Kim aptal?

Abone Ol

1 Kasım seçimleri bitti, tartışmaları ise sürüyor.

AK Parti’nin zaferiyle sonuçlanan seçimlerden sonra balkon konuşması yapan Başbakan Ahmet Davutoğlu, barışçıl bir dil kullandı.

“Seçimin kaybedeni yok” dedi. Kazananın ise 78 milyon olduğunu ifade etti.

Ardından kameraların karşısına geçen AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise, “Kaybeden tek bir vatandaşımız yoktur” dedi. Muhalefet partilerine yeni Anayasa çağrısı yaptı, “Siyasi partilerin bu konudaki her türlü destek, iş birliği, karşılıklı diyalog geliştirme çağrılarına açığız. Buradan çağrı yapıyoruz. Gelin, Türkiye’yi 2023’e taşıyacak yeni bir sivil Anayasa yapalım” şeklinde konuştu.

Özetle AK Parti’de tepe iki önemli isimin kullandığı dil kutuplaşmadan, kamplaşmadan uzaktı. Bu da tam istediğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz bir dildi.

Ancak buna rağmen üslubunu değiştirmeyenler de yok değil.

AK Parti’ye yakın bazı gazetecilerin sert söylemleri devam ediyor. Yine bazı AK Partili siyasetçiler halen seçim öncesini yaşıyor, muhalefete gereksiz yere saldırıyor. Bunların da bir an önce Başbakan Davutoğlu ve Çelik’in gösterdiği yolda yürümesini tavsiye ediyorum.

Bu arada bazı muhalefet temsilcilerinin eski söylemlerinden vazgeçmediğini görüyoruz. “Biz nerede hata yaptık” demeleri gerekirken faturayı yine vatandaşa kestiler. AK Parti’ye oy veren seçmeni deyim yerindeyse aptal yerine koyuyorlar. Dalga geçiyorlar, aşağılamaktan geri durmuyorlar. Ülkenin yüzde 60’ını aptal yerine koymaları aslında çaresizliklerinin en net fotoğrafıdır. Sorarım size; Bu kadar aptal varken, bu aptalları tarafınıza çekmemeniz daha büyük bir aptallık değil mi?  

Bir yandan tarihi bir başarı elde eden ve beşinci kez tek başına iktidara gelen AK Parti’de Başbakan Davutoğlu ve parti sözcüsü Ömer Çelik’in kibirden uzak söylemi, diğer taraftan adeta yenilgiye abone olan muhalefetin mantıktan uzak ifadeleri. Haliyle millet bunu görüyor ve buna göre hareket ediyor, her seferinde çokbilmişlere dersini veriyor. Ancak ne hikmetse bu zat-ı muhteremler ders almak yerine her zaman bildikleri yolu, yani aşağılamayı seçiyor.