına tekrar aday ol.
Gazı kaçmış gazoz misali, o üç dönemcilerin hevesleri mi kalmamış sanılıyor da, hala Muratpaşa ile Konyaaltı için beklenir?
Eminim ki Şubat ayında da siyaset dünyasında yaprak pek kımıldamayacak?
Peki Mart’ın gelmesiyle birlikte neler olur?
En fazla uğrak Alanya, Manavgat ve Kumluca gibi seçmenin yoğun olduğu ilçelere yapılır.
Serik’in hatırı güdülür..
Finike’ye lütfen uğranılır..
Elmalı aradan çıkartılır..
Korkuteli yol üzeri olduğundan lütfedilir..
Muratpaşa ile Kepez’de cirit atılır.
Kısacası Şubat ayı sonuna kadar köylülerin gönlü alınır, küçük boyutundaki ilçelerin içi hoş tutulur.
Mart ile birlikte büyüklere göz dikilir.
Bangır bangır müziklerle sokak aralarında oy avcılığı..
Belden aşağıya inilmez mi?
Her şeyin bir zamanı var..
Nasılsa 30 Mart da gelecek ve hatta gidecek..