Hukuk.. Guguk.. Gag-guk..
Bu konuyla ilgili yazımı ancak bugün yazabiliyorum..
Zaten “geç kalmış bir yazı” da sayılmaz..
Çünkü, yazacaklarım dün kadar bugünü de yarını da içine alıyor..
…
En çok çekindiğim şey, “bilmediğim bir konuda fikir sahibiymişim gibi ahkam kesmek”tir..
Ama..
Ne yazık ki ülkemizde siyasetçi de, takım tutar gibi tuttuğu partinin görüşlerini benimseyen vatandaşlar da, hatta okumayı hiç sevmeyen gazeteciler de bu yanlışı çok sık yapıyor..
Olan da, bu ülkeye oluyor elbet..
…
5 yıldır süren Ergenekon davası sonuçlandı..
Binlerce sayfalık iddianamelerin, itirafların, itirazların cirit attığı davanın sonucunu da herkes “farklı” değerlendirdi..
Cezayı az bulan da oldu çok bulan da..
Böyle bir davanın olmaması gerektiğini söyleyen de oldu aksini söyleyen de..
Bunların hepsine saygı duyarım, dinlerim..
Ancak..
Konu “hukuk” olunca, 6 yıldan fazladır süren ölen oğlumun davası nedeniyle “hassasiyetim” oldukça artar..
…
Kararın açıklandığı gün, mahkeme kararlarını yok saydığını söyleyen zihniyet, aslında “hukuk”u yok saymıyor mu sizce?
Yargıçların; iddianameyle birlikte önlerine getirilen delillere, itiraflara, itirazlara ve savunmalara bakarak karar vermediğini, siyasi iktidarın isteklerini yerine getirdiğini söyleyenler, hukuk kendilerine lazım olduğunda ne yapacaklar acaba?
Demokrasilerde “yasama-yürütme yargı” şeklindeki kuvvetler ayrılığını birbirinin içine sokup, oy uğruna kafaları karıştıranlar bu ülkeye iyilik ettiklerini falan mı sanıyorlar?
Bir kısım zihniyet, “hukuk başkadır adalet başka, hukuk her zaman adaleti sağlamıyor maalesef” diyor..
Peki, adaleti hukukla sağlamayacaksak, neyle sağlayacağız, “din kitapları”yla mı?
…
Yargıçlar her zaman doğru karar verir demiyorum, ama “kitaba ve dellilere göre” karar verdiğini biliyorum..
Ergenekon davasında da delillere ve kitaba göre verilmiş kararlar vardır..
“Adalet gerçekleşmemiştir” diyenler, TBMM’de hukuk kurallarını “adaleti sağlayacak” şekle getirebilirler..
Ama..
Hukuku yok sayamazlar..
Hukuku yok saymak veya hukuku siyasetin içine sokmak, “hukuk devleti”nin içine atom bombası atmak olur..
Bunun sonuçlarını düşünün artık..
…
Görüyoruz ki; siyasetçiler oy alabilmek için hiçbir insani-ruhani-cismani-hukuki değere değer vermiyor..
Her türlü değeri mıncıklıyor, “daha çok oyu nasıl alırım”ın hesabını yapıyor..
Bunu yaparken de, toplumları ayakta tutan temeli (hukuku) sulandırmaktan hiç çekinmiyor..
Diyorum ki..
Bu ülke için, kendiniz ve yakınlarınız için, çocuklarınız ve torunlarınız için..
Değerleri ayaklar altına alacak açıklamalar yapan siyasetçiye, hangi partiden olursa olsun itibar etmeyin..
Aklınızı kullanın, kendinizi kullandırmayın..
Onların “gak-guk”larını dinleyip “hukuk”u “guguk” etmeyin..
Çünkü..
Hayatımızın her döneminde bize en çok lazım olan şey “hukuk”tur..
Unutmayın..
“Hukuk biterse, siz de bitersiniz..”