‘İşimize limon sıkmayın’..
Baykal’ı, Akaydın’ı ve CHP’yi kim eleştiriyorsa..
“Antalya’yı rahat bırakın” diyor ve herkesi hedef alıyor..
Aralarında bizler de varız tabii..
…
Bir insan, “geçmişini” asla unutmamalıdır..
29 Mart 2004 tarihinden 29 Mart 2009’a kadar..
Ne CHP..
Ne MHP..
Ne de bu “CHP’li yazar” arkadaşlarımız..
Antalya’yı hiç rahat bırakmadı..
En ağır, üstelik “mesnetsiz” eleştiriler yaptılar..
Şimdi niye eleştirilerden bu kadar rahatsız oluyorlar ki?
…
Türkiye’de siyasetin özelliğidir bu..
İktidarda olana “muhalefet” yapılır..
İktidarda olan “eleştirilir”..
Beni hep “Türel” yandaşı gibi görenler bilmez..
Menderes Türel “başkan” iken, en çok eleştiriyi benden almıştır..
Bunu birçok yerde de söylemiştir..
Ve
“Çok da faydalandım” demiştir..
Peki..
CHP’li yazar arkadaşlarım, Akaydın’ı veya Baykal’ı eleştirebilir mi?
…
Eleştiri güzel şeydir..
İnsanı “dik ve dikkatli” tutar..
Ama..
Önce “eleştirmek”le “karalama”yı birbirine karıştırmamak gerekir..
Eleştiriyorsan, “öneri” de getirmelisin..
İşte CHP’li, MHP’li arkadaşlarımız bunu hiç yapmadı..
Yapmıyor..
Bu nedenle..
Başta CHP’li yazar arkadaşlarım olmak üzere siyasetçiler, “önce” bunu öğrenecek..
…
Şimdi soruyorum..
Antalya’yı (ya da Baykal’ı veya Akaydın’ı) niye rahat bırakalım?
Türel’in projesi diyerek..
Antalya’nın “ihtiyacı” olan spor kompleksi heba edilirken..
Antkart’ı kaldırıp yerine daha kötüsünü getirilirken..
Param yok diye ağlayıp..
Anlamsız icraatlar yüzünden milyonlarca lira “tazminat” ödenirken..
“Antalya Ankara’dan zengin” deyip..
“Arena’nın parasını Başbakan versin, stadı hükümet yapsın” çelişkisi yaşanırken..
“İşçilerin parasını hemen vereceğim” diye vaad edip..
Bunlar verilmediği gibi, bir sürü çalışan da işten atılırken..
Meltem Mahallesi’ne ses çıkarmayıp..
“İş merkezi ile kenti beton yığını haline getirtmem” mantığı öne sürülürken..
Raylı sistemin geçtiği yerdeki esnafın büyük çoğunluğu halinden memnun iken..
Bunun tam aksi iddialarla kafa bulandırılırken..
“Enkaz edebiyatı” ile kafaları doldurup..
Hizmet bekleyen Antalyalıya, “benden büyük işler beklemeyin” der gibi açıklamalar yapılırken..
Susalım mı?
Öneri getirmeyelim mi?
Gerçekleri anlatmayalım mı?
…
Bizleri eleştirmek (hatta susturmak) için hiçbir fırsatı kaçırmayan “CHP’li yazar” arkadaşlarım neyin peşinde pek anlayamadım..
“Bizi rahat bırakın.. İşimize limon sıkmayın” falan mı demek istiyorlar acaba?