İş var maaş yok!..

Abone Ol

Yazın kavurucu sıcak altında parklara çiçek diktiler..

Alınlarından sicim gibi akan terler eşliğinde Belediye’nin kapısında nöbet tuttular..

Kışın soğuğunda park ve bahçeleri süpürdüler..

Sağanak yağışa rağmen mahallelerin çöplerini topladılar..

Bu emeklerinin karşılığını almak için bankamatiği ATM’ye soktuklarında 5 yıldır düzenli olarak maaşların yatmamasına tanık ettiler..

Evlerine ekmek götüremeyip.,

Varsak’da oturanlar dahi, ceplerinde dolmuş parası olmadığından dolayı sabahları yaya olarak işe gelip, akşam yine yaya olarak istemiye istemiye evlerine döndüler.  

Biz kimden mi bahsediyoruz?

Tabi ki, bedenen çalışmalarının karşılığını alamadıklarından dolayı defalarca belediye önünde tavada taş pişirme eylemi dahi yapmaya mecbur bırakılan Büyükşehir Belediyesi’nin taşeron işçilerinden..

Ve o taşeron işçileri şimdi seçim çalışmaları için Mustafa Akaydın tarafından sahada kullanılıyor.

Akaydın’ın ilçe ve belde gezileri öncesi seçim bölgelerine gönderilen maaşa hasret, kuru ekmeğe muhtaç haldeki taşeron işçileri şahsi çalışmaların esiri edilmiş durumdalar..

Sadece taşeron işçileri mi sahaya gönderilen..

Maaşlarını devletten alan memur konumundakiler de Mustafa Akaydın’ın seçim bölgelerinde görevlendirilmiş..

Kimisi broşür dağıtıyor, kimileri afişler asıyor..

Bazıları da ilçe, belde ya da köy ziyaretleri kalabalık görünsün diye aralara karıştırılıyor..

Belediye’nin taşeron firmadan kiraladıkları lüks araçları kullananlar da bunlara ekleniyor..

Memur Mustafa..

Taşeron işçisi Hüseyin..

AKSAV çalışanı Volkan..

Daha sayalım mı?

Aysun’lar.. Fatmalar, Haticeleri de ekleyebiliriz..

Bu mudur işçinin, emekçinin hakkını kuruşuna kadar savunmaktan bahseden sosyal demokratlık?

Belediye’nin her türlü imkanını kendi şahsi seçim çalışmaları için seferber etmek midir sosyal demokratlık anlayışı?..

Dün taşeron işçilerinden bazılarının çalıştığı iş yerine bizzat telefon açtım. Ali, Veli Selami’yi ismen sordum.

Kimileri için dışarıda cevabı verdiler.

Bazıları için de, “Arazi’de” bahanesi uydurdular.

Biliyordum ki Kalkan ya da Yeşilköy’de Hocalarıyla beraber, içlerinden gelmese de Mustafa Akaydın’ın seçim çalışmalarına katkı koyma gayreti içerisindeydiler.

Bazılarının göbeği kendilerinden önce yol alıyordu ama, yüzler asık..

Belli ki, Hoca efendinin seçim programından bitap düşmüşler ama cepler boş..

Bir alın terinin bu denli görmemezlikten gelinmesine sosyal demokratça pes..

İş çok ama maaş yok..

İşçilerini belediye yerine şahsi seçim çalışmaları için çalıştıran bir zihniyete mahsus emeğin karşılığını görmemezlikten gelmek..

Belediye’nin kiralık araçlarının da seçim sahasında olması ne derece doğruysa, bunlar o kadar sosyal demokrat..

Ama elden bir şey gelmiyor ki..

Allaha havel etmekten başka..

30 Mart’ta da vatandaşa havale ediyoruz.