30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıl dönümü Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk anıtına çelenk sunma töreniyle başladı. Tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı ardından CHP Antalya İl Başkanlığı ve STK’lar, kurum ve kuruluşlar Atatürk Anıtı’na çelenklerini sundu. Törene kurum ve kuruluşların başkanları, STK başkan ve yardımcıları katıldı. CHP İl Başkanı Nail Kamacı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 102’nci yıl dönümü kutlamalarının önemine değinerek, “Unutmayalım ki 30 Ağustos, yalnızca bir zafer değil, aynı zamanda Cumhuriyetimizin ve bağımsızlığımızın teminatıdır. Bizler, bu büyük zaferin ışığında Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkarak Atatürk'ün gösterdiği yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Bugün, tarihimizin en şanlı zaferlerinden biri olan 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlamak için bir araya geldik. Bu zafer, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük aşkının en güçlü ifadesi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kazanılan eşsiz bir başarıdır” dedi.
‘Minnet ve şükranla anıyoruz’
‘30 Ağustos, yalnızca bir askeri zafer değil; aynı zamanda bir milletin var olma mücadelesinin, emperyalizme karşı dimdik duruşunun ve bağımsızlığa olan inancının simgesidir’ diyen Kamacı, “Bugün burada, Cumhuriyet Meydanı'nda toplanmış olmamız, bu inancı ve mücadeleyi yaşatmak için gösterdiğimiz kararlılığın bir göstergesidir. Büyük Taarruz’un ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin ardından kazanılan bu zafer, Cumhuriyetimizin temel taşlarını oluşturmuş, ülkemizin kaderini sonsuza dek değiştirmiştir. Atatürk'ün önderliğinde yürütülen bu bağımsızlık mücadelesi, bugün bizlere özgür bir vatan, çağdaş bir Cumhuriyet ve aydınlık bir gelecek armağan etmiştir. Bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımızın bağımsızlığı için canını feda eden tüm şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Onların bıraktığı mirasa sahip çıkmak, bu ülkeyi daha ileriye taşımak, her birimizin en büyük sorumluluğudur. Unutmayalım ki 30 Ağustos yalnızca bir zafer değil, aynı zamanda Cumhuriyetimizin ve bağımsızlığımızın teminatıdır. Bizler, bu büyük zaferin ışığında Cumhuriyetimizin değerlerine sahip çıkarak Atatürk'ün gösterdiği yolda kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘ün önderliğinde kazanılan büyük zaferin 102’nci yıl dönümünde Cumhuriyette, demokrasiye, laikliğe, tam bağımsızlığa, insan haklarına, barışa ve özgürlüğe olan inancımızı, her zamankinden daha güçlü bir şekilde ifade etmeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutluyor, tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum” diyerek konuşmasını tamamladı.
‘Millet açlığa mahkum edildi’
Cumhuriyet İçin Antalya El Ele Platformu adına konuşan İbrahim Daş ise şanlı zaferin 102’nci yıl dönümüne dikkat çekerek, “30 Ağustos Çanakkale'den başlayan, 9 Eylül'de İzmir'de hedefine ulaşan Türk ulusunun şanlı zaferlerindendir. Bu zafer; Sakarya'da, İnönü'de, Afyon'da, Dumlupınar'da, Aydın’da, Antep’te, Maraş'ta vurulup düşen ve toprağın altındaki ulu köklerimiz olan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere armağanıdır. Başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran tüm şehit ve gazilerimizin ruhları şad olsun. Onları, gururla ve minnetle anıyorum” dedi. Büyük önder Atatürk’ün tarihin hiçbir zaman dilimini yok saymadığını hatırlatan Başkan Daş, “26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi'ni de 29 Mayıs 1453'ü de tarihimizin şanlı dönemleri olarak görmüş, okulların eğitim müfredatlarında yer vererek tarihimizi çocuklarımıza öğretmiştir. Oradan da 9 Eylül'de İzmir'in kurtuluşu ile taçlanan zafer Çanakkale'den, 30 Ağustos'a ve sayesinde bir vatanımızın var olduğu ise hiç kimse unutmamalıdır. Tarihimizin bir bölümünü kutlayıp bir bölümünü kutlamamak milli varlığımıza ve kimliğimize zincir vurmak demektir. Unutulmamalıdır ki tarihi gerçekleri silmeye çalışanlar tarihten silinip gideceklerdir. Türkiye, ABD emperyalizminin silahsız işgali altındadır. Bağımsızlığımız Büyük Ortadoğu Projesi ile ABD'ye teslim edilmiştir. 16 Nisan'da; Atatürk'ün kurduğu rejim iktidar tarafından değiştirilmiş, yeni rejime yeni bayramlar icat edilmiştir.100 yıl önce olduğu gibi cebren ve hile ile 2000 yıllık milli ordumuz Ergenekon ve Balyoz davaları ile terhis edilmiş, kurtuluş ve kuruluşumuzu gerçekleştiren Mustafa Kemal'in askeri yok edilmiştir. Bugün ne asker Mustafa Kemal'in askeri ne de rejim Atatürk'ün kurduğu rejimdir. Tüm bunlar vatanımızın bütünlüğünü milletimizin birliğini parçalamaya yetmeyince, bu sefer bile isteye ekonomimiz çökertilmiş, milletimiz açlığa mahkûm edilmiştir” diye konuştu.
‘Hepimizin tarihsel görevi’
‘2002'den beri Türkiye'nin üniter yapısını parçalayacak sözde yeni anayasa tartışması ise hiç bitmemiştir” diyen Daş, “Bu şartlar altında Antalya'da ve Türkiye'de gündemi değiştirmek için Atatürk Anıtı'na saldıran eli değil saldırtan eli kınıyoruz. Milletimizi iç kargaşaya ve değerlerimize saygısızlık için maşa kullananları da tarih, günü geldiğinde mahkûm edecektir. Eylül- ekim aylarında en çok konuşulacak gündem sözde anayasa olacaktır. İlk maddesinden son maddesine kadar değişikliğin ve referandumun konuşulacağı günler çok yakındır. Uyanık olmak ve uyuyanları uyandırmak hepimizin tarihsel görevidir. Türkiye'de tüm siyasi kesimlerin sınavda olacağı son dönemece girdik. Bir yanda Wilson ilkelerinin peşinde koşanlar diğer yanda ise milli birliğin peşinde koşan Müdafaa-i Hukuk anlayışı. Burada olmayanlar nerede olacak bilemem ama biz Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk saflarındayız. 30 Ağustos zafer ve mücadele günümüz kutlu olsun” şeklinde konuştu.
ESRA ALTUNKES