İLAÇSIZ VE AMELİYATSIZ İYİLEŞME: NÖRAL TERAPİ

Abone Ol

Alman iki kardeş doktorun, migreni geçmeyen kız kardeşlerine ilacı enjekte ederek migreni geçirdiğini fark etmiş olmaları ile başlatılmış bir tedavidir aslında nöral terapi. Bir asır önce başlamış, günümüze sürekli gelişim göstererek gelen iyileşme biçimi olmuştur. Her insan hayatının belirli dönemlerinde sebebi bilinmeyen ağrılarla ya da tedaviye cevap vermeyen sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabilmekte.

Yaşam kalitesini oldukça azaltan bu sağlık sorunlarından kalıcı olarak kurtulmada “nöral terapi” uygulaması ön plana çıkıyor. Migren ağrısı, baş dönmesi, boyun ve bel fıtığı, bağışıklık sistemi sorunları, kronik yorgunluk ve daha birçok rahatsızlıkta uygulanabilen nöral terapi; ek hastalıkların oluşmasını da engelliyor.

Benim yolum ise dört yıl önce dayanılmaz kol ağrısı, uykusuz geceler, yaşam kalitesinde düşüş sonucunda nöral terapi ile kesişti. Gitmediğim bölüm kalmadı lakin tedavi sonuç vermiyordu. Sonrasında araştrma yaparak, Tıbbi ilaç mümessili yakınımın tavsiyesi ile Ali hocam ile görüşmüş uyguladıgı tedavi sayesinde kısa bir süre içinde ağrılardan kurtulma şansı yakaladım.

Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi

Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Ali SALLI nöral terapi hakkında bilgi verdi:

"Ameliyatsız bel fıtığı tedavisi ile bel fıtığı semptomları oldukça hafifler. Cerrahi tedavi, ancak hiçbir tedavinin bel fıtığı semptomlarını gideremediği durumlarda düşünülebilir. Bel fıtığı, çoğu zaman ameliyat gerektirmeden tedavi edilebilir. Nöral terapi; kas-iskelet sisteminin akut veya kronik ağrılı durumlarına ek olarak migren, lenf dolaşım bozuklukları, kabızlık, gaz şişkinliği gibi mide-bağırsak rahatsızlıkları, hormonal dengesizlikler, huzursuz bacak sendromu ve alerjik hastalılarda da kullanılabilmekte.

En az 3, en fazla 10 seans uygulanmaktadır. Normal bir enjeksiyondan daha ağrılı değildir. Ağrı için uygulandığında, bazı hastalarda ani rahatlama olurken asıl etkisi haftalar içerisinde ortaya çıkar. Uygulama sonrası hastalar günlük yaşantısına devam edebilir. Düzenli ilaç kullanan kalp, tansiyon, diyabet gibi hastalıkları bulunan hastaların nöral terapi tedavisi almalarında bir sakınca bulunmadığı düşünülmektedir. Bundan dolayı tedavi sırasındaki ilaçları kesmek ya da dozunu değiştirmek genellikle gerekmemektedir.

Tüm yaş gruplarında, emziren kadınlarda ve hamilelerde uygulanabilecek kadar zararsız bir tedavi yöntemidir. Tabii, istisnalar mevcut. Örneğin; "myastenia graves" kas hastalarında nöral terapi uygulanmaz. Ayrıca tiroid hastalıkları tedavisi nedeni ile atom tedavisi olan hastalara da nöral terapi tedavisi uygulanmaz.

Aslında hastalıklar ortaya çıkmadan önce, vücut alarm verir. Bu durumlar genellikle, modern tıbbın açıklayamadığı ve psikolojik olarak değerlendirilen şikayetlerdir. Bu şikayetlerin en yaygın olanları; sebebi bulunamayan ağrı, uyuşukluk, kulak çınlaması, baş dönmesi, alerji, terleme bozuklukları, bağırsak şikayetleri, uyku bozuklukları, sürekli yorgunluk hali, enerji kaybı, cinsel işlev ve bağışıklık sistemi bozuklukları, ciltte renk değişiklikleridir.

Nöral terapi, vücudun kendi kendine yapması gereken fakat aşırı yüklenmeden dolayı yapamadığı iyileştirme etkisini açığa çıkararak bu sorunların ortadan kalkmasını sağlar ve kronik hastalıkların oluşmasını engeller. Bu nedenle nöral terapi; hem mevcut şikayetleri tedavi eden hem de uzun dönemde oluşabilecek hastalıkları önleyen düzenleyici ve kalıcı bir tedavi yöntemidir."

Nöral terapi; sorunu kökten ve kalıcı olarak çözme sanatıdır.

Artık büyük oranda yaygınlaşan hastalıklara karşı böylesine etkin bir tedavi yöntemi hastalar için de umut ışığı olacaktır.

Sağlık aldığınız nefes kadar yakın olsun.