Türkiye Enerji, Su ve Gaz İşçileri Sendikası (TES-İŞ) Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, ülke olarak ekonomik anlamda gerçekten zor bir dönemden geçildiğine dikkat çekerek salı günü 81 ilde ve TÜRK-İŞ İl Temsilciliklerinde basın açıklaması gerçekleştireceklerini hatırlattı. Kayser, “Ekonomik gidişat karşısında dayanacak gücümüz kalmadı” diye konuştu. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulunun 6 Ağustos 2024 tarihinde almış olduğu eylemlilik kararını TES-İŞ Sendikası Genel Başkanı İrfan Kabaloğlu’nun Genel Merkez Yönetim Kurulu ve Türkiye genelinde faaliyet gösteren 34 şube başkanlığını bilgilendirdiğini ifade eden Kayser, “20 Ağustos’ta 81 ilde ve TÜRK-İŞ İl Temsilciliklerinde basın açıklaması, 26 Ağustos 2024 tarihinde İstanbul Çerkezköy’de, 3 Eylül 2024’te Zonguldak’ta kitlesel mitingler yapılacaktır” dedi.
‘Orta direk kalmadı’
‘Ülke olarak ekonomik anlamda gerçekten zor bir dönemden geçiyoruz’ diyen Kayser, “Üyelerimizin, ücretli ve dar gelirlilerin alım gücü her geçen gün azalıyor ve yaşam standardı bozuluyor. Emeği karşılığı aldıkları ücretle geçinenler, dar gelirli kesimler hayat pahalılığı ve sürekli artan yüksek enflasyon karşısında çaresizlik içerisindeler. Açıklanan enflasyon oranlarının kabul edilecek hiçbir yanı kalmadı. Açıklanan enflasyon ile market raflarındaki enflasyon arasında uçurum var. Ülkemizde orta direk olarak adlandırdığımız kesim neredeyse kalmadı. Ülkemizde gelir adaleti tamamen bozuldu. Türkiye gelir adaletsizliği ve eşitsizliğinde Avrupa’da birinci sırada geliyor. Emeği karşılığı aldığı ücretle geçinenlerin milli gelirden aldıkları pay küçülürken işveren payı her geçen gün artıyor. Yani zengin daha zengin, fakir daha fakirleşiyor. Özellikle temel tüketim ürünlerinde fiyatlar kontrolsüz bir şekilde artmaya devam ediyor. Ülkemizin pek çok yerinde işçi, ücreti ile kira paralarını ödeyemeyecek duruma geldi. Büyük şehirlerde ortalama ev kiraları 15- 25 bin TL’nin üzerinde seyrediyor. Gıdadan giyime, sağlıktan eğitime sorunlar büyük iken, sosyal harcamalar yararlara merhem olmuyor. Her şey fahiş fiyatlarla satılıyor. Yaşanan ekonomik zorluklar çalışanlar için artık baş edilemez bir duruma gelmiştir. Çocukları üniversiteyi kazanan ve ücretini ödeyemedikleri için çocuklarını gönderemeyen ve kara kara düşünen pek çok aile var” diye konuştu.
‘Ücretler dengelenmeli’
Kamu iş yerlerinde iş barışının tesis edilmesi için kamuda çalışanların ücretlerinde dengenin ve adaletin sağlanması gerektiğine dikkat çekten Kayser, “2023 yılında kamu çerçeve protokolü imzaladık. Kamuda birçok iş yeri ve kurumun toplu iş sözleşmeleri yürürlük tarihleri farklıdır. Enflasyon oranı her ay değişiklik gösterdiğinden ücretlere yapılacak zam oranlarında farklılıklar ortaya çıkmaktadır. 1 Ocak ile 1 Mart tarihlerinde oluşan farkın ek protokolle giderilmesini sağlamış ve eşitliği korumuştuk. Şimdi de her türlü zorluğa rağmen Temmuz ile Eylül arasındaki farkı alabilmek için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. TÜRK-İŞ olarak, Eylül ayı başlangıcı olan sözleşmelere de yüzde 24.73 oranından düşük olmamak üzere düzenleme yapılmasını istiyoruz. Önümüzdeki toplu iş sözleşmelerinde kamuda ayrı statüde çalışan ama aynı kurumda görev yapan çalışanların ücretlerinde işçi lehine fark olması için çalışacağız. Yayınlanan tasarruf genelgesinin çalışma koşullarını olumsuz bir şekilde etkilemesi, çalışanların güvenliğinden ya da haklarından tasarruf edilmesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Tasarruf genelgesi ile servisler kaldırılamaz, mesailer kaldırılamaz. Bunlar yanlış şeyler. Tasarruf düşük gelirliden değil en yukarılardan, yani öncelikle lüks tüketim yapanlardan başlamalıdır. Çalışan kesimin zorunlu harcamalarından tasarruf edilmesi söz konusu değildir” diye konuştu.
