KALBİN SIRLARI SIR OLARAK KALIYOR MU? 

Kadınlarda ortalama olarak 200-280 gram arasında, erkeklerde ise 250-390 gram arasında değişen insan kalbi dakikada 5,5 litre, günde 8 ton kan pompalıyor. 

Ufacık bir kalp fabrika gibi çalışıyor hayat verdiği insanı yaşamda tutabilmek için daha anne karnından itibaren son ana kadar hiç durmuyor. 

Peki, insanı fiziksel olarak böylesine ayakta tutan kalp duygusal olarak inanılmaz bir misyon edinmiş kendine. 

Şarkıların birçoğunda, romanlarda, filmlerde, dizilerde işin içine duygusallık girince kalpten bahsetmeyen yok. 

Bu kadar beceriye sahip kalp bunların üstüne dostluk, sevgi gibi kavramları da üstlenmiş. 

Dostlukta ve sevgide gerek kendisinin gerekse kendisi kadar değer verdiklerinin dostluklarını, sevgilerini, sırlarını sarmış sarmalamış nasıl beceriyorsa içine katabiliyor. 

Bazen dostluğunu ve sevgisini açık açık ilan ediyor, bazen de özellikle sevgilerini sır olarak içine gömebiliyor. 

Üstelik kendi özel ve sevgi sırları yetmiyormuş gibi, kendisine sır emanet etmek isteyen dostlarının, dost, yakın gördüklerinin de özellerini, sevgilerini de içinde saklıyor. 

Kötü ve mühürlü kalpler hariç tabi ki. 

Ufacık bir organın yaptıklarına bizlere adeta yol veren bizlerin iyi ya da kötü kalpli diye anılmasına sebep olan kalp bazı din ve bilim adamı tarafından insan ruhu olarak da görülüyor. 

Kalbi dostluklar, kalbi sevgiler iki kişilik başlayıp bazen bunlardan birisinin bazen haklı bazen haksız nedenlerinden tek taraflı gidiyor. 

Bunun en acısı dostlukta, sevgide dostluğu ya da sevgiyi kalbinde bitirmiş olanın karşısındakine bunu bildirmeden devammış gibi davranması. 

Daha da üzücüsü dostluk ya da sevgide bir üçüncünün taraflardan birine yalan söyleyerek ve riya yaparak olmadıkları olmuş gibi, söylenmemişleri söylenmemiş gibi, bunların tersi gibi göstererek tavır almasına dostluğun ya da sevginin yara almasına hatta bitmesine neden olduğunu görüyor olmamızdır. 

Bizlere yaşam nefesi veren bu ufacık ama yaptıkları ve yaşattıkları ile büyük adı KALP olan bu mucize şelalesi bazen durgun denizlerde, bazen dev dalgalarda, bazen fırtınalı ortamlarda bazen de kendi kalpleri mühürlü kötü insanların oyunlarına alet olup bütün bunlardan selametle çıkabiliyorsa gerçek mucize bu oluyor bence. 

Ama bütün bu azgın dalgalara fırtınalara kötülüklere kalbinin yolunu aklına çevirebilenler karşı gelip düzlüğe çıkıp gerçeği görebiliyorlar. 

Gönlünüz ve kalbiniz güneş gibi sıcak şelale gibi gür aksın.