Kepez’i seyrediyorum gözlerim kapalı..

Abone Ol

Seçildiği bölgenin insanlarının hayatını kolaylaştırmak..
Ulaşım, temizlik, park, yol, sağlık gibi konularda rahat ettirmek..
Sosyal yaşamlarına renk ve mutluluk katmak..
“Özel projeler” üreterek, bölgenin maddi ve manevi değerini arttırmak..
Yaşam standardını yükseltmek..
Eğer mümkün olabilirse..
Biraz da istihdam yaratacak düzenlemeler yapmak..

Başka iller –şimdilik- beni fazlaca ilgilendirmiyor..
Yaşadığım yer ve yakın çevresi önemli..
Bu nedenle..
Hangi belediye başkanımızın, neyi nasıl yaptığı ya da yapmadığı konusunu hep takip ederim..

Hakan Tütüncü’nün bir yönünü ilgiyle izliyorum..
“Makyaj”la uğraşmıyor..
Sorumlu olduğu bölgeye “yeni” bir şeyler kazandırmaya çalışıyor..
Hayal ediyor..
“Proje” üretiyor..
Projeye mutlaka bir “tema” katıyor..
Hayalini kovalıyor..
Ve gerçekleştiriyor..
Bir “belediye başkanı”ndan beklenen ve istenen de budur zaten..

Önceki gün bir “hayalini” daha gerçekleştirmek üzere yola çıktığını söyledi..
Harabe haline gelmiş “Varsak Stadı”nın bulunduğu 47 bin metrekarelik araziye “Varsak Park” adı altında enfes bir düzenleme yapılacak..
Şu sözü, çok çarpıcıydı:
“Nobel ödüllü Meksikalı Yazar Octavio Paz diyor ki ‘Bir düş kurdum ve düşüme layık olmaya çalışıyorum..’
Aslında biz de bir düş kurduk ve bu düşümüze layık olmaya çalışıyoruz..
Bu park 1 Ocak 2012’de start alacak..
En geç 1 Ocak 2013’te de hizmete sokulacak..”
Her yaştan insanın yararlanabileceği bu alanı anlatırken Başkan’ın gözlerini görmenizi isterdim..
O heyecanı ve gururu yaşamak harika bir şey olmalı..

Geçtiğimiz yıl Kepez’i gezdiğimizde..
“Antalya’nın arka bahçesi”ndeki değişikliği hayranlıkla izlemiştim..
Arka bahçe olmaktan çıkmış, bir “vitrin” haline gelmişti..
2.5 yıl içinde Kepez gerçekten bir “evrim” geçirmişti..
Bence bu..
“Hayal etmenin ve hayalini yakalamaya çalışmanın” bir sonucuydu..

Hatırlar mı bilemem..
Bir gün eski Büyükşehir başkanlarımızdan Bekir Kumbul’la bir sohbetimizde ona şunu söylemiştim:
“Başkan, şu Kepezüstü’nden Antalya’ya bir gece bir de gündüz şöyle bir bak..
Dünyada isim yapmış ‘böyle bir sahil kenti nasıl olmalı’ diye bir düşün..
Gözlerini kapat ve ‘nasıl bir Antalya’ diye hayal kur..
Sonra da bunu gerçekleştirmeye çalış..
Bizler de, en azından ben de hep yanında olacağıma söz veriyorum..
Bu kent her şeye değer..”
Sevgili Kumbul yüzüme gülümseyerek baktı..
“Bunu yapmadığımı sanma Ali’ciğim” dedi, “ama bu hiç kolay değil..”
CHP’li bir başkandı ve maalesef belediye meclisinde kendi partisinden 3 üyeye sahipti..
İşi gerçekten zordu, haklıydı..

Bu düşüncemi şimdi bir başka Başkan’da, Hakan Tütüncü gibi genç birinde görmek gerçekten çok hoşuma gitti..
Kepez’in geçirdiği “evrim”i görmezseniz, ne dediğimi anlayacağınızı sanmıyorum..
“Arka bahçe” nasıl bir “vitrin” haline gelebiliyormuş, gidin bir görün..
Bir “vitrin” alıp, “arka bahçe” haline getirenleri de böylece daha iyi anlarsınız..
“İnsan hayal ettikçe yaşar” diye boşuna söylemiyoruz..
Tebrikler Hakan Tütüncü’ye..