Gündem

Jeffrey Epstein’in e-postalarında Trump’a ilişkin şok detaylar

ABD’de Demokrat Partili siyasetçiler, kız çocuklarına yönelik cins*l istismar şebekesi kurmakla suçlanan ve hapishanede ölü olarak bulunan milyarder Jeffrey Epstein’in ABD Başkanı Donald Trump’a ilişkin e-postalarını yayımladı. E-postalarda Epstein’in, Trump’ın cins*l istismar kurbanı olan kızlardan haberi olduğunu ve bir cins*l istismar kurbanıyla "saatlerce vakit geçirdiğini" yazdığı ortaya çıktı.

Abone Ol

ABD’de Demokrat Partili siyasetçiler, kız çocuklarına yönelik cinsel istismar şebekesi kurmakla suçlanan ve hapishanede ölü olarak bulunan milyarder Jeffrey Epstein ve ABD Başkanı Donald Trump arasındaki ilişkiye ilişkin yeni belgeler yayınladı. Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi üyesi Demokrat temsilciler, Epstein’in Trump’a ilişkin e-postalarını yayımladı.
Temsilciler Meclisi Denetim Komitesi tarafından incelenen Epstein’e ait 23 bin belge arasında yer alan ve Demokratlar tarafından ifşa edilen 2 Nisan 2011 tarihli bir e-postada Epstein’in eski sevgilisi Ghislaine Maxwell’e, Trump’ın e-postadaki ismi sansürlenen biriyle saatlerce vakit geçirdiğini yazdığı ortaya çıktı. İfşa edilen e-postada Epstein’in, sevgilisine hitaben, "Henüz havlamamış köpeğin Trump olduğunu fark etmeni isterim. (İsmi sansürlenen kişi) onunla (Trump) birlikte evimde saatlerce vakit geçirdi. Ama ondan tek bir kez bile söz edilmedi" diye yazdığı görüldü.

Maxwell, aynı gün Epstein’e, "Ben de bu konu hakkında düşünüyordum" diye cevap verdi.

Trump’ın Epstein’in evinde birlikte vakit geçirdiği kişinin ismi sansürlenirken, Demokratlar söz konusu kişiden "kurban" olarak bahsetti.

Epstein, 2019 senesindeki ABD’li gazeteci ve yazar Michael Wolff’a gönderdiği bir e-postada ise Trump’a ilişkin olarak, "Tabii ki kızlar hakkında bilgisi vardı. Zira Ghisliane’den durmasını istemişti" diye yazdı ortaya çıktı.

"Dikkatleri hükümetin yeniden açılmasından saptırma çabası"

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Demokratları "seçme" e-postalar yayımlayarak olayları bağlamından çıkarmak ve ABD Başkanı Trump aleyhinde sahte bir anlatı oluşturmaya çalışmakla suçladı. Leavitt, Demokratlar tarafından e-postalarda ismi sansürlenen kadının Virginia Giuffre olduğunu söyledi. Leavitt, Giuffre’nin yaptığı açıklamalarda defalarca Başkan Trump’ın herhangi bir yanlış eyleme karışmadığını ve sınırlı görüşmeleri sırasında "kendisine son derece nazik davrandığını" belirttiğini söylediğini hatırlattı.
Leavitt, "Başkan Trump, on yıllar önce Virginia Giuffre de dahil olmak üzere kadın çalışanlarına yönelik uygunsuz davranışlarından dolayı Jeffrey Epstein’i kulübünden kovmuştur. Bu hikayeler, dikkatleri Başkan Trump’ın tarihi başarılarından saptırmaya yönelik kötü niyetli girişimlerden başka bir şey değildir. Sağduyulu her Amerikalı, bunun bir aldatmaca ve dikkatleri hükümetin yeniden açılmasından saptırma çabası olduğunu gayet iyi görmektedir" dedi.

Epstein davası

ABD'li milyarder Epstein, 2002-2005 yılları arasında reşit olmayan onlarca kız çocuğuna yönelik cinsel istismar suçlamalarıyla 6 Temmuz 2019'da New York'ta federal mahkemede hakim karşısına çıkarıldıktan sonra tutuklanmıştı. Epstein'in tutuklu bulunduğu cezaevinde 10 Ağustos 2019'da intihar ettiği açıklanmıştı. Fuhuş ağı oluşturarak kız çocuklarına tuzak kuran Epstein'in oyuncular, siyasetçiler gibi dünyaca ünlü isimlerle olan bağlantısı dünya genelinde büyük tepki çekmişti.
ABD Başkanı Donald Trump, Epstein’in cinsel istismar amaçlı insan kaçakçılığı yaptığından haberdar olduğu iddialarını şiddetle reddetmişti. Trump, Epstein ile bir dönem arkadaş olduklarını fakat daha sonra aralarının bozulduğunu söylemişti.
Epstein’in İngiliz sevgilisi Ghislaine Maxwell ise Epstein ile birlikte hareket ederek reşit olmayan bir kişiyi fuhuşa zorlamak da dahil olmak üzere çeşitli suçlardan 20 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Epstein skandalının ismi en iyi bilinen kurbanlarından Virginia Giuffre ise kamuoyuna yaptığı açıklamalarda, 17 yaşındayken insan kaçakçılığı kurbanı olduğunu ve Epstein tarafından cinsel istismar amacıyla aralarında İngiliz kraliyet ailesinden Prens Andrew’un da bulunduğu yüksek nüfuzlu insanlara gönderildiğini iddia etmişti.