HÜDA-PAR Antalya İl Başkanı Muhammet Şerif Durmaz, HÜDA-PAR Antalya İl Başkan Yardımcısı Rıfat Karadaş ve HÜDA-PAR Antalya Ar-Ge Birim Başkanı Berat İpek ile birlikte Manşet Medya Grubu’na ziyarette bulundu. Gerçekleştirdiği ziyarette, ‘Terörsüz Türkiye’ sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başkan Durmaz; silah bırakma sürecinin nasıl işleyeceği, eyleme karışmamış PKK üyelerinin belirlenmesi gibi süreçlerin ve ‘çözüm süreci’ gibi olumsuz atlatılmış bir dönem üzerine, yeni sürecin samimiyeti hakkında yöneltilen sorulara yanıt verdi. Türkiye’nin önünü açacak bir döneme girildiğini belirten Durmaz, “Bu sürecin başarıya ulaşması, halkın huzuru ve ülkenin geleceği için son derece önemlidir” dedi. PKK’nın fesih kararının olumlu bir adım olduğunu ancak halkın kafasında halen birçok soru işareti bulunduğunu belirten Durmaz “Devlet de henüz bu sürece ilişkin net ve kapsayıcı bir bilgilendirme yapmış değil. Bu belirsizlik halk arasında tereddüt yaratıyor” ifadelerini kullandı.
‘Hatalar tekrarlanmamalı’
Durmaz, sürecin başarıya ulaşmasının tüm aktörlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesine bağlı olduğunu vurguladı. Ayrıca sürecin samimiyet temelinde ilerlemesi gerektiğinin altını çizen Durmaz, özellikle 2013-2015 yılları arasındaki çözüm sürecine atıfta bulunarak, geçmişte yapılan hataların tekrarlanmaması gerektiğini savundu. Durmaz, “Hem PKK’nın terör ve şiddetle olan ilişkisinin, hem de Kürt meselesinin çözümünün aynı zeminde ele alınması geçmişte başarısızlığa neden oldu. Şimdi yapılması gereken, terörle ilgili meseleleri PKK’yla, halkın hak ve taleplerini ise meşru siyaset kanalları ve temsilcileriyle konuşmaktır” diye konuştu.
‘Tekel ile görüşülerek sağlanamaz’
PKK’nın tüm Kürtleri temsil edemeyeceğini de net bir dille ifade eden Durmaz, “Benim gibi düşünen milyonlarca Kürt vatandaşı var. PKK’nın doğru stratejide hareket ettiğini düşünmeyen ve Kürtlerin bir temsilcisi olduğunu düşünmeyen milyonlarca insan vardır. Bir halkın hak meselesini yalnızca silahlı bir grupla görüşmek, geçmişte olduğu gibi bugün de sorunları çözmez” diye konuştu. ‘Çözüm süreci’ yıllarında sadece PKK’nın temsilci olarak görüldüğünü belirten Durmaz, “Elinde silah olanla silahların bırakılması konusunun konuşması kadar doğal bir şey yoktur. Fakat çözüm tekel ile görüşülerek sağlanamaz. Bu süreçte Kürt halkının hak meselesini bir bütün olarak Kürtleri temsil eden insanlarla ve siyasi partilerle konuşup müzakere etmeniz gerekmekte” ifadelerini kullandı.
‘Barış bedelsiz olmaz’
Ocağına ateş düşmüş şehit aileleri ile süreçteki duygusal ve sosyal boyutlara da dikkat çeken Durmaz, şehit yakınlarının, ‘Bizim yüreğimiz yandı, başkalarının yanmasın’ şeklindeki ifadelerine atıfta bulunarak, toplumun birçok kesiminin barışa duyduğu ihtiyaca işaret etti ve “Barış bedelsiz olmaz. Fedakarlık gerekebilir. Ama barış; huzurun, refahın, birlikteliğin zemini olacaktır. Bu fırsatı heba etmeyelim” diye konuştu. Sürecin gerçekten zor olduğunu söyleyen Durmaz, “Hem şehit aileleri için hem de devleti yönetenler için zor bir durum. Ayrıca PKK sadece Türk halkına değil Kürtlere de baskı, şiddet ve zulüm uygulamıştır” dedi.
‘Somut adımlar da önemli’
Sürecin yalnızca devletin değil, PKK’nın da samimi tutumuna bağlı olduğunu vurgulayan Durmaz, “Geçmişte verilen birçok söz tutulmadı. Şimdi ise gerçek anlamda silah bırakılması, ideolojik olarak da bu çatışmacı çizgiden vazgeçilmesi gerekiyor. PKK’nın söylemleri kadar, atacağı somut adımlar da bu sürecin inandırıcılığını belirleyecek” diyerek sürecin hassasiyetine değindi. Son olarak “Türkiye halkları için, Türk’üyle, Kürt’üyle, Arap ve Laz’ı Çerkez’iyle fark etmeksizin huzur ve refah için bu şiddet sorununun, bu terörsüz Türkiye’nin Türkiye projesinin başarıya ulaşması iyi olur” diyen Durmaz, barış çağrısını da yineledi.