Antalya’yı 5 yılda 15 yıl geriye götüren.,
Görev süresince bir tane çivi dahi çakmadığı gibi, göreve geldiğinde yüzde elli, yüzde altmış, hatta yüzde yetmişlik bölümleri bitmiş projeleri , sırf siyasi inadı uğruna yok sayıp.,
Yetim haklarının olduğu çalışmaları çürümeye terk eden, adı bırakın ulusalı, uluslararasında dahi “Oktoberfestçi Başkan’a” çıkan Antalya’nın hasbelkader milletvekili Mustafa Akaydın, yanan Festival Çarşısı üzerinden siyaset yapıp, aklı sıra göndermelerde bulunmuş.
Ne mi demiş.
Aslında hiç kimsenin kendisini kale aldığı bile yok da, soluna Facebook gazetecisini alıp meydanı boş bulmuşçasına işkembeden fırlattığı söylemlerine gel de dayan arkadaş!..
Dün kendisiyle ilgili çıkan bir haberde söylediği sözlerden en küçük bir örnek vereyim mi?
“Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığım döneminde, Antalya’ya bir çivi mi çaktı diyenlere sesleniyorum. Bu dönemde çivi çaktılar mı” diyor Akaydın efendi..
Bir insan beceriksiz olabilir. Zira beceri daha çok Allah vergisidir. Yoksa sende o Allah vergisi, bilmem nereni yırtsan yapamaz, yaptığını sanır, eline yüzüne bulaştırırsın.
Bir de nankörlük vardır. Rakibin olarak gördüklerinin yaptıkları icraatları görmemezlikten gelip, özellikle de siyasi karşıtın olduğundan dolayı inkâr bile edersin.
Ama Mustafa Akaydın gibisi emin olun yok.
Nasıl mı?
Yine dünkü o haberinin içerisinde söylemde bulunduğu ikinci bir söze dikkat çekmek istiyorum.
TÜREL’İN 3 İŞİ GÜZEL
Özellikle kapital yani büyük harflerle yazdım, zira Akaydın’ın haberini yapan gazete ara başlığını bu şekilde kullanmış ve devam etmiş Akaydın hoca efendi hazretleri sözlerine: Türel’in yaptığı üç işi beğeniyorum. Birinin kendi projem olan çöpten para kazanmaya imkân sağlayan sistem, diğer ikisi ise ekmek ve su konusundaki yatırımları.
Hani bu dönem bir çivi dahi çakılmamıştı ki dönemin daha 5’te 3’lük bölümü anca geride bırakıldı. Bunu bu haberin hemen girişinde kendin söylemedin mi?.
Söyledikten 15 satır sonra da, “Türel’in 3 işi güzel” diye kendi kendini tekzip etmek de neyin nesi.
Yok arkadaş.
Bence profesör milletvekilimizin bir doktora görünmesi gerekiyor.
Kime ne diyorsa hepsini kendisi yaptı, ama hayalini mi kuruyor yoksa geçmişi çabuk mu unutmaya başladı bir türlü anlayabilmiş değilim. Boş boş konuşmaktan kendisini alamıyor.
Örnek mi?
Efendim neymiş, Mustafa Akaydın’ın kendi projesi olan çöpten para kazanma olayı projesini Menderes Türel devam ettirmesiymiş.
Türel’in çöpten para kazanma projesini yürüttüğü doğru da, bunu Akaydın’ın ürettiği proje olarak görmesine bir söz söylerim o da: Hadi ordan hadi..
Çöpten para kazanma projesi bırak senin olmayı, senden tam 3 dönem, yani Hasan Subaşı döneminin projesidir.
Kimi kandırmaya çalışıyorsun?
Diyelim ki o proje senin başlatmak istediğin ama ömrünün yetmediği proje.
Boş boş 5 yıl boyunca oturduğun o koltuğu söke söke geri almasını bilen Menderes Türel Antalya kenti adına gözünü budaktan kaçırmazken.,
Sen ne yaptın?
İnşaat kısmının yüzde 70’lik kısmı bitmiş olarak kucağında bulduğun Büyükşehir Belediyesi yeni hizmet binasını çürümeye terk etmedin mi?
Neden?
Menderes Türel’in projesi olduğu için.
Ve bugün sen ne diyorsun?
“Benim başlattığım, Menderes Türel’in bitirdiği proje.”
Sen yetimlerin bile hakkının olduğu o hizmet binasını kaderine terk et, inşaat halindeki binanın kablolarını, demirlerini, alüminyumlarını hırsızların çalmasına göz yumarcasına zerre kadar ilgilenme.
Çık, “Benim projemi devam ettirildi” de, kendi kendini ele ver.
Hizmet fakiri!..
İşte bu zihniyet yönetti 5 yıl boyunca Antalya kentini ey Antalyalılar.