Hoca’nın avukatı!..

Abone Ol

Ve diyorum ki, “Hoca okumuş ve profesörlük mertebesine ulaşmış birisi, ancak onun gönüllü avukatlığına soyunan muhteremler o kadar cahillik örnekleri sergiliyorlar ki, küçücük beyinleriyle uzmanlık tezi yapanlara dahi ders vermeye kalkıyorlar.
“Cahil dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun” diye boşuna dememişler.
Ama öyle cahilleri var ki, akıllıyı bile yolundan şaşırtmakta üzerlerine yok. Allah insan oğlunu bu tiplerden korusun.
Esas söylemek istediğimize gelince.
Antalyaspor’un yarın hayati önem taşıyan bir maçı var.
Tabi ki bir de eş değerde ve tüm dikkatlerini verdiği bir başka karşılaşma da.
İstanbul ve Samsun’dan gelecek haberler, yaşadığımız dünya kenti Antalya’nın Süper Lig’deki futbol takımının geleceğini tayin edecek.
Hoca’nın avukatı ya da avukatları da, maç oynanmadan, “Düşerse düşsün. Dünya’nın sonu mu” demiş, geçmiş.
Ben bu beyinciklilere ne diyebilirim ki?
Klavye üzerinde sağa sola oynatacağım parmaklarıma yazık.
Ve Antalyaspor düştükten sonra da, faturanın hocaya çıkartılacağını söylemiş.
Kişi kendisini nasıl da iyi biliyor!..
Kişi’nin avukatı veya avukatları da, fatura adresini nasıl da önceden tarif edebiliyor?
İşte bu ya.,
Cahillik herkese mahsus olamaz da, bazen insanın gardı düştüğünden midir nedir, fatura adresi göstermekte de üzerlerine kimseyi tanımıyorlar. Saniye bile geçirmeden veriyorlar adresi.
Yetenek meselesi..
Neymiş;
Antalyaspor’un iç saha maçlarına kaç kişi gelecek miş..
İzmir’in Süper Lig’de yıllardır takımı yokmuş, bir yeri mi eksil miş.
Stat yapılması şart mı?
Antalyaspor Süper Lig’de olmasa ne olur muş!..
İnsanın, “Ebenin bilmem nesi olurdu” diyesi geliyor ama, cahille, cahil olmak mı mesele?
Antalya’nın öncelikli ihtiyacı kongre merkeziymiş.
Ve cahil avukat diyor ki, “Var mı?”
Sen avukatlığını yaptığın hocana sorsana, “Bu kentin niye bir tane kongre merkezi yok” diye.
Biz de, “Bu kentin niye stadı yok” diye soralım ve yaşadığımız kent için eksikliklerin giderilmesi için gayret sarf edelim.
Bu vesileyle ben cahille cahil olmayacağım. Ve yıllarını spor gazeteciliğine vermiş, cahil avukatın memleketinin takımının formasını bile hasbelkader de (!) olsa giymiş birisi olarak, “Hiçbir maç sahada oynanmadan kazanılmaz” zihniyetimden dolayı, Hoca’nın avukatının söylediği, (Antalyaspor’un küme düşmesiyle ilgili olarak kullandığı) “Ki Allahın emri” görüşünün tersine, Antalyaspor henüz düşmemiştir.
Bu vesileyle henüz ortada bir fatura yoktur.
Ama bir şey vardır.
Hasanağa’nın en ön masalarına tek başına oturup, rakı yudumlayıp, meze tüketenlerin ödenmemiş adisyonları çoktur.
Allah kimseyi yalnız bırakmasın.