İnanmak ya da inanmamak

Abone Ol

Günümüz yaşam koşullarında bazı insanların bize karşı yalan yanlış tutumlarının bizde bıraktığı olumsuzluklardan, bizi en az bizim kadar düşünen insanlara inanıp inanmama konusunda düşünceye hatta ikileme sürükleyebiliyor.

Birisine inanmanın zor olduğu günümüzde bunun sebebi bazı insan kılıklı insanların her türlü maddi manevi istismar peşinde koşmalarından.

O tür yanlış insanların ve bazen üst üste gelen bizde yarattığı üzüntülerin, bizde yarattığı motivasyon eksikliği, bizde karşımızdaki insana inanma konusunda zaman kaybına da sebep oluyor.

Karşımızdaki insanın söylediklerinin bize karşı kalben davranıp davranmadığını anlamamız zor gibi gözükse de yapmacık olmayan davranışlara sahipse, samimi gözüküyorsa inanıyoruz.

Kadınların işi bu konuda daha da zor. Çünkü bazı maddi manevi çıkar peşinde koşanlar, bazı kadınları kariyerlerine, mesleki başarılarına rağmen kandırıp her türlü zarara uğratıp üzebiliyor.

İnanmak karşımızdaki insana güvenle başlıyor.

Bir arkadaşım anlatmıştı; bir dönem o zamanlar yeni tanıştığı şu an önemli bir konumda olan bir yetkili ile bir konu üzerine konuşurken arkadaşıma ‘sen sınavları geçtin’ diyor. O da ne sınavları diyor? Meğer ondan habersiz tuzak sorular sorulmuş kendisine ve o da kalben cevap verdiği için ona karşı güven oluşmuş ve beraberce önemli işler yapmışlardı.

Sporda yetenek keşfi için yapılan eğitime ölçme değerlendirme denir.

Karşımızdaki insana da güvenme, ona inanma aşamasında onun bize karşı kalben davranıp davranmadığını ölçerek değerlendirebiliriz.

Günümüzde birisine inanmak gerçekten çok zor. Çünkü etrafımız o kadar fazla kötü örnekle dolu ki.

Hele bazılarının bizde bıraktığı inanç travmaları karşımızdaki insana inanma konusunda bizi zorluyor olabilir. Ama onun bize gerçekten kalbi değer verip vermediğini, samimiyetinin gerçek olup olmadığını yüzünden, kalbinden çıkar gibi söylediği sözlerinden, davranışlarından anlayabiliriz.

Karşımızdakine inanmak bize söylediği sözleri gerçekleştirme çabası, verdiği sözlerin arkasında durmasıyla belli olur zaten. Ama burada dikkat edeceğimiz karşımızdaki insanın bizim için söylediklerini bize inandırma çabasında eğer onu samimi gördüysek onu bize kendisini kanıtlama çabasına itmemeli ve ruhen yormamalıyız.

İnanmak bize elini uzatan insanın kalbinden yüzüne yansır. Eğer kalben inanırsak elini tutmakta gecikmemeliyiz.

Karşımızdakine inanmak güvenmek zor. Ama inanıyorsak da bize huzur vereceğini unutmayalım.

Yeter ki inanacağımız güveneceğimiz insanı doğru seçelim.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.