Kaymakamın haklı isyanı

Lafa gelince Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu söyleriz.

Yılda 10 milyondan fazla turistin ziyaret ettiği kentimizle övünürüz.

Ancak iş sahiplenmeye gelince yokuz.

Bunları niye yazdım?

Alanya Kaymakamı Erhan Özdemir’in haklı isyanı beni böyle bir yazı yazmaya zorladı.

Ne diyor Kaymakam Özdemir?

“Turistlere yönelik cinsel taciz olaylarına isyan ediyorum. Biz sapık mıyız? Sizin kızınıza, karınıza, bacınıza böyle bir şey yapılmasını ister misiniz? Bu nasıl kepazelik?”

Bu sözleri nerede söylüyor? İlçe Turizm Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda.

Peki haksız mı? Kesinlikle değil.

Beyler Antalya’da yaşayan herkes bu kente sahip çıkmalı, korumalı. Özellikle turizm konusunda çok daha hassas davranmalı. Zira başta kentimiz olmak üzere ülkemiz turizmden çok büyük pay alıyor. Bu pay sayesinde işadamlarımız kazanıyor, işsizlik azalıyor. Yani buna ‘altın yumurtlayan tavuk da’ diyebiliriz. Kaymakam Bey’in ifadesiyle “Turizmi beslemeyeceksek kimse bu inekten süt beklemesin.”

Tabi bu olayın maddi yönü.

Bir de manevi yöne var.

Misafirperverliğiyle bilinen bir toplumun Kaymakam Erhan Özdemir’in ifade ettiği gibi tacizle gündeme gelmesi hiç hoş değil. Dolayısıyla herkesin aklını başına alması gerekir. Herkes üzerine düşeni yapmalı. Bir tek devletin yetkili kurumlarının devreyi girmesi yeterli olamayacağından bizlere de görev düşüyor. Gördüğümüz nahoş olaylara müdahale etmeli, gerekli mercileri bilgilendirmeliyiz. Aksi halde yaşanacakları, olabilecekleri düşünmek bile istemiyorum. Antalya’ya, Türkiye’ye vereceği tahribatı ise varın siz hesaplayın. Artık, kendi içimize dönüp bunları değerlendirmenin zamanı geldi, geçti bile.