Konyaaltı Belediyesi çalışanları kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşme olma özelliği taşıyan ve İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen 6284 sayılı kanunun hayata geçirilmesi için basın açıklaması yaptı. Konyaalltı Belediye binası önünde toplanan Tüm Bel-Sen'e üye çalışanlar üzerinde 'Kadın yaşamdır, yaşamı öldürmeyin. İstanbul sözleşmesi uygulansın’ yazılı pankart açtı. Antalya Emniyet Müdürlüğü görevlileri İçişleri Bakanlığı tarafından 81 il valiliğine gönderilen genelge nedeniyle basın açıklamasına katılan belediye çalışanlarını sosyal mesafe ve maske konusunda uyardı.
‘Aile birliğini bozmuyor’
Grup adına basın açıklamasını okuyan Özlem Okutan, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşme olduğunu ve Türkiye'nin de ilk imzalayan ülkeler arasında olduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmenin kadına yönelik şiddetle mücadeleden vazgeçmek anlamına geldiğini vurgulayan Okutan, "Aile birliğini bozan, boşanmaları arttıran sözleşmenin varlığı değil, aile içi erkek şiddetinin varlığıdır. Sözleşme aile birliğini bozmuyor. Aksine kadını ve erkeği eşit kabul ediyor. Toplumun her alanında şiddete maruz kalmadan eşit olarak yaşamayı savunuyor" dedi.
‘Kocaman bir yalan’
İstanbul Sözleşmesi’nin aile birliğini bozduğu, örf, adet ve dini inanışa ters düştüğü, eşcinselliği özendirdiği iddialarının kocaman bir yalan olduğunu söyleyen Okutan, "İstanbul Sözleşmesi’nin örf, adet ve dini inanca ters düştüğünü iddia edenler, eğer sizin örf ve adetleriniz, dini inancınız kadına yönelik şiddeti haklı görüyorsa sözleşmeden rahatsız olmakta haklısınız. Yok eğer şiddete biz de karşıyız diyorsanız hiç endişe duymayınız. Çünkü bu sözleşme insanlık sözleşmesidir. Bu sözleşmenin hiçbir maddesinde dine dair bir ifade yoktur. İstanbul Sözleşmesi yaşatır" şeklinde konuştu.
Ramazan BOZCA
‘Aile birliğini bozmuyor’
Grup adına basın açıklamasını okuyan Özlem Okutan, İstanbul Sözleşmesi'nin kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşme olduğunu ve Türkiye'nin de ilk imzalayan ülkeler arasında olduğunu söyledi. İstanbul Sözleşmesi'nden vazgeçmenin kadına yönelik şiddetle mücadeleden vazgeçmek anlamına geldiğini vurgulayan Okutan, "Aile birliğini bozan, boşanmaları arttıran sözleşmenin varlığı değil, aile içi erkek şiddetinin varlığıdır. Sözleşme aile birliğini bozmuyor. Aksine kadını ve erkeği eşit kabul ediyor. Toplumun her alanında şiddete maruz kalmadan eşit olarak yaşamayı savunuyor" dedi.
‘Kocaman bir yalan’
İstanbul Sözleşmesi’nin aile birliğini bozduğu, örf, adet ve dini inanışa ters düştüğü, eşcinselliği özendirdiği iddialarının kocaman bir yalan olduğunu söyleyen Okutan, "İstanbul Sözleşmesi’nin örf, adet ve dini inanca ters düştüğünü iddia edenler, eğer sizin örf ve adetleriniz, dini inancınız kadına yönelik şiddeti haklı görüyorsa sözleşmeden rahatsız olmakta haklısınız. Yok eğer şiddete biz de karşıyız diyorsanız hiç endişe duymayınız. Çünkü bu sözleşme insanlık sözleşmesidir. Bu sözleşmenin hiçbir maddesinde dine dair bir ifade yoktur. İstanbul Sözleşmesi yaşatır" şeklinde konuştu.
Ramazan BOZCA