Antalya Nar Kadın Dayanışması, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi Atatols Meydanı'nda düzenlediği basın açıklaması ile kadına yönelik şiddet ve nafaka hakkının kaldırılmak istenmesini protesto etti. Üzerinde ‘Yaşamak istiyoruz, özgür ve korkusuz’ yazan pankart açarak ellerinde ‘Tacizin, tecavüzün iyi hali olmaz’ yazılı döviz bulunan kadınlar basın açıklaması yaptı. Yaklaşık 20 kişilik grup adına açıklamayı okuyan Antalya Nar Kadın Dayanışması üyesi Ceren Şahin, “Kadınların yaşam tarzına, ne yapması gerektiğine dair fetva verenlere herkes bilmeli ki eşitlik, özgürlük ve laiklik mücadelemizden geri dönüş yok. Kimse kadınların varoluş sebebinin erkeğe hizmet, çocuk bakımı, ev işleri olduğu söylemlerinin uzun ömürlü olduğunu sanmasın” diye konuştu
‘Boşanma hakkına darbedir’
Kadının nafaka hakkının kısıtlanmasının boşanma hakkına bir darbe olduğunu söyleyen Şahin, “Yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlikle karşı karşıya iken şimdi de mücadelelerimiz sonucu kazandığımız nafaka hakkımızın tırpanlanma girişimi ile yüz yüzeyiz. Ekonomik özgürlüğümüzün, eğitim ve iş hayatında karşımıza çıkan engeller ortada iken nafaka hakkının kısıtlanması boşanma hakkına bir darbedir. Kadınları istemedikleri bir hayata mahkum etmek demektir. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü'ne doğru giderken, faillerin değil katledilen kadınların hayatlarını sorgulayan erkek adalete karşı gerçek adalet diye hep birlikte haykırmak, İstanbul sözleşmesinden nafakaya mücadeleyle kazandığımız haklarımızı saldırılara karşı birlikte savunmak, uygulansınlar ki kadın cinayetleri önlenebilsin demek için buradayız” dedi.
Umut ÖZEN
‘Boşanma hakkına darbedir’
Kadının nafaka hakkının kısıtlanmasının boşanma hakkına bir darbe olduğunu söyleyen Şahin, “Yoksulluk, işsizlik ve güvencesizlikle karşı karşıya iken şimdi de mücadelelerimiz sonucu kazandığımız nafaka hakkımızın tırpanlanma girişimi ile yüz yüzeyiz. Ekonomik özgürlüğümüzün, eğitim ve iş hayatında karşımıza çıkan engeller ortada iken nafaka hakkının kısıtlanması boşanma hakkına bir darbedir. Kadınları istemedikleri bir hayata mahkum etmek demektir. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele ve Dayanışma Günü'ne doğru giderken, faillerin değil katledilen kadınların hayatlarını sorgulayan erkek adalete karşı gerçek adalet diye hep birlikte haykırmak, İstanbul sözleşmesinden nafakaya mücadeleyle kazandığımız haklarımızı saldırılara karşı birlikte savunmak, uygulansınlar ki kadın cinayetleri önlenebilsin demek için buradayız” dedi.
Umut ÖZEN