Kılıçdaroğlu’na CHP’li soruları..

Abone Ol

Yapacağınız şey, “halkın iradesi” denilen demokratik hakkınıza sahip çıkmak, mahkeme “suçlu” demediği sürece hiç kimseyi “suçlu” görmemek” ve özellikle bu ülkenin, nedeni kim olursa olsun “zarar görmesinin önüne geçmek”tir..
Binlerce Recep, Kemal, Devlet gelir, binlerce Recep, Kemal, Devlet gider..
Nitekim, kimler geldi kimler gitti, nerede şimdi onlar?
Kişiler üzerinde o kadar durmayın..
“O kişi gitsin de ülke zarar görürse görsün” noktasına gelmeyin..
Çünkü, başka Türkiye yok..

Tiyatro sanatçısı Işıl Siyavuş’un gönderdiği bir yazının bir bölümünü bugün köşemde sizlerle paylaşmak istiyorum..
Bunları, yukarıda yazdıklarımı göz önüne alarak kızmadan, gücenmeden, alınmadan, suçlamadan okuyun lütfen..
Ve “hisse”nizi çıkarın artık..

Bahçeşehir eski Belediye Başkanı CHP’li Kemal Aydın, CHP Genel Başkanı’na bu soruları sordu:
1 - Ana muhalefet partisi CHP, her seçimde adaylarını neden 6 ay önce açıklamaz da son dakikaya bırakır?
2 – ‘AKP’li Bakan’ların malvarlığına bak çeteyi görürsün' diyerek Başbakana yüklenirken, birileri de size ‘genel başkan yardımcılarınız ve belediye başkan adaylarınızın mal varlıklarını açıklayın’ derse ne cevap verirsiniz?
3- Aday belirleme kurulu ve il başkanınızın yaptırdığı manipülasyonlu anketleri, yani aday olmasını arzu ettikleri kişilerden aldıkları telefon listesini arattırmak suretiyle düzenlenen anketlerin çakma olduğunu size ispatlarsak, bize ne cevap verirsiniz?
4 - Kemal Aydın'a ve temsil ettiği insanlara karşı yapılan itibarsızlaştırma çalışmalarının nedeni onların kurmaylarınızdan bazıları gibi akçeli işlerden anlamaması olabilir mi acaba?
5- Partinizde liyakatli ve namuslu kişiler hava parası ödeyecek güçleri olmadığı için mi, seçilme ihtimali olan bölgelere aday olamıyor?
6- CHP' de kendi siciliniz gibi temiz sicile sahip kaç yöneticiniz var? İlan ettiğiniz adayların sicilleri sizinki ile örtüşüyor mu?
7- Kaç tane genel başkan yardımcınızın özel ofisleri var? Bu ofislere uğramadan aday olmak mümkün mü?
8 - Adaylık süreci bittikten sonra adaylıkları belirleme yetkisini verdiğiniz arkadaşlarınızın servet artışlarını ve kaynaklarını da araştıracak mısınız?
9 -AKP' ye yolsuzluklarla ilgili eleştiriler yağdırırken AKP'lilerle birlikte aynı rüşvet ve yolsuzluk davalarına adı karışmış insanları kendi imzanızla aday yapmış olursanız eğer, bu duruma nasıl bir açıklamada bulunursunuz?
10- Bir aday belirleme kriteriniz var mı? Adayları yardımcılarınızın çakma raporlara göre mi yoksa gerçek tarafsız araştırmalara göre mi belirlediniz?
Bizleri sizin köleleriniz olarak mı görüyorsunuz?
İki seçimdir ahlak ve mantıktan yoksun işler yapılarak binlerce insanın umutlarına kezzap dökülüyor.. Bu tür uygulamaların sorumlusu olanların kibirli ve küstahca davranışları, aslında sizlerin seçim kazanmak ve iktidar olmak gibi bir derdinizin olmadığı anlamına gelmiyor mu?

Bunları, hep başkalarını suçlayan CHP’liler için köşeme aldım..
CHP’nin de “suçladıkları partilerden” farklı olmadığını görsünler diye..
Hiç sanmıyorum, ama İnşallah bir şeyler anlamışlardır..
Umarım..

……………………………….

Akaydın artık ‘resmen’ aday..

Bugüne kadar CHP’li genel başkan ve hiçbir parti yetkilisi tarafından, “Bizim Antalya Büyükşehir Başkan adayımız Mustafa Akaydın’dır” demediği için, ben de kendisini “aday” olarak yazmadım hiç..
CHP’nin Parti Meclisi üyesi Umut Akdoğan Antalya’daydı..
Dün telefonla görüştük..
“Bizim yetkili kurullarımızda adı ön plana çıkan Mustafa Akaydın, artık bizim Antalya Büyükşehir Başkan adayımızdır, bu bir resmi açıklamadır” dedi..
CHP’li bir yetkili ilk kez bunu açık-seçik beyan etti..
Böylece, Akaydın’ı artık CHP’nin resmi Büyükşehir adayı olarak anabiliriz..

Öte yandan..
Akdoğan’a, “Devrim Kök Muratpaşa ve Konyaaltı adaylarının Süleyman Evcilmen ve Muhittin Böcek olduğunu açıkladı, buna ne dersiniz” diye sordum..
“Yok öyle bir şey” dedi ve ilave etti:
“Bu konuda herhangi bir yorumda bulunmayacağım..
Kök’ün açıklaması, Antalya’nın iç işleriyle ilgili bir durumdur..
Ama, Muratpaşa ve Konyaaltı adaylarımız henüz belirlenmemiştir..”

İlgilenen kişilere bunları da duyurmuş olalım..