Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mehmet Balık, kamu emekçilerinin, 4A, 4/B, sözleşmeli personel gibi ayrımlara tabi tutulmaması gerektiğinin altını çizerek, “Tüm kamu emekçileri aynı statüde istihdam edilmelidir. Kamuda çalışan 455 bin 4/B statüsündeki sözleşmeli personel bir an önce iş güvencesine kavuşturulmalıdır. 657 Sayılı Kanunu’nun 4-B maddesine göre çalıştırılan yüz binlerce sözleşmeli personel uygulanan mevzuatın mağduru olmaktadır. Devlet kurumlarında çalışan 4/B'li bir diğer şekilde ifade edilirse sözleşmeli personellerin “kadro” sorunu devam etmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarında Mart 2020 itibariyle sayıları 455 bini bulan sözleşmeli personel (4/B) statüsünde çalışanlara verilen “kadro” sözü tutulmayarak büyük mağduriyet yaratılmıştır” diye konuştu.
Kanayan yara
‘Kadrolu ve sözleşmeli personel arasındaki farkın kanayan bir yara olduğuna dikkat çekiyoruz’ diyen Balık, “Temel sorunlarının; tayin hakkı, iş güvencesi, derece, kademe, kıdem, puan, maaş farkı, izin farklılıkları vb olduğunu belirtiyoruz. Aile birliği, kademe ve derecesi olmayan, düşük sigorta ve maaşla çalışmak durumunda kalan tüm sözleşmeliler(4/B) zaman kaybedilmeden iş güvencesine kavuşturulmalıdır. Kadrolu memurlarla aynı işi yapan ancak özlük hakları ve maaş konusunda aynı imkanlara sahip olamayan sözleşmeli personelin sorunları acilen çözülmelidir. Kamu emekçileri hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıdır ve devletin memuru ve çalışanı olarak görev yapmalıdır. Siyasal iktidara daha önce defalarca açıkladığımız devlet memurluğu kavramının bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz. Memurluk güvencesi memurun şahsına değil, yürüttüğü kamu hizmeti adına devletin güvencesidir. Devletin temeli adalettir. Devlet, memuru arasında ayrım yapamaz ve devlette, kadrolu-sözleşmeli ayrımı kabul edilemez. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; siyasi iktidarın sözleşmeli personel alımına son verilmesini, siyasi kadrolaşmanın bitirilerek liyakat ilkesinin gözetilmesini ve kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yüz binlerce sözleşmeli personelin kadro mağduriyetinin giderilmesini bekliyoruz” dedi.
Haber Merkezi
Kanayan yara
‘Kadrolu ve sözleşmeli personel arasındaki farkın kanayan bir yara olduğuna dikkat çekiyoruz’ diyen Balık, “Temel sorunlarının; tayin hakkı, iş güvencesi, derece, kademe, kıdem, puan, maaş farkı, izin farklılıkları vb olduğunu belirtiyoruz. Aile birliği, kademe ve derecesi olmayan, düşük sigorta ve maaşla çalışmak durumunda kalan tüm sözleşmeliler(4/B) zaman kaybedilmeden iş güvencesine kavuşturulmalıdır. Kadrolu memurlarla aynı işi yapan ancak özlük hakları ve maaş konusunda aynı imkanlara sahip olamayan sözleşmeli personelin sorunları acilen çözülmelidir. Kamu emekçileri hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamalıdır ve devletin memuru ve çalışanı olarak görev yapmalıdır. Siyasal iktidara daha önce defalarca açıkladığımız devlet memurluğu kavramının bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyoruz. Memurluk güvencesi memurun şahsına değil, yürüttüğü kamu hizmeti adına devletin güvencesidir. Devletin temeli adalettir. Devlet, memuru arasında ayrım yapamaz ve devlette, kadrolu-sözleşmeli ayrımı kabul edilemez. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; siyasi iktidarın sözleşmeli personel alımına son verilmesini, siyasi kadrolaşmanın bitirilerek liyakat ilkesinin gözetilmesini ve kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yüz binlerce sözleşmeli personelin kadro mağduriyetinin giderilmesini bekliyoruz” dedi.
Haber Merkezi