Hoca efendinin buzdolabı!..

Abone Ol

Proje üretme.
Verdiğin vaatlerin hiç birisini tutma..
Bol bol şarkılı-türkülü organizasyonlar gerçekleştir.
Kafana Meksika fötrü geçir.
Balta ile fıçıyı del, doldur birayı iç.
Sonra da kızların koluna gir dans et.
Arta kalan zamanlarda da yan gel yat.
Oh kebap.
Ödemen gerekipte ödemediğin borçtan dolayı belediyeye haciz gelsin.
Makamındaki televizyon, buzdolabı ne varsa götürsünler.
Her zaman yaptığın gibi çık, “Eski yönetimin borçları yüzünden gitti” de kurtul.
Antalyalı, Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapsın diye seçtiği hoca efendiden 4.5 yıldır bıktı.
Her daim uydurduğu bahanelerinden mi bıkmasın?
Belediye Başkanı dediğin makamına icra mı getirtirmiş?
Eski eşya satıcılarına götürsen, 50 TL verilmeyecek televizyon ile buzdolabı haczediliyor, Hoca efendi de bir gün sonra çıkan haciz haberlerinde objektiflerin karşısında poz vermiş görüntüler sergiliyor.
Benim merakım makam odasının arka tarafındaki buzdolabının içerisinde neler çıktığıdır.
Hacizden haberim olsa, “Durun o buzdolabına ben 250 TL veriyorum. Bana verin” der, merakımı da giderirdim.
Ama kaçırdım..
Eminim ki içerisindekiler son zamların ardından maddi değeri 250 TL’yi kat be kat katlardı.
Kesin karlı bile çıkardım.
Hani Antalya Ankara’dan zengindi?
Hani sana o borçlar vız gelir, tırıs giderdi?
Bir televizyonunu, sıkça kapısını açıp kapattığı buzdolabını hacizden kurtaramayan kişi mi Antalya’yı yönetecek?
Haciz memurlarına hatır koydum!.
Eski bir televizyon , birkaç şişenin ikamet ettiği buzdolabının maddi değeri nedir ki?
En azından Hoca efendinin altındaki koltuğu al da milleti de kurtar.
Ama fazla kalmadı.
Antalyalı nasıl o koltuğa oturttuysa, kaldırmasını da bilir.
Yok hoca efendi yok.
Belediyecilik sana üç-beş gömlek bol geldi.
Yaş kemale de erdiğine göre, git torunları sev artık..
Ne borçsuz belediye olur.
Ne de borç ödemeyen belediye başkanı.
Ama sen, “ 4.5 yıldır her daim karşıma haciz memuru çıkmasına alıştım” diyorsun ya hani.
Antalyalı 2014 Martı’nda kurtaracak seni o dertten.
Ama Antalyalılar açısından kalan 7 ay nasıl geçecek işte asıl bu dert.
Bir gün olsun dobralığın tutar mı ki?
Çıkıp, “Ben bu işi beceremedim. Böyle olacağını hiç ummamıştım” der de..
Öz eleştiri yapar mı?
Nerdeeee.
Dün dediğini bugün unutup.,
İnkar yoluna gitmekten bile çekinmeyip..
Seçildiği kente 4.5 yıldır bir tane taş koymadığı gibi.,
Özel güvenlik işçilerini aç bırakıp.
Temizlik işçilerini mağdur edip.
Sonra da hiçbir şey olmamış gibi pişkinlikler sergileyenden bunu beklemekle biz haksızlık etmiş olmaz mıyız?
O zaman Hoca efendiden ne farkımız kalır ki?