‘Vergi̇ sisteminde adalet’
Milli gelirden alınan pay küçülürken vergide en yüksek payı çalışanların ödediğini anımsatan Kayser, “Ülkemizde gelir adaleti̇ sağlanabilmesi̇ için en başta vergi̇ sisteminde adalet sağlanmalıdır. Ülkemizin kaynaklarını kullanarak servet sahibi olanlar, bu toplumdan aldıkları oranda vergilerini ödemelidirler. Yani çok kazananlar çok vergi ödemelidirler. Gelir vergisi tarifesi ilk dilimi 2024 yılı için 110 bin TL olarak belirlenmiş durumda. Geçmiş yıllarda yılın son aylarına kadar ikinci vergi dilimine girmeyen birçok işçi, günümüzde Mart ayında ikinci vergi dilimine girmekte ve yılda bir buçuk aylık ücretini vergi olarak ödemektedir. İşçinin satın aldığı her şeyde vergi̇ ödediği̇ unutulmamalı, bir de ücretinden yüksek vergiler kesilmemelidir. Ücretlerin tabi̇ olduğu vergi̇ dilimleri̇ gözden geçirilmeli̇, işçi ücretlerindeki vergi yüzde 15’te sabitlenmeli, çalışanlar için adalet sağlanmalıdır. İşçiler yılın başında aldıkları ücretleri yılın sonunda da aynı şekilde alabilmelidir” dedi.
‘Kayıt dışılık sona ermeli’
Yüksek enflasyon ve hayat pahalılığına değinen Kayser, “Özellikle pandemi̇ sonrası artan ve kalıcı hale gelen yüksek enflasyonun sebep olduğu hayat pahalılığı en fazla düşük gelirli̇ kesimleri̇ etkilemiş ve geçimlerini olanaksız hale getirmiştir. Bu kesimlerin başında emekliler ve asgari ücretliler gelmektedir. En düşük emekli maaşı ve asgari ücret insan onuruna yakışır bir yaşam sürmeyi mümkün kılacak şekilde belirlenmelidir. Bunların yanında Kıdem Tazminatı hakkımızın korunmasından sendikalaşmanın ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasına, i̇şsi̇zli̇ği̇n ve kayıt dışının sona erdirilmesinden, iş sağlığı ve güvenliğine ve güvenceli̇ işlere kadar birçok talebimiz bulunmaktadır. TÜRK-İŞ olarak hazırladığımız eylem programına göre üyelerimizin bizden yüksek sesle dile getirmemizi̇ bekledikleri̇ sorunlarımızı ve beklentilerimizi̇ paylaşmak için; yaptığımız toplantının benzerlerini TÜRK-İŞ Bölge Temsilciliklerinin bulunduğu diğer illerde de yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
‘Engeller kaldırılmalı’
Taleplerini kamuoyuyla paylaşan Kayser, “Çalışan kesim olarak bi̇r kez daha özellikle nedeni̇ olmadığımız ekonomik krizlerin ve yüksek enflasyonun bedelini ödemek istemiyoruz. Kamuda ve özel sektördeki tüm iş yerlerinde adil, insan onuruna yakışır ücretler, güvenli ve güvenceli çalışma koşulları ve iş barışı istiyoruz. 696 Sayılı KHK ile çalışanlar kanundan doğan haklarını tam olarak alabilmelidirler. KİT’lerde ve kamuda, taşeronda çalışan işçilere kadro verilmelidir. Adil bir vergi sistemi getirilmeli az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmalıdır. Örgütlenmenin önündeki̇ engeller kaldırılmalıdır. Konfederasyonumuz TÜRK-İŞ çatısı altında ve dayanışma içerisinde vereceğimiz kararlı bir mücadele ile bu taleplerimizin mutlaka üstesinden geleceğimiz iyi bilinmelidir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın” diyerek konuşmasını tamamladı. 81 ildeki eş zamanlı açıklama Antalya’da saat 11.00’de Attalos Meydanı’nda gerçekleşecek.
ESRA ALTUNKES