Antalya Barosu, 2024-2025 adli yılı açılışı kapsamında Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak yeni döneme adım attı. Törende konuşan Baro Başkanı Av. Hüseyin Geçilmez, yargı sistemiyle ilgili olarak,"2024-2025 adli yılını, yargı sistemimizin ve avukatlık mesleğimizin sorunlarını dile getirmek zorunda kalmadan, yurttaşların adaletin sağlanacağına güven duyabileceği bir hukuk sistemi inşa etme heyecanıyla karşılamak istiyoruz. Çünkü biliyoruz ki, sosyal kurumların birinci erdemi olan adalet beklentisine cevap vermek hepimizin sorumluluğudur. Türkiye Barolar Birliği ve Barolar olarak bugüne kadar, bir yandan mesleğimizin ağır sorunlarına çözüm aramak için mücadele ederken, öte yandan insan hakları ihlallerine karşı onurlu yaşam hakkını savunduk. Olağanüstü mahkemelere karşı bağımsız mahkemeleri, keyfiliğe karşı liyakati, cezasızlığa karşı kanun önünde eşitliği, darbe ve darbe girişimlerine karşı demokrasiyi, şiddete karşı mağduru, baskı ve engellemelere karşı özgürlüğü savunduk. Demokrasinin en önemli unsuru olarak seçmenin iradesine saygı duyulmasını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını ve anayasal düzenin bir gereği olarak Anayasa Mahkemesi kararlarına uygun hareket edilmesini savunmaya devam ediyoruz” dedi.
‘Mazlumların sesi olduk’
Vatandaşın sesi olduklarını hatırlatan Başkan Geçilmez, "Nereden geldiğine bakmaksızın her türlü terör eyleminin ve insanlığa karşı işlenen tüm suçların karşısında yer aldık ve gücümüzü hukuktan aldık. Hiçbir mağdurun kimliğini sorgulamadık ve adalet arayan her yurttaşımızın ve gerektiğinde uluslararası arenada mazlum halkların sesi olduk. Ortak dilimiz olan hukuk sayesinde evrensel değerlere aynı hassasiyetle, bölünmeden, parçalanmadan sahip çıktık. Hukuk, adalete yönelmiş bir toplumsal yaşama düzenidir; dolayısıyla talebimiz, topyekûn adalettir. Bunu sağlamanın ödülü ise toplumda adalete olan güvenin artması, yurttaşlık bilincinin yerleşmesi, suçun azalması, toplumsal barışın ve refahın yükselmesidir. Adaletin sağlanması için adil yargılanma, adil yargılanma içinse bağımsız yargı ve etkili kullanılabilecek bir savunma hakkı şarttır. Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez. Avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yurttaşların adalet talebine yanıt verebilmek mümkün değildir" diye konuştu.
Yargı sistemi ve sorunlar
Başkan Geçilmez sözlerine şöyle devam etti: "Önemle vurgulamak isteriz ki, diploma fabrikası hâline gelen hukuk fakültelerine önlem alınmadan; stajyer avukatların, hakim ve savcı yardımcıları gibi devletten ücret alarak staj süreçlerini verimli geçirmeleri sağlanmadan; önleyici avukatlık modelinin geliştirilip meslek alanlarını genişletecek yasal düzenlemeler yapılmadan; kamu avukatlarının özlük hakları mesleğin onuruna uygun şekilde düzenlenmeden; bağlı çalışan avukatların hakları iyileştirilmeden, adil yargılanmadan bahsedilemez. CMK Ücret Tarifesi mesleğin onuruna uygun şekilde belirlenmeden, yargı faaliyetlerinde KDV oranı düşürülmeden ve CMK ile Adli Yardım sisteminde tamamen kaldırılmadan; avukatların, diğer yargı görevlileri ile emeklilikte yaşadığı ağır eşitsizlik ortadan kaldırılmadan, adil yargıdan bahsedilemez. Avukata yönelik şiddet vakalarının önlenmesi ve caydırıcılık açısından yasal düzenlemeler yapılmadan, savunma hakkının etkin kullanımından ve dolayısıyla adil yargılamadan bahsedilemez. Yargı sistemimizin sorunları karşısında, yeni adli yılda da yurttaşların adil yargılanma hakkının bir parçası olarak mesleğimizin sorunlarının çözümü için mücadele etmeye devam edeceğiz."
‘Her şey daha kötüye gidiyor’
Ülkedeki bazı kavramların artık anlamını yitirdiğini dile getiren Geçilmez, "Diyeceksiniz ki, geçen adli yıldan bu yana ne değişti? Bazı şeyler değişti ama kötüye gitti. Yargı daha bağımlı hale geldi. Ekonomi daha kötüye gidiyor. Sosyal çürüme hızla devam ediyor. Liyakatsizlik diz boyu. Kaş Adliyesi’nde yaşanan olayı hepiniz hatırlıyorsunuz. O adliyede yaşanan skandal olay, liyakatsizliğin bir sonucudur. Aynı zamanda bu olay, adli çökmüşlüğün ve adalet mekanizmasındaki küçülmüşlüğün göstergesidir. Tabii, biz umudumuzu kaybetmeyeceğiz. Avukat olmak, hukukçu olmak her zaman mücadele etmenin öncüsüdür. Biz mücadelemize hep devam ettik" diye ifade etti.
Baro seçimlerine doğru
20 Ekim’de yapılacak baro seçimlerine değinen Geçilmez, "Görev süremizin sonuna yaklaştık. Ekim ayının 20’sinde seçimlerimiz gerçekleşecek. Ben aday değilim, bayrağı devretme zamanı artık geldi. Bugüne kadar ben ve yönetim kurulundaki arkadaşlarım, Antalya Barosu'nun çizgisini layıkıyla devam ettirdik. Cumhuriyet kurumu olan Antalya Barosu, her zaman hukukun ve adaletin savunucusu oldu. İnsan haklarının yılmaz bekçisi olduk ve biz de bu bayrağı bizden sonraki arkadaşlarımıza devredeceğiz. Bu zorlu dönemde aday olanları kutluyorum. Kim seçilirse seçilsin, onların yanında olacağımızı şimdiden ifade etmek istiyorum” dedi.
Baro binasının temeli atılacak
Bu ayın sonunda Baro binasının temelini atmayı planladıklarını dile getiren Geçilmez, "En sonunda bize yakışan bir binaya kavuşacağız. Adaletin sağlanması için adil yargılanma, adil yargılanma içinse bağımsız yargı ve etkili kullanılabilecek bir savunma hakkı şarttır. Savunma ayağı eksik veya güçsüz bırakılarak adalet tesis edilemez. Avukatlık mesleğinin sorunları çözülmeden yurttaşların adalet talebine yanıt verebilmek mümkün değildir. Yargı sistemimizin sorunları karşısında, yeni adli yılda da mesleğimizin sorunlarının çözümü için mücadele ederken, adalete yönelmiş toplumsal yaşam düzeni olarak hukuku, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savunmaya devam edeceğiz. Adalet dolu, hukuk dolu, demokrasi dolu bir adli yıl diliyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
ESRA ALTUNKES