‘Kıl’lık yapıyorlar!..

CHP’de her şey güzel gidiyor da, biz mi bunu kamuoyuna yanlış aksettiriyoruz ki!..
Birileri kıllığını yapıyor, CHP’den her gün ayrı bir gündem konusu çıkıyor.
Gün geçmiyor ki, Genel Merkez’den İl Yönetimi’ne deklarasyon gönderilmesin.
Özer Ülken nefes alsa, “Hop. O nasıl bir nefes alış şekli” diye uyarı yazısı geliyor.
Kıllık yapmaktan geri durmayanlar da, bunu anında medya ile paylaşıveriyor.
Ankara’da Genel Başkan Yardımcısı veya Genel Sekreter, Antalya ile ilgili deklarasyon için klavyenin A tuşuna bastıkları an, Antalya’daki kılcıların anında kulağı çınlıyor. Klavyenin nokta tuşuna basıldığında ise, word belgesi olarak deklarasyonu önlerinde buluyorlar.
Kim ne yaparsa yapsın Özer başkan.,
Moralini bozma.
Koltuğundan sakın ola ki kalkma.
Hele bir an boş bulunup, kalemi, kağıdı önüne koyup kendi kendine, “Yapayım mı, yapmayayım mı” diye asla sorma.
Gaza da gelme.
Neymiş, “Antalya CHP’de birileri değişim sürecinin düğmesine çoktan basmış.”
İnanma sakın.
Bunlar laf salatası!..
Ben son bir hafta içerisinde iki kez gereği için CHP İl, Kepez, Konyaaltı ve Muratpaşa örgütlerine, bilgi için de Antalya’nın diğer CHP İlçe Başkanlıklarına gönderilen genelgenin Genel Merkez’den gönderildiğine pek inanmayanlardanım!..
Nedeni ise son gelişmelerden ciddi şekilde kıllanmamdan kaynaklanıyor.
Daha doğrusu Antalya CHP’de kıllık yapanların hal ve hareketlerinden.
O imzalar hakikaten Genel Başkan Yardımcısı ile Genel Sekreter’in mi?
CHP’ye 1700 sahte üye getiren yada getirenler, Genel Başkan Yardımcısı ile Genel Sekreter’in sahte imzalarını mı atmayacaklar?
Bunlardan her şey beklenir!.
Sen en iyisi o deklarasyonların gerçekten genel merkezden mi gelmiş, genel başkan yardımcısı mı yoksa genel sekreter mi o uyarıları yapmış, bir araştır istersen Özer başkan.
Eğer düzmece bir deklarasyon ise, o kıllığı yapanları çık açıkla.
“Antalya’da CHP’ye yakın gözüküp, yıllardır CHP’nin içerisinde canlı bomba gibi dolaşanların gerçek yüzü işte bu” de, deşifre et.
Güçlendirmekle yükümlü olduğun partinin, gücünden düşüşüne seyirci kalma.
Abdullah Kıldan’a, “Sen git Gündoğmuş’ta siyaset yap” demiştin ya hani Özer başkan.
Ne olduysa o sözlerinden sonra oldu.
Onun soyadı Kıldan ama, bu söyleminden sonra ne kıllıklar gördün, yaşadın hepsini iyi biliyorsun.
Bırakalım kılı, tüyü de, şu deklarasyonlara ben fena halde taktım.
İnsanın üzerine teker teker gidilir.
Ama Özer Ülken’in üzerine çifter çifter deklarasyon yağıyor.
Kıllık benliğine işlemiş kişilerden yiğitlik mi beklenirmiş!.
Sen en iyisi çift deklarasyona razı ol.
Sindir..
Yeter ki Genel Merkez üçüncüsüne gerek duymasın.
Hoş.,
İki, üç hatta dört, beş..
Özer başkan için ne fark eder ki?