Antalya Haberleri

Karain’in dibine ‘ocak’ başvurusu!

Antalya’nın doğal ve kültürel mirası bir kez daha tehdit altında. 2024 yılında kamuoyu tepkisiyle iptal edilen Boğaçayı kıyısındaki kalker ocağı projesi, benzer koordinatlarla yeniden gündeme geldi. Firma bu kez, tarihi Karaindibi (İsli) Mağarası’na birkaç yüz metre uzaklıktaki bir noktada kapasite artışı başvurusunda bulundu.

Abone Ol

2024 yılında kamuoyu tepkisiyle iptal edilen Boğaçayı kıyısındaki kalker ocağı projesi, benzer koordinatlarla yeniden gündemde. Firma bu kez, tarihi Karaindibi (İsli) Mağarası’na birkaç yüz metre uzaklıktaki bir noktada kapasite artışı başvurusunda bulundu. Boğaçayı vadisi, Antalya’nın hem ekolojik hem de arkeolojik açıdan en hassas bölgelerinden biri olarak biliniyor. Antik fresklerle süslü ve Bizans dönemine ait olduğu belirtilen Karaindibi Mağarası'nın sadece birkaç yüz metre uzağında yer alan yeni proje alanı, çevreciler ve yerel halkın tepkisini çekiyor. Daha önce Antalya Orman Bölge Müdürlüğü’nün olumsuz görüşü doğrultusunda iptal edilen proje, su havzaları ve orman bütünlüğü açısından ciddi tehdit içerdiği için gündemden düşmüştü.

Bu kez genişleme girişimi

Yeni başvurunun yapıldığı alan, 36 futbol sahasına eşdeğer büyüklükte ormanlık bir ekosistemi barındırıyor. Geyikbayırı Yaşam Platformu tarafından yapılan açıklamada, firmanın geri adım atmadığı ve daha önceki ‘ÇED gerekli değildir’ kararlarıyla bölgeyi parça parça yok etmeye devam ettiği ifade edildi. Platform, şirketin 2022 yılında şaibeli şekilde aldığı ruhsatla halihazırda faaliyet gösterdiği bölgenin hemen yanına da genişleme girişiminde bulunduğunu vurguladı.

‘Kamuoyu baskısı ve yeni tehdit’

Geyikbayırı Yaşam Platformu, 2022’de alınan ruhsatın ciddi iddialar eşliğinde verildiğini hatırlattı. Bölgede heyelan riski ve iş güvenliği ihlallerine rağmen yetkililerin görevden alınması sonrası projenin önü açılmıştı. Konu, dönemin İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu’na kadar taşınmıştı. Platform açıklamasında şu uyarıya yer verildi: “Patlatmalar sonucu oluşacak molozlar Boğaçayı’na sürüklenecek, su kaynakları ve ormanlık alanlar zarar görecek. Burası sadece bir doğa alanı değil; Antalya’nın ortak kültürel ve tarihsel mirasıdır. Aynı mağaranın dibine yeniden başvuru yapılması yalnızca doğaya değil, kamu iradesine de bir meydan okumadır. Bu tehdit karşısında bir kez daha ‘dur’ demek zorundayız.”