İyi insan olmak…
Doymak bilmeyen nefsimiz, egolarımız, kendi çıkarlarımıza yönelik isteklerimiz bizi canavarlaştırıyor maalesef. Kendisi için istediğini bir başkası için isteyen insan sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Bu azılı ve acımasız rekabet yeri geliyor en yakın olduklarıyla bile anlaşamayan mutsuz insanlara dönüştürüyor bizi. Empati yapmıyor, çevremizde olan biteni umursamıyoruz. Hayatı adeta bir yarış gibi yaşıyor ve sonuca ulaşmak için her yolu mübah sayıyoruz giderek…
Nihayetinde iyi niyetimizi de kaybediyoruz ki, iyi niyet insanları birbirine bağlayan en birincil öğedir oysa...
Günümüzde ‘iyi insan olmak’ demek, ‘kullanılmak’ anlamına geliyor ne yazıkki.
Maddi ve manevi olarak kullanılmak…
Görüyoruz işte, hemen her konuda istismarlar, iyi niyetleri suistimal etmeler gırla… Birisine güleryüz gösterin, yardım edin anında iliğinizi, kemiğinizi sömürmeye kalkışıyor. Hemen her şey çıkar ilişkisine dönüşmüş durumda ne yazıkki. Herkes karşısındakinden kendisine ne fayda geleceğini hesaplıyor. Faydası var ise o kişiyi sömürene kadar kullanıyor.
Ya duygularını, ya cebini…
Emin olun, insanoğlunun gelebileceği en kötü noktadayız. Bu nokta, sayıları zaten az olan ‘iyi insanları’ da yok ediyor maalesef…
Kötüler tıpkı vampirler gibi kanını emerek ‘iyi’leri dönüştürüyor. Farkında olmadan insanlığımızı tüketiyoruz. Modernleşmeye çalıştıkça ilkelleşiyoruz. Duygularımızı, değerlerimizi yitirmeye başladıkça mantığımızı da yitiriyoruz.
Böyle devam ederse cidden tükeneceğiz.
O yüzden diyorum ki, iyi insan olalım. Çocuklarımızı iyi insanlar olarak yetiştirelim. Doğruyu, yanlışı, haramı, helali, ahlakı öğretelim.
Öğretelim ki, toplumsal çürümeyi durdurabilelim. İnsan olma vasfımızı sonuna kadar savunalım, özümüzü koruyalım, bizi iyi olmaktan alıkoyan her şeye ‘hayır’ diyelim.
İyilikten ve iyi düşünmekten asla vazgeçmeyelim…
Yolunuza her zaman iyilerin çıkması ve hayatınızda kalması dileğiyle...