Antalya Haberleri

Kamu işçisinden Antalya’da güçlü mesaj: Bu işin sonu greve gider!

Antalya’da kamu işçileri, toplu iş sözleşmesindeki düşük zam teklifini protesto için iş yerlerine yürüdü. ‘Geçinemiyoruz’ diyen emekçiler, grev sinyali verdi

Abone Ol

Türkiye genelinde yüz binlerce kamu işçisi, hükümetin Toplu İş Sözleşmesi teklifini ‘kabul edilemez’ bularak eylemlere başladı. Türk-İş’e bağlı sendikaların çağrısıyla meydanlara inen işçiler, adil bir ücret ve güvenceli bir gelecek talebiyle seslerini yükseltti. Toplu sözleşme görüşmelerindeki ilk teklifin sendikalarda yarattığı büyük hayal kırıklığının ardından, Antalya’da da iş yerleri önünde yapılan ilk açıklamalarda ‘Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider’ denilerek hükümete net bir mesaj verildi. Perşembe günü de ülke genelinde yarım günlük iş bırakma eylemleri gerçekleştirilecek. Sabah saatlerinde DSİ 13. Bölge Müdürlüğü, TEİAŞ 19. Bölge Müdürlüğü ve Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü önünde toplanan Türk-İş’e bağlı sendikaların başkan ve üyeleri, iş yerlerine 500 metre kala yürüyüş yaparak kitlesel basın açıklamasına katıldı. İşçiler, taşıdıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla taleplerini haykırdı.

‘Teklif emeğimizi yok saymaktır’

DSİ 13. Bölge Müdürlüğü ve TEİAŞ 19. Bölge Müdürlüğü önünde kamu işçilerine seslenen Tes-İş Sendikası Antalya Şube Başkanı Abdullah Kayser, işveren tarafını temsil eden Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri (TÜHİS) Sendikası tarafından sunulan zam teklifine sert tepki gösterdi. Kayser, kamuda yaklaşık 600 bin işçinin ücret artışını belirleyecek görüşmelerde sunulan teklifin ‘Emeği yok saymak’ anlamına geldiğini belirtti.

TÜHİS’in 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 16, ikinci altı ayı için yüzde 8; 2026’da ise ilk altı ay için yüzde 7, ikinci altı ay için yüzde 5’lik zam teklifini kabul edilemez bulduklarını vurgulayan Kayser, “Bugün burada kamuda çalışan işçiler olarak, 2025-2026 yılını kapsayan Toplu İş Sözleşme sürecimizde, hükümet tarafından sunulan kabul edilemez teklife karşı, tepkimizi hep birlikte dile getirmek için toplanmış bulunuyoruz. Bu teklifiniz, bırakın kabul etmeyi, emeğimizi yok saymaktır. Bu nedenle verdiğiniz rakamları burada dile bile getirmeyeceğiz. Ne siz o teklifi vermiş olun, ne de biz duymuş olalım” dedi.

‘Maaşla bir haftayı bile çıkaramıyoruz’

Kamu işçilerinin yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çeken Başkan Kayser, “Maaşlarımızla bir ayı değil, bir haftayı bile çıkaramıyoruz. Kiralar uçmuş, faturalar gelirken ellerimiz titriyor, uykularımız kaçıyor. Çocuklarımızın beslenmesini, kitap defter masrafını karşılayamıyoruz. Geçim sıkıntısı bugün kamu işçisinin en yakıcı sorunu haline gelmiştir. Zordayız, geçinemiyoruz” ifadelerini kullandı. Kayser, Hazine ve Maliye Bakanı’nın halktan ve emekçiden koptuğunu, uyarıları görmezden geldiğini dile getirdi.

Lütufmuş gibi bir teklif sundunuz’

Türk-İş Antalya ve Yol-İş Sendikası Antalya 1 No’lu Şube Başkanı Cemil Ünal da yaptığı açıklamada, hükümetin tutumunu eleştirdi. Ünal, “Üç ay boyunca masaya hiçbir teklif getirmediniz. Uyardık; ‘geçim şartları her geçen gün zorlaşıyor’ dedik, görmezden geldiniz. Sabırla çözüm bekledik. En sonunda ise zar zor, lütufmuş gibi bir teklif sundunuz” diyerek sürecin işleyişine tepki gösterdi. Kamu işçilerinin ülkenin üretim gücü olduğunu ve kamu hizmetlerinin temel taşları olduğunu vurgulayan Ünal, “Biz bu ülkenin üretim gücüyüz, binlerce çalışan kamu işçisiyiz. Görmezden geldiğiniz alın teriyle çalışan işçiler kamu hizmetlerinin temel taşlarıdır. Gece gündüz demeden her koşulda çalışan biz emekçiler sayesinde kamu düzeni aksatılmadan sürmektedir. Bu mesele yalnızca kamu işçisinin meselesi değil, herkesin meselesidir” şeklinde konuştu.

‘Sosyal barışa zarar verecek’

Başkan Ünal, kamuoyunun da bu adaletsizliğe ve aksayacak olan kamu hizmetlerine sessiz kalmayacağını belirterek, “Emekçiyi oyalamak, belirsizlik içinde bekletmek sosyal barışa zarar verecektir. Biz işçilerin beklemeye, oyalanmaya, belirsizliğe tahammülü kalmamıştır. Emekçi üstüne düşen görevini yapmıştır, yapmaya da devam etmektedir. Alın terini dökerek ülkesine milletine değer katmaktadır. Bizi yönetenler de sosyal devletin gerektirdiği görevini yerine getirmelidir. Hükümet en kısa zamanda süreci daha fazla uzatmadan, işçinin emekçinin hakkını vermeli, adil ve kabul edilebilir bir çözümle sonlandırmalıdır” diyerek hükümete somut adımlar atma çağrısında bulundu.

Sloganlar hiç susmadı

Açıklama boyunca işçiler, “Bu böyle gitmez, siz duymazdan gelirseniz, biz duyurmayı biliriz, Masa susarsa, meydanlar konuşur. Bu işin sonu greve kadar gider. Artık yeter. Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz. Onurlu bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir gelecek istiyoruz. Bugün buradayız, iş yerlerimizin önünde bildirilerimizi okuyoruz. Geçinemiyoruz, susmuyoruz, geri adım atmıyoruz. Emekten gelen gücümüzü kullanır, gereğini yaparız. Yaşasın örgütlü mücadelemiz. Yaşasın emekçinin onurlu direnişi” sloganları atarak kararlılıklarını ortaya koydu.