Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan Idyros Antik Kenti’nin otel projesiyle yapılaşmaya açılmasına yönelik tepkiler sürüyor. Idyros Antik Kenti’ne Dokunma Hareketi tarafından yapılan basın açıklamasında, antik kentin yıllardır bilinçli şekilde görmezden gelindiği ve geri dönülmez biçimde yok edilme riskiyle karşı karşıya olduğu vurgulandı. Antalya Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu önünde gerçekleştirilen açıklamayı, hareket adına okuyan Erol Malçok, “Bugün burada, 56 yıldır kanayan bir kültür mirası için bir kez daha hayır demek üzere toplandık” diyerek Kurul’a itiraz dilekçelerini sunmak amacıyla bir araya geldiklerini belirtti. Idyros Antik Kenti’nin uzun yıllardır turizm yatırımları gerekçe gösterilerek görmezden gelindiğini ifade eden Malçok, antik kentin kaderinin 1969 yılında Club Med’e yapılan tahsisle belirlendiğini söyledi. 1976–1977 yıllarında gerçekleştirilen kurtarma kazılarının son derece sınırlı kaldığını hatırlatan Malçok, o dönemde dahi otel alanı ve çevresinde çok sayıda arkeolojik kalıntının bilindiğini, buna rağmen antik kentin sınırlarının net biçimde ortaya konulmadığını dile getirdi.
Kazı ve kurul kararlarına eleştiri
2017 yılında Akdeniz Üniversitesi tarafından başlatılan kazı çalışmalarına da değinen Erol Malçok, bu çalışmaların antik kentin yalnızca küçük bir bölümünü kapsadığını savundu. Karayer Deresi’nin doğusu, Çalış Tepe ve çevresinin bilinçli olarak araştırma dışı bırakıldığını belirten Malçok, Türkiye Arkeologlar Derneği Antalya Şubesi’nin de bu durumu raporlarla ortaya koyduğunu ifade etti. Bölgede planlanan yeni otel projesine de dikkat çeken grup sözcüsü Malçok, yaklaşık 293 bin metrekarelik alanın 45 yıllığına özel bir şirkete devredildiğini, proje kapsamında 900 yataklı, derin kazılar içeren büyük bir yapılaşmanın öngörüldüğünü söyledi. Bu projenin hayata geçirilmesi halinde Idyros Antik Kenti’nin büyük bölümünün geri dönülmez biçimde yok olacağını dile getirdi.
‘Kültürel miras emanet edilemez’
Koruma Kurulu kararlarının bilimsel verilerle örtüşmediğini savunan grup sözcüsü Erol Malçok, antik kentin yalnızca Karayer Deresi’nin bir yakasına sıkıştırıldığını ve geniş bir potansiyel alanın yeterince araştırılmadan otel projesine bırakıldığını belirtti. “Kültürel miras şirketlere emanet edilemez” diyen Erol Malçok, Kurul’a sundukları dilekçede antik kentin sınırlarının bilimsel yöntemlerle yeniden belirlenmesini, sit derecesinin yükseltilmesini ve bu süreç tamamlanana kadar otel izninin askıya alınmasını talep ettiklerini aktardı. Açıklamanın sonunda Akdeniz Üniversitesi’ne de çağrıda bulunan Malçok, “Orada bir otel olmasaydı nasıl davranacaksanız, şimdi de öyle davranın. Karayer Deresi’nin doğusunda da kapsamlı kazılar yapılmalı. Kültürel mirasımıza sahip çıkmak hepimizin sorumluluğudur” ifadelerini kullandı. Basın açıklaması, “Idyros Antik Kenti otele kurban edilmesin” sloganıyla sona erdi.