İşte son fotoğraf

Tablo çok net.
Şu an lig bitmiş olsa, maç başına ortalama 1 puan alan takım ligde kalıyor. Ligin sonu yaklaştıkça, takımların can havliyle daha fazla puan alacağı gerçeğiyle; maç başına alınan 1 puan da kümede kalmaya yetmeyebilir.

Peki adaylar kim?
31 puanlı 10. sıradaki Bursaspor’un altında yer alan her takım PTT 1. Lig adayıdır.
Sırasıyla, Konyaspor (27), Gaziantepspor (26), Gençlerbirliği (25), Antalyaspor (24), Elazığspor (22), Rizespor (21), Erciyes (19), Kayserispor (16).
12 hafta sonra bu 8 takımdan 3’ü küme düşecek.
Aralarında Antalyaspor’un da olması üzücü ama gerçek.
Samet Aybaba, ‘Antalya’da hemen böyle bir hava estiriliyor. Küme düşmekten bahsediliyor ama fikstür avantajımız var’ diyor.
Katılmıyorum.
Böyle bir hava esmesi puan durumuna bakınca son derece normal. Ne yani ‘Biz düşmeyiz’ deyip meydan boş mu bırakılsın? Manzara ortada.
Fikstür avantajına gelince; Takım zor seriden (Bursa-Galatasaray-Eskişehir-Beşiktaş) çıkmak üzere. Yenilmeden ama yenemeden de.
Fikstür avantajı denilen şeyden kasıt, her takımın bu zorlu seriye girecek olması, artı yukarıda saydığım takımlardan, Antalyaspor’un altında yer alan Elazığ ve Rize’nin yanı sıra, hemen üstündeki Konyaspor ile Antalya’da oynayacak olması mıdır?
Peki ama kendi sahasında en son 4 ay önce kazanan bir takımın iç sahada oynayacak olmasının avantajından bahsedilebilir mi?
Antalyaspor’un oyun anlayışı; açık oynayan takımların arkasına atılacak uzun toplar ve kontra hücumlarla ani baskınlardan ibaret.
Bu haliyle iç sahada öne geçemezseniz bu oyun anlayışı iflas ediyor. Ya berabere bitiyor, ya da bir kör kurşuna telsim oluyorsunuz.
Zaten iç sahada 11, dış sahada 13 puan toplanmasının nedeni de budur.
Yoksa avantajdan kasıt, bu 7 takımdan 4’ü ile deplasmanda oynanacak olması mı, onu da bilemem.
Gelelim kadroya.
Aybaba belli ki ligin ikinci yarısında Zeki, İbrahim ve Isaac’i silmiş. İbrahim 1 dakika oynamış, Zeki ve Isaac sıfır çekmiş.
İlk yarının son maçında Trabzon’da sahanın en iyisi Zeki değilmiş gibi. Insa’nın İbrahim’den fazlası varmış gibi. Isaac saç baş yolduruyor ama en azından Emrah’tan daha ciddi.
Emrah’ın Eskişehir maçında henüz ilk topla buluşması gerçekleşmek üzereyken ayağının altından topu kaçırması, tamamen ruh halinin fotoğrafı. Laubali ve umursamaz. Kendisi Ümit Milli ama ümit vermeyen, sıradan bir oyuncu.
Seddar’ı tam parlatıp takıma monte edecekken birden bire neden yok oldu?
Ligin ilk yarısında kamuoyu baskısıyla oynayan ve yaptıkları ortada olan Diarra’ya bir takıntı mı var? Semih-Diarra ikilisini kazanmanız gereken Eskişehir maçında oynatmayacaksanız, ne zaman ‘cesaret’ edeceksiniz buna?
Bu durumun altından Samet Aybaba kalkar mı bilemem.
Yönetim neşteri vurur mu, onu da bilemem ama bu işler Cem Deda ile olmaz, onu iyi bilirim.