Dev Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, sezonluk işçilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. Eylül ayının ortasında olduğumuz bu günlerde sezonluk işçilerin işten çıkarılacağını ifade eden Yahyaoğlu, “Eylülün ortası demek, deniz, kum, güneş turizminin sezon sonu demektir. Bu ayın sonunda sezonluk oteller işçi çıkartmaya ve otellerini kapatmaya başlarlar. Mayıstan bu yana ücretlerini alamadığı için işi durdurma eylemi yapan işçiler var. Şimdi, haklarını, ücretlerini, mesailerini, tazminatlarını alamadan işine son verilen on binlerce mağdur olacak. 81 vilayetten, 10 ülkeden turizmde çalışmak üzere yüzbinlerce, milyonlarca işçi sahil turizm merkezlerine gelmişti. Şimdi ceplerinde memleketlerine dönecek paraları olmayan bu işçiler işten çıkartılacak. Ülkemizdeki genç işsizliğine yenileri eklenecek” diye konuştu.
Gardıroba ceket misali!
İşçilerin mağduriyetine değinen Yahyaoğlu, “İşçiler aslında işten çıkarılmıyor, askıya alınıyorlar. Yani, işçiler sanki ücretsiz izin istemişler ve işveren de bunu kabul etmiş oluyor. Bu işçilerin işe ve ücrete ihtiyacı var. İşçiye ihtiyacı kalmayan işveren ise, ‘İşsizlik sigortası yönetimi, hayır işten çıkarılmamışsınız, işsiz değilsiniz. İşsizlik ödeneği alamazsınız’ diyor. Çalıştırılmayan ve ücreti olmayan bu milyonlarca sezonluk turizm işçisi, gardıroba astığımız ceket gibi kışı askıda geçirebilecek mi? Ölen ölür, kalan sağları toplar yine çalıştırırsınız, değil mi? Timsah gözyaşları dökülüyor sayın patronlarımızın gözlerinden. Turizm sektöründe bu duyarsızlık kabul edilemez ve sürdürülemez. İşçilerin itiraz etmemesi veya isyan etmemesi sadece işletmelere biraz zaman kazandırır, iş barışının sağlandığı anlamına gelmez. Ancak patronlar da artık bindikleri dalı kestiklerini, eleman bulamaz hâle geldiklerini hissetmeye başladılar. Şimdi işçi ararken ‘Kör, topal fark etmez, sıfır kilometre olabilir, nefes alıyorsa yeter’ söylemlerini sıkça duyuyoruz” dedi.
‘Nasıl bir acizliktir?’
Yaşanan sıkıntıların turizm pastasındaki tüm esnafı yakından etkilediğini dile getiren Yahyaoğlu, “100 milyon, 300 milyon dolarlık, milyar dolarlık işletmelerde asgari ücretlerle eleman bulamaz duruma düşmek nasıl bir çaresizliktir, acizliktir. İşçiler itiraz etmediği ve örgütlenip haklarını aramadığı için patronlar ‘yanlış yapma özgürlüğünü’ pervasızca kullanmaya devam ediyor. Peki, bu yaşadığımız hukuksuzluklardan, haksızlıklardan, adaletsizliklerden her birimiz, özellikle kalifiye ve tecrübeli turizm işçileri ile profesyonel turizm yöneticileri ne kadar sorumluyuz? Kaybeden sadece patronlar değil. Başta turizm işçileri olmak üzere, insanca çalışabilecek, insanca yaşayabilecek bir ücrete ulaşabilecek, geleceği ve güvencesi olan bir çalışma hayatından mahrum kalıyorlar. Yanlış turizm politikalarının sonucunda, en önemli istihdam ve gelir kapımız olan turizmden ülke kaybediyor. Esnaf, turizmden siftahsız dükkan kapatıyor. Her sezon sonu ve gelecek sezon başlarında yaşanan ve yaşanacak sorunlardan, kış işsizliğinden, İş-Kur’un duyarsızlığından ve istismarından kurtulmamız gerekiyor. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar bekleyenlerin durumuna düşmeyelim” ifadelerini kullandı.