İNTİBAK’ın kelime anlamı uyum, iki şey arasında eşitlik sağlamadır. Kelime anlamından da anlaşılacağı üzere İNTİBAK YASASI, aynı gün sayısında, aynı kazanç tutarı üstünden prim ödemesine karşın, farklı tarihlerde emekli olduğu için farklı tutarda emekli aylığı alan emekli vatandaşlarımızın aylıklarında eşitlik sağlamak için yapılmıştır. Yani bir nevi emeklilerimiz için eşitlik olsun diye yapıldı.
Emekli aylıklarındaki bu farkın oluşumuna sebep ise son yıllarda emekli aylığı hesaplamalarında yapılan değişikliktir. 1987, 1988 ve 2000 yıllarında olduğu gibi bu kritik noktaların öncesinde ve sonrasında emekli olanlar için farklı hesaplama şekilleri yapılıyor. E doğal olarak bu da bir farklılığa yani uyuşmazlığa yol açtı diyebiliriz. Çünkü bu emeklilerimiz aynı kazanç üzerinden emekli oldu, aynı prim gün sayısını ödedi ancak farklı emekli maaşları alıyor. İşte bunun nedeni ise hesaplama şekillerinin farklı kısımlara ayrılması ve farklı şekilde hesaplanmasıdır.
İşte intibak yasası da böyle durumları ortadan kaldırmak için yapılması istenen bir yasadır. Peki bu intibak yasasından kimler yararlanabilir sorusunu hemen yanıtlayalım. Bu yasadan ise 2000 den önce emekli olan SSK’lı vatandaşlarımız yararlanabiliyor. Bu da yaklaşık 3 milyon kişi demek oluyor. Bu yasa ile beraber yaklaşık 1 buçuk milyon emeklinin maaşlarında artış meydana gelmesi beklenirken bir kısmında da azalma meydana geldi.
İNTİBAK Yasası nedeni ile 1987 öncesi emekli olan vatandaşlarımızın bir kısmı sevinirken bir kısmı afaki çıkan borçlar nedeni ile ne yapacağını şaşırmış ve üzülmüş durumdadır. Oysa ki yasanın yapılma ve yürürlüğe girme amacı bellidir. Basın, daha yasa yürürlüğe girmeden önce bile, emekli maaşlarında artış olacak diye kamuoyunu bilgilendirmişti. Ancak yasa yürürlüğe girdikten sonra vatandaşlarımızı bekleyen süprizlerin olabileceğini ise kimse söylememişti. SGK tarafından 2000 öncesi emekli olan tüm vatandaşlarımızın dosyası yeniden ele alındı eksik ve yanlış girilen bilgiler digital ortamda yeniden doğru şekilde güncellendi. Bu güncellemenin sonucunda ortaya bir kısım vatandaşlarımızın sevineceği bir kısım vatandaşlarımızın da üzüleceği sonuçlar çıktı. Bazı insanlar maaşlarındaki artışa sevinirken bazı vatandaşlarımız kendilerine çıkartılan borç sebebi ile şok olmuş durumda. Maaşlarındaki azalmaya mı üzülsünler yoksa kendilerinin hiç bir suçu günahı olmadığı halde SGK tarafından yanlış hesaplama nedeni ile fazla ödendiği ve şu an geri ödenmesi gereken borca mı üzülsünler.
Sigortalı bir insanın maaşını hesaplayan SGK’dır. Burada sade vatandaş etken değil edilgen konumdadır. Yani hiç bir faktöre sahip değildir. “ Al bu maaşın derler” bankaya yatırırlar. Vatandaş alır. “Benim maaşımı yanlış hesaplamışsınız” deyip geri iade etme şansı yoktur. Vatandaşın böyle bir görev ve sorumluluğu da yoktur. Bu noktada ortada bir kusur varsa bu kusur kurumundur. Yasa ile birlikte bir kısım vatandaşımız sevinirken bir kısım vatandaşımız ise fazlası ile üzülmüş durumdadır. Ne yapılabilirdi? Kişilere alacak - borç çıkartmadan maaş güncellemesi yapılabilirdi. Böylece vatandaş kusuru olmayan bir şeyin bedelini ödemek zorunda bırakılmazdı. İnsanlarımız maaşlarında 1-355 TL arasında artış beklerken kendilerine borç çıkartılmasını anlayabilmiş değildirler. Bu nedenden dolayı mutlaka yargı sürecini başlatanlar olmuştur. Hep birlikte Yargının vereceği kararları umutla bekliyoruz.
ADALETİN ŞAŞMADIĞI BİR DÜNYADA SAĞLIKLA KALMANIZ DİLEĞİYLE…