Türkiye’de hafta sonu siyasetinin nabzı Antalya’da attı..
Herkes her şeyi kendi gönlünden geçtiği gibi olmasını umarken, ne yazık ki sabit fikirlilik gerçekleri görmek ya da kabullenme konusunda bazen kör olunabiliniyor.
Yerel seçimlere her geçtiğimiz gün daha da yaklaşılıyor.
30 Mart’a şunun şurasında 13 gün kaldı..
Cumartesi günü Başbakan Recep Tayip Erdoğan Antalya’daydı.
Dün de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu..
Her iki lider de Antalya’da kendi partilileri için oy istemeye bir diğer anlamda gövde gösterisi yapmaya geldi.
Eğer ki bu gibi mitingler bir yerel seçimi kazanmak açısından hakikaten önemli bir etkense, Antalya’nın hakimi AK Parti olur..
Sen mahşeri kalabalık için, “Taşımalı kuru gürültü” adını koyuyor.,
Oraya gelenleri metazori şekilde getirildiğini..
Suni topluluk olarak görüyorsan, o zaman hiçbir miting yada toplantının zerre kadar önemi olmamalı..
Sen kendi mitingini öveceksin, rakibini yereceksin..
Bunun adı züğürt tesellisinden başka bir şey olamaz..
Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ı dinlemek için saatlerce alanda bekleyip,,
Miting yerinden çok, ara sokakların resmen insan istilasına uğraması kabul edilmelidir ki, Antalya’da başbakan sevgisi kat be kat artmıştır..
Bunu anlamamak için azılı bir başbakan karşıtı olmak gerek, yada kemikleşmiş muhalefet.
Dünkü Akdeniz Manşet’in başlığı, “Antalya’yı salladı” idi.
Resmen, “Cuk” diye oturan bir manşet..
Başbakan Antalya için, “Aradan 5 yıl geçti, geride ne kaldı? Geride bira festivali kaldı. Geride ölüleri yakma projesi kaldı. Ölüleri yakarak arsa kazanacakmış. Kafaya bak. Geride ne kaldı, başörtüsü düşmanlığı kaldı. Peki, bu zat ne yaptı, icazet almak için Pensilvanya'ya gitti. Paralel örgütün liderinin dizinin önüne çöktü, elini öptü ondan icazeti aldı.”
Antalya dersini iyi çalışmış Başbakan..
Mustafa Akaydın’ın attığı adımdan, Antalya’da 5 yıl boyunca yan gelip yattığından haberdar-ki, kendisini halka şikayet etti.
Akaydın’ın 2010 yılında, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın GATA’ya baş örtülü olarak alınmamasından dolayı, “Camiye ayakkabı ile giriliyor mu ki GATA'ya türban ile girilsin” sözlerini de eleştiren Başbakan:
“Şu benzetmeye bak. Şimdi diyorum ki ben 30 Mart'ta Antalya bu zata da dersini vermeli. Çünkü bu zata dersi verdiğiniz zaman aynı anda Pensilvanya'ya ders vermiş olacaksınız. Ey Pensilvanya kimle yatıyorsun, kimle kalkıyorsun? Hale bak ne günlere kaldık” sözleriyle Akaydın’ı yerden yere vurdu..
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Antalya için neler söyleyeceğini merakla bekledik.
Zira, Antalya kenti adına yapacağı vurgulamaları da ele alacaktık..
Ama kendisi Antalya mitinginde de daha çok her zamanki gibi genel siyaset yaptı.
Klasik sözleri dışına çıkmadı..
Bir seçim için mitingler tabi ki önemlidir.
Eğer ki o mitinge katılım oranı hakikaten seçimler için önemliyse, herkes elini vicdanına koysun..
Antalya 2 günde iki lideri ağırladı ağırlamasına da, Recep Tayip Erdoğan Akdeniz Manşet’in dünkü başlığında belirttiği gibi.
Tabiri caizse..
Antalya’yı resmen salladı.
İster kabul edersin, istersen, “Gel 30 Mart gel” diye tespih çekersin